Geçmişten gelen içgörülerle 2025 fırsatları

Türkiye, ekonomik krizler sırasında bile yaratıcı girişimler ve yerel çözümlerle ayakta kalmayı başarabiliyor. Yıllardır zor zamanlardan geçse de her yeni yılın getireceği fırsatlara kucak açabiliyor.

Krizler sırasında her küçük şeyin önem kazandığını söylemişti Hindistan bağımsızlık hareketi liderlerinden Jawaharlal Nehru. Pazarlama tarihi de benzer küçük şeylerin farkındalığına yönelik keşif ve icatlarla dolu. Ya da en azından kriz anlarının israf edilmediği, aksine fırsatlara dönüştürüldüğü örneklerle. Bu örnekler yalnızca marka kârlılığı kutusunun işaretlenmesini mümkün kılan pragmatik stratejiler değil, aynı zamanda daralan topluma ya da tüketiciye de iyi gelebilmiş örnekler.

Modern pazarlamanın doğduğu Büyük Buhran’ı takip eden günlerde Procter & Gamble’ın radyolardaki drama serilerine ürün yerleştirmesi yalın bir içgörüye dayalıydı: Kadınlar, evlerini temizlerken eğlenceli bir şeyler dinlemekten hoşlanıyordu. “Opera”yı “soap opera” haline getiren P&G, uygun fiyatlı sabunlarıyla bütçe dostu bir alternatif sunarken, kadınların eğlencesine ortak olmuş, bu adımıyla içerik pazarlamasının da önünü açmıştı. 2. Dünya Savaşı’nda ABD’li askerlerin gittiği her yerde bulunan ve yalnızca 50 sent olan Coca-Cola, marka bilinirliğini ve hissettirdiği aidiyet deneyimini kriz anlarındaki bu kararına borçluydu. Ya da 1973 petrol kriziyle birlikte artan benzin fiyatları, Toyota için bir ilham zemini oluşturmuştu. Daha az yakıt tüketen, verimliliği erişilebilirlikle buluşturan markası Corolla, yeni modeliyle o günlerde tüketicilerle buluşmuş, Amerika pazarında varlık kazanmaya başlamıştı. 1970’ler başında lansmanı yapılan L’Oréal’in meşhur “Çünkü siz buna değersiniz” kampanyası da toplumsal düzenin yeni hak talepleriyle çalkalandığı bir dönem için kadın güçlenmesine yeşil ışık yakan, hem erkek egemen reklamcılık dünyası hem de nihai hedefin erkeklere güzel görünmekle sınırlandırıldığı kozmetik endüstrisi için bir devrim niteliğindeydi.

Örnekler yalnızca bir önceki yüzyıldan değil. Polikrizler çağı olarak adlandırdığımız milenyumda da muadiller barındırıyor. 2008 krizinde faydayı empatiyle buluşturan Airbnb, hem zor günlerden geçen ev sahipleri için yeni bir gelir modeli yaratmış hem de daha uygun maliyetli seyahat deneyimleri arayan tüketiciler için bir çözüm sunmuştu. Covid-19 pandemisi de baskı altında yaratıcılık kavramının altını dolduran öneriler sundu tüm dünyaya. Nike’ın “Play Inside, Play for the World” kampanyası ve benzeri stratejiler, hem eve hapsolanlar için aktif yaşam önerileri derliyor hem de uygulama indirmeleriyle online satışların artışını beraberinde getiriyordu. Getir’in aynı dönemlerde hız ve elverişliliği bir araya getiren iş modeli, ihtiyaçların anında karşılanabildiği yeni bir pazar yaratılmasını sağlamıştı.

Krizleri israf etmemek…

Bir markayı ya da şirketi tarihsel olarak başarılı kılan şey, krizler sırasında veya sonrasında geçerli olmayabiliyor. Ödeme yapmakta zorlanan tüketiciler, yeni ihtiyaçları karşılamak için dönüşen satış ya da iletişim kanalları, operasyonel ya da hukuki zeminlerde yaşanan bağlam değişimleri daha önce hiç var olmayan fırsatlar yaratabiliyor. Ve yıllar süren istikrarlı, öngörülebilir büyümeyi destekleyen varsayım ve koşullar geçerliliğini yitirebiliyor.

Winston Churchill başta olmak üzere birçok lider iyi bir krizin asla israf edilmemesi gerektiğini söylese de McKinsey’nin farklı endüstrilerden 200 şirketin üst düzey yöneticileriyle yaptığı anketlerden oluşan 2020 tarihli “Innovation in a Crisis: Why It is More Critical Than Ever” raporu liderlerin kriz dönemlerinde yenilikçiliğe yaklaşımını özetleyen biraz karanlık bir perspektif sunmuştu. Pek çok lider için yenilik önceliklerinden biri değildi. Öncelikler arasında ana iş alanını destekleyecek adımlar atmak, aşina olunan fırsat alanlarını takip etmek, nakit tasarrufu yapmak, risk alanlarını azaltmak ve koşullar “netlik” kazanana dek beklemek vardı. Danışmanlık şirketinin kriz anları için önerdiği öncelikler listesiyse bu seçimlerden oldukça farklı: ana iş alanını değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlamak, krizle birlikte yaşanan değişimde yeni fırsat alanları belirlemek, yenilik girişimi portföyünü yeniden değerlendirmek ve kaynakların uygun şekilde tahsis edilmesini sağlamak ve kriz sonrası büyümenin temellerini oluşturacak stratejiler benimsemek.

Hayaller, inovasyonlar ve Türkiye

Lakin, inovasyon altı kolay doldurabilir bir kavram değil, özellikle de yenilik arayışının hız kazandığı son yıllarda. American Economic Review’da yayımlanan 2020 tarihli “Are Ideas Getting Harder to Find?” makalesinde inovasyon kavramının kendisinin bir kriz içinde olduğu savunuluyor. Makale yazarlarının kapsamlı çalışmalarına göre, ticari ürünlere dönüşebilmiş araştırma ve geliştirme faaliyetleri 1930’lardan bu yana her yıl ortalama yüzde 5 düştüğü ortaya koyuluyor. Bir başka deyişle, birçok endüstrinin, ürünün ve firmanın araştırma çabaları önemli ölçüde artıyor, lakin araştırma üretkenliği azalış trendinde.

Türkiye ise gündelik hayattan iş dünyasına, sokaktan plazaya bazen formel bazen de enformel yaratıcılığa ve yenilikçiliğe yer açabilmiş, yorgun ama çoğunlukla iyimser bir ülke. Tarih boyunca sayısız krizle karşılaşmış ancak her seferinde ayakta kalmayı başarmış bir ülke. Ekonomik dalgalanmalar, siyasi istikrarsızlıklar ve küresel şoklar karşısında Türkiye’nin direnci, toplumun dayanıklılığı ve yenilikçi çözümler üretme yeteneğiyle öne çıkıyor. Türkiye, ekonomik krizler sırasında bile yaratıcı girişimler ve yerel çözümlerle ayakta kalmayı başarabiliyor. Yıllardır zor zamanlardan geçse de her yeni yılın getireceği fırsatlara kucak açabiliyor.

Türkiye’nin önde gelen markalarının CMO’lardan 2025’e yönelik vizyonlarını dinlemek istedik. Son yıllarda keşfettikleri fırsatları, edindikleri dönüştürücü deneyimleri ve toplumdan ve dünyadan aldıkları ilhamı. Her biri Türkiye’nin krizleri fırsata dönüştürme konusundaki yeteneğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yeni keşifler ve stratejiler, markaların tüketici ihtiyaçlarını anladığını ve bu ihtiyaçlara uygun çözümler sunabildiğini gösteriyor.

2025’in sunacağı muhtemel fırsatları ve içgörüleri onlardan dinleyelim.

2025 deneyimin yılı olacak

Murat Büyükkucak,<br />
Adel/Faber Castell<br />
Pazarlama Direktörü

Murat Büyükkucak,
Adel/Faber Castell
Pazarlama Direktörü

2025 her ne kadar zorlukların yılı olarak görülse de yeni fırsatların doğduğu, değişimlerin hız kazandığı bir dönem olacak. Bu yıl “güven markası” olmak, güvenin besleneceği kaliteyi ve yüzleri gülümsetecek deneyimleri sunmak fark yaratan unsurlar olarak öne çıkacak. 2025’in fırsatlarını yakalamak için çok net bir ana başlığı olacak: Deneyim=Güven=Değer önermesi.

Elbette bu denklemin dışında hareket eden markalar da olacak, yani ürünlerin kalitesini veya miktarını düşürme/değiştirme girişimleri devam edecek fakat şartlar ne olursa olsun kalitesinden ödün vermeyen markalar tüketicilerin güvenini tam olarak kazanacak. Adel/Faber-Castell olarak bizler 55 yıldır her koşulda tüketicilerimizin güvenini en ön planda tutuyoruz. “Yenilikçilik” değerimizle uyumlu ürünler üretirken ürettiğimiz, her üründe markamızın değer algısını güçlendiriyor ve yarattığımız güven duygusu ile her evde ve elde varlık gösteriyoruz. Sahip olduğumuz güç ve etik değerlere bağlılığımızla 2025’in sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmek için dönüşüm yolculuğumuza hız katıyoruz. E-ticaret kanallarında ürün-kanal matrisine uygun planlamalar yapmayı sürdürüyoruz. Kırtasiye sektöründeki güçlü mirasımızı Eğitim ve Ofis Teknolojileri gibi yenilikçi alanlarla birleştirerek geleneksel kırtasiye şirketi olmanın ötesine geçiyoruz. EdTech (Eğitim Teknolojileri) alanında sunacağımız yüksek kaliteli ve inovatif ürünlerle zamanın ruhuna uygun yenilikçi çözümler sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kısacası 2025 bizim için yeni başlangıçların, güçlü işbirliklerinin ve uçtan uca dönüşümün yılı olacak!

Yapay zekâ çağında yenilikler ve fırsatlar

Serkan Girgin,<br />
Google Türkiye CMO

Serkan Girgin,
Google Türkiye CMO

Yeni yılın ilk günlerinde kendime yöneltmeyi alışkanlık haline getirdiğim bir soru var: Daniel Pink’in ünlü motivasyon çerçevesi olan “Amaç, Ustalık, Özerklik” üçlüsünde ben nerede duruyorum? Bu sorunun cevabı, her birey için farklı olabilir. Ancak 2025 yılına bakarken, “ustalık” konusunda hepimizin ortak bir noktada buluşacağını düşünüyorum: Yapay zekâ alanında ustalaşmak.

Yapay zekâ, sürdürülebilir kalkınma ve bilimsel ilerleme için büyük bir potansiyel taşıyor. Enerji yönetiminden hassas tarıma, tedarik zinciri optimizasyonundan kirlilik izlemeye kadar birçok alanda çevresel ve ekonomik faydalar sağlıyor. Örneğin, Google DeepMind’ın yapay zekâ sistemi, veri merkezlerinde enerji tüketimini yüzde 40 oranında azaltırken, hassas tarım teknolojileri verimliliği artırıyor. Aynı zamanda, yapay zekânın bilimsel devrimlere öncülük ettiğini gösteren en çarpıcı örneklerden biri, Google Deepmind’ın geliştirdiği AlphaFold. Bu teknoloji, 200 milyon proteini haritalayarak hastalıkların anlaşılması ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için devrim niteliğinde bir adım attı. AlphaFold, bilim insanlarına zaman kazandırırken, Türkiye’de de genetik ve mikrobiyoloji alanında önemli çalışmalar için kullanılmaya devam ediyor.

Yapay zekâ, pazarlama ve iletişim dünyasında dönüşümün merkezinde. Gerçek zamanlı içgörüler sayesinde veriler yalnızca toplanmıyor, anında anlamlandırılarak stratejik kararları şekillendiriyor. Daha önce günler süren içerik üretim süreçleri, artık saniyeler içinde tamamlanabiliyor. 2025 yılında, pazarlama profesyonellerinin alet çantası yeni yapay zekâ araçlarıyla zenginleşirken rollerin yeniden tanımlandığı, iş süreçlerimizi tekrar gözden geçirdiğimiz bir yıl olacak. Özellikle yapay zekâda “ustalaşanlar” için büyük fırsatlar barındırıyor.

Bütçe ve yaşam tarzlarına uygun ürünler

Mehmet Tüfekçi,<br />
Arçelik Türkiye Kıdemli<br />
Pazarlama Direktörü

Mehmet Tüfekçi,
Arçelik Türkiye Kıdemli
Pazarlama Direktörü

Dünya genelinde ekonomik dalgalanmalar ve enflasyon, tüketicilerin satın alma gücünü önemli ölçüde etkiliyor. Bu süreçte, markaların sunduğu esnek ve erişilebilir çözümler öne çıkıyor. Tüketici beklentilerini anlayarak alışveriş deneyimini kolaylaştıran markalar, rekabet avantajı elde ediyor. Arçelik olarak 2025’te devam eden çeyiz kampanyamız, tüketici beklentileriyle örtüştü. Tüketici içgörümüz, değişen ihtiyaçlara yanıt veren ürünler ve ödeme kolaylıklarının satın alma süreçlerini etkileyeceğini gösterdi. Kampanyada, tüketicilerin ihtiyaçlarına göre ürün seçimini kendilerine bıraktık ve esnek ödeme seçenekleri sunarak bütçelerine uygun çözümler sağladık. Bu yaklaşım, alışveriş deneyimini daha özel ve işlevsel hale getirdi. Kampanyamız, esneklik ve çeşitlilik sunmasıyla büyük ilgi gördü ve tüketici taleplerine olumlu yanıt veriyor.

Türkiye’de tüketiciler, ekonomik gelişmelere duyarlılık göstererek alışveriş alışkanlıklarını şekillendiriyor. Bilinçli satın alma kararları ve geleceğe yönelik planlamalar öne çıkıyor. 2025 yılı, 70’inci yılımızda tüketicilerle bağlarımızı güçlendirmek adına özel kampanyalarla coşkuyu paylaşacağımız bir dönüm noktası olacak.

Sürdürülebilir büyüme ve inovasyon stratejileri

Yüce Kaner Atalay,<br />
Dardanel Pazarlama ve<br />
Kurumsal İletişim Direktörü

Yüce Kaner Atalay,
Dardanel Pazarlama ve
Kurumsal İletişim Direktörü

Potansiyel alanları belirleyerek ve riskleri etkin bir şekilde yöneterek, her ortamda sürdürülebilir büyüme sağlamak mümkün. Tüketici ihtiyaçlarını ve motivasyonlarını derinlemesine anlayarak, ticari başarıyı hedefleyen stratejiler oluşturmak kritik adımlar. Tüketici içgörülerini analiz ederek, yeni kategoriler ve ürünler geliştirip inovasyona dayalı büyüme fırsatlarını değerlendiriyoruz. Dardanel olarak sağlıklı, lezzetli ve pratik gıdalar sunduğumuz kategorilere odaklanıyor; katma değerli ürün çeşitliliğimizle hem kategorilerde büyümeyi destekliyor hem de pazar payımızı artırıyoruz. Markalarımızın konumunu, sağlıklı beslenme, yenilik, lezzet ve kalite ekseninde pekiştirerek marka değerini güçlendiriyoruz.

İnovasyon, Dardanel’in temel yapı taşlarından biri ve 2025 yılı da bu anlamda inovasyonun ön planda olacağı bir yıl olacak. Yenilikçi bakış açımız ve girişimci ruhumuzla, değişen tüketici alışkanlıkları ve küresel trendler doğrultusunda yeni kategoriler ve ürünler geliştiriyoruz. Örneğin, Uzakdoğu mutfağına olan ilgiye paralel olarak, 2022’de Sushida markasıyla Türkiye’de ilk kez hazır paketli sushi ürünlerini sunduk. Bu yenilik, özellikle genç tüketiciler arasında büyük ilgi gördü ve Onigiri, Sushi Wrap gibi yeni ürünlerle portföyü genişlettik. Çanakkale’de
11 milyon dolarlık yatırımla yeni bir sushi fabrikası inşa ediyoruz. Ayrıca, Yunanistan’da yeni bir tesis kurarak sushi üretimine başlıyoruz. Tüketici merkezli yaklaşımı, inovasyon ve üretim yetkinlikleri sayesinde Dardanel, katma değerli ürünlerle güçlü bir şekilde büyümeye devam ediyor.

Erişilebilir ve güvenilir bir teknoloji deneyimi

Nazım Erdoğan, sahibinden.com<br />
Pazarlamadan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı

Nazım Erdoğan, sahibinden.com
Pazarlamadan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı

Kurulduğumuz günden bu yana kullanıcılarımızın güveni ve bağlılığı, sahibinden.com’da yenilikçi çözümler geliştirmemizdeki en büyük motivasyon kaynağımız. Aylık 64,4 milyon kullanıcı, 548,5 milyon ziyaret ve 15,4 milyar sayfa görüntüleme gibi etkileyici veriler bizi gururlandırırken, bize aynı zamanda büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bu güveni pekiştirmek ve yeni fırsatlar sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2024’te, aracını hızlı, kolay ve değerinde satmak isteyenler için açık artırma sistemiyle Otobid platformunu hayata geçirdik. Otobid, araçları Türkiye genelinde binlerce kurumsal alıcıya sunarak en yüksek teklife satıyor ve tüm işlemleri kullanıcılar adına gerçekleştiriyor. Dijital altyapısı ve hizmet kalitesiyle hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal mağazalar için önemli bir çözüm ortağı olmaya devam edecek. Ayrıca, ikinci el cep telefonlarının yeniden kullanımını teşvik edecek yeni bir model üzerinde çalışıyoruz. Birçok kişi eski telefonlarını satmakta zorlanıyor veya değerini alamayacağını düşünüyor. Bu durum, ekonomik kayıplara ve elektronik atık sorununa yol açıyor. Bu doğrultuda, telefon alım-satım süreçlerine yenilikçi bir yaklaşım getiren, güvenilir ve çevre dostu bir teknoloji deneyimi sunmayı hedefliyoruz. Tüm bu adımları, daha iyi bir geleceğe katkı sağlama amacıyla atıyoruz. 2025’i, kaynakların etkin kullanıldığı, yeniliklerin hayata geçtiği ve yeni fırsatların keşfedildiği bir dönem olarak görüyoruz. Kullanıcı odaklı yaklaşımımızla, insanların hayallerine dokunan projelerle güçlü bir büyüme vizyonu ortaya koyuyoruz.

Yetkinliklerinizi test etmek için harika bir fırsat

Ercüment Polat, Aygaz<br />
Satıştan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı

Ercüment Polat, Aygaz
Satıştan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı

Aygaz, 60 yılı aşkın LPG sektöründeki tecrübesini, Bangladeş’teki yatırımıyla globalleşme hedefi doğrultusunda taşıdı. 2021’de, yerel ortak United Group ile yapılan yüzde 50-50 ortaklık, Aygaz’ın yurt dışındaki ilk yatırımı oldu. Bangladeş, 180 milyon nüfusu ve yoğun LPG talebiyle önemli bir pazar. Ülkede, LPG pazarının önümüzdeki 5-6 yılda iki katına çıkması bekleniyor. United Group’un yerel gücü ve Aygaz’ın 60 yılı aşkın deneyimi bu ortaklığı anlamlı kıldı. Aygaz markasını Bangladeş’te kullanarak yerel güçle birleşen bu yapı, Aygaz United adıyla faaliyet gösterdi. 2022’de Chittagong’da başlayan faaliyetler, bugün Bangladeş’in yüzde 75’ine yayıldı ve 270 kişilik ekip ile yüzde 6 pazar payına ulaşıldı.

Yurtdışı deneyimi, “Agile HR” yaklaşımıyla farklı departmanlar ve coğrafyalarda edinilen deneyimle zenginleşti. Aygaz’ın farklı departmanlarından gelen destek, Aygaz United’ın başarısında kritik rol oynadı. Yurtdışında görev almak sorumluluğunuzu artırırken, başarı olasılığınızı da yükseltiyor. Yurtdışındaki ilk projede, kurum kültürünü sıfırdan oluşturmak, devletle ilişkileri kurmak ve bayi yapısını inşa etmek gibi önemli adımlar atıldı. Yeni bir iş kurmak, yetkinliklerinizi test etmek için harika bir fırsat. Farklı bir kıtada, yerel ekiple iş kurmanın deneyimi, tarif edilmesi zor bir tecrübe. Aygaz’ın bu yatırımı, genç çalışanlara güven verdi ve şirketin global başarısını pekiştirdi.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.