MediaCat

En katı düzenlemeler Türkiye’de

Philip Morris International CEO’su André Calantzopoulos’a göre, hükümetlerin yapması gereken, ürünleri segmente etmek.

En katı düzenlemeler Türkiye’de

Tüm dünyanın sağlıklı ve iyi yaşam için çabaladığı günümüzde Philip Morris International, yeni ürünüyle tüketicilerine bir alternatif sunuyor. 2004’ten bu yana sigaranın sağlığa olumsuz etkilerini minimize eden ürününü pazara çıkarabilmek için çalışan markanın global CEO’su André Calantzopoulos, yaptıkları her şeyi tüm tedarik zincirinde sigaranın etkisini minimize edebilmek için yaptıklarını söylüyor.

İyi ve sağlıklı yaşamın en büyük hassasiyetlerden biri olduğu günümüzde Philip Morris olarak yeni ürününüzle tüketicilere sigarasız bir gelecek için yeni bir alternatif sunuyorsunuz. Peki, tam olarak nasıl?

Sürdürülebilir bir iş yapmanın ilk adımı, sürdürülebilir bir üründen geçer. Sigaranın sağlığa olumsuz etkileri olduğu bir gerçek; bu gün tüketicilere sunduğumuz bu ürünle, bu etkileri minimize ediyoruz. 2004’ten beri üzerinde çalıştığımız ürünümüzü pazarda görmekten mutluluk duyuyorum. Ürünü geliştirmenin en zor tarafı, sigarayla aynı tadı vermeye olabildiğince yaklaşmaktı. Zira ancak ve ancak o şekilde insanları normal sigara yerine bu ürünü kullanmaya ikna edebilirsiniz. İşin en karışık bölümü ise ürünün etkilerinin kanıtlanması oldu. Öyle ki, ürünü geliştirirken elimizde hiçbir kılavuz yoktu ve hiçbir kılavuz olmaksızın ilerlemek durumunda kaldık. Biz de pazara yeni bir ilaç sokmakla benzer bir süreç yaşayacağımızı düşündük. Şu an USFDA (US Food and Drug Administration) bir kılavuz sağlıyor ama biz ürünü geliştirirken bu kılavuz mevcut değildi.

Ürün sigarayla karşılaştırıldığında, gerçekten büyük bir fark olduğunu gösteren klinik ve klinik öncesi tüm testler elimizde var. Yaptığımız tüm testler, bireylerin sigaradan bu ürüne geçtiğinde çok belirgin değişiklikler yaşadığını gösteriyor.

Bazı insanlar sigara için üretilen her bir alternatife karşı bir duruş sergiliyor, sigaranın tamamen piyasadan kalkması gerektiğini savunuyor.

Eğer sıfır risk istiyorsanız sigarayı bırakmalısınız hatta daha iyisi, hiç başlamamalısınız. Bugün bizim asıl amacımız sigarayı bırakamayanları ya da bırakmak istemeyenleri kendi ürünümüze yönlendirmek. Bugün bir kez bu ürünü deneyenlerin yüzde 70-75’i ürünün devamlı kullanıcısı haline geldi.

Hepimiz en iyi şeyin sigarayı bırakmak olduğunu biliyoruz; eğer sıfır risk istiyorsanız, sigarayı bırakmalısınız hatta daha iyisi, sigaraya hiç başlamamalısınız. Bu gün bizim asıl amacımız, sigarayı bırakamayanları ya da bırakmak istemeyenleri kendi ürünümüze yönlendirmek. En sonunda halk sağlında büyük bir değişiklik elde edeceğimizi düşünüyorum. Bugün bir kez bu ürünü deneyenlerin yüzde 70-75’i ürünün devamlı kullanıcısı haline geldi.

Halk sağlığıyla ilgili çok önemli bir unsur; özendirici etkileri minimize edebilmek, gençlerin sigara kullanımına başlamasını önleyebilmek. Böylece, toplam tüketilen nikotin oranını düşürebilirsiniz. Mesela daha önceden sigara kullanmış olan insanların çoğunluğu bir dönem sonra tekrar eskisi gibi sigara içmeye başlayabiliyor. Bence tüm bunlar baş edilebilir sorunlar. Ama şunu unutmamalıyız ki burada zaten hali hazırda sigara içen insanlardan bahsediyoruz. Nikotini almanın en kötü yolu sigara içmek. Ürün için asla sıfır risk demiyoruz ama sigaradan çok daha iyi bir ürün olduğunu söylüyoruz. Sigaradan çok daha iyi olan bir ürün için de hükümetler düzenlemeler çıkarmalı. Asıl alternatif ise tabii ki sigarayı bırakmak.

Ürününüz şu an Türkiye pazarında ulaşılabilir değil. Pazara girme planınız var mı?

Türkiye, dünyada sigara konusunda en katı düzenlemelere sahip ülkelerden bir tanesi. Hükümetlerin genel olarak oturup, düşünmesi gerek. Türkiye’nin sigara konusunda çok katı kuralları var ama buna rağmen Türkiye’de nüfusun yarısından çoğu sigara kullanıyor. Hükümetlerin yapması gereken, tütün ürünlerini segmente etmek. Yeni ürünümüz ve sigara, her ne kadar ikisi de tütün barındırsa da, aynı şey değil.

Türkiye, dünyada sigara konusunda en katı düzenlemelere sahip ülkelerden bir tanesi. Hükümetlerin genel olarak oturup, düşünmesi gerek. Türkiye’nin sigara konusunda çok katı kuralları var ama buna rağmen Türkiye’de nüfusun yarısından çoğu sigara kullanıyor. Hükümetlerin yapması gereken, tütün ürünlerini segmente etmek. Yeni ürünümüz ve sigara, her ne kadar ikisi de tütün barındırsa da, aynı şey değil. Nasıl tüm gıda ürünlerinin aynı olduğunu söyleyemiyorsunuz, her tütün ürününü de aynı kategoride sınıflandıramazsınız. Türkiye’de üzerinde çalıştığımız nokta şu an bu. Bu segmentasyonu sağlamayı başarabilirsek, ürünümüzü Türkiye pazarına da sokabiliriz. Mesela Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde ürünümüz pazarda ve oldukça da büyük bir ilgi görüyor. Bugün Türkiye’de de birçok insan ürünü satın alamadığı için yurtdışına çıktığında getiriyor ama bu iyi bir şey değil çünkü süreklilik sağlanamıyor. Burada asıl amacımız, ürünü satmak değil, bireyleri sigaradan bu ürüne yönlendirebilmek. Bir sigara kullanıcısının alışkanlığını değiştirmek, onu başka bir ürüne yönlendirmek pek kolay değil. Ürünümüz nikotini, sigara tadına olabilecek en yakın derecede veren bir ürün.

Hükümetin ürünleri segmente etmesi gerekiyor, aksi halde pazara girmemiz pek mümkün değil. Hükümeti ikna ettiğimiz an pazara girebiliriz. Buradaki asıl endişe, pazara girecek olan yeni bir ürünle bireylerin sigaraya teşvik edilmesi, daha fazla bireyin sigaraya başlayabilme ihtimali. Ancak bunlar kontrol edilebilir durumlar. Mesela ABD pazarına baktığınızda ürünün pazara girişiyle birlikte toplam tüketilen nikotin oranında herhangi bir dramatik artışın söz konusu olmadığını görüyoruz.

Biz Philip Morris olarak sürdürülebilir bir dünya adına karbon ayak izinden tarıma birçok etkili faaliyette bulunuyoruz. Bu ürünümüz de bu alanda attığımız çok önemli bir adım aslında ama ne yazık ki bu ürünle kimse sizi takdir etmiyor. Yaptığımız her şeyi tüm tedarik zincirinde sigaranın etkisini minimize edebilmek için yapıyoruz.

Eninde sonunda tüm insanlığın, tamamen dumansız bir hava sahasına, nikotinden arınmış bir dünyaya geçebileceğini düşünüyor musunuz?

Sivil toplum kuruluşlarının ve hükümetlerin anlaması gereken, aslında çok basit bir şey. Bu bir vizyon ve amaç meselesi. Dumansız hava sahası demek, aslında hiçbir şekilde bir yanma eyleminin gerçekleşmediği bir hava sahası demek. Yani eğer yanma eylemini ortadan kaldırırsanız, dumanı da ortadan kaldırırsınız. Yanma eylemi sonucu karbon salınımını gerçekleşir ve sanırım her bir sigara yaklaşık 10-12 karbon partikülü bırakır. Bu üründe ise bu oran sıfır. Ürünümüzün hiçbir koku bırakmamasının sebebi de budur; çünkü bir yanma eylemi gerçekleşmez ve izmarit yoktur. Dumansız hava sahası, tütün yakma eylemini bırakmak demek aslında. Mesela insanlar yağın kötü olduğundan bahsediyorlar ama yağ yandığı zaman kötüdür. Eğer yağı yakmazsanız, küresel ısınmaya neden olmazsınız. Sivil toplum kuruluşları, tütün şirketleri olmazsa insanların sigara içmeyeceğini söylüyor. Sigarayı Philip Morris’in bulduğunu düşünmüyorum. Eğer yağın yanmamasını istiyorsak, insanları yağı yakmamaya ikna etmeliyiz. Pazarlamadaki en zorlu unsur, tüketicilerin davranışlarını değiştirmektir.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.