Doğruluk, adalet, saygınlık

Hep beraber, un ufak olmuş hakikati mozaik gibi birleştirmenin, adil bir rekabetin ve saygınlığın bir yolunu bulacağız, bulmalıyız.

İhsan Özçıtak - MediaCat Nisan 2025

Birinci Trump döneminde yazdığım bir yazıda post-truth’u hakikatin önemsizleşmesi olarak tanımlamıştım. Bugün bunun eksik olduğunu düşünüyorum. Hakikatin, doğruluğun parçalanması daha doğru bir tanım sanki. Buradaki “truth” gerçeklik (reality) değil, hakikat – doğruluk; gerçeklik bir özneden bağımsız olarak var olabilirken, hakikat için bir özneye ve o öznenin perspektifine ihtiyaç var. Farklı öznelerin perspektifleri, ideolojileri, inançları… sebebiyle aynı olayı farklı yorumlamaları mümkün fakat bugün bu farklı yorumlar arasında neredeyse ortak bir kesişim bulunamıyorsa, hakikat parçalanmışsa, fragmente olmuşsa o toplumun düzgün işlemesi, kendine bir gelecek kurması ne kadar mümkün?

Sırada adalet var. Futbol takımı taraftarları, çeşitli merkezi sınavlara giren öğrenciler, mezun olup çeşitli mülakatlarla işe alınmayı, atanmayı uman insanlar, şu veya bu şekilde mahkemeye yolu düşenler… Kurumların, seçicilerin, karar vericilerin ortak bir hukuku ve adaleti koruma gayesinde olmadıklarını düşünüyorlarsa o toplumda rekabetin, ilerlemenin, gelişmenin gerçekleşmesi ne kadar mümkün?

Nedir saygınlık?

Birkaç sene önce gençlerin saygınlık beklentisi üzerine de yazmıştım, o günden bugüne hep geriye gittik. Nedir saygınlık? Kendini ifade edebilme, kaderine hükmedebilme, tercih hakkına sahip olma, yarının bugünden farklı olabileceğine dair inanç, umut… Bunlar olmadığında, gerilediğinde ülkenin geleceğini kurmasını beklediğimiz gençlerin kendine ve bizlere o geleceği kurmak için çabalaması ne kadar mümkün?

Yıllar önce yayınlanmış çok sevdiğim, Arzu Film tadında, zaten Adile Naşit ile açılan bir Cola Turka reklamı vardı: “Hep beraber”

Biz hayatı paylaşmaya bayılırız
Beraber yürürüz, beraber ıslanırız
Hapşırınca bile hep beraber yaşarız
Aynı anda coşarız, aynı anda susarız
Aynı şeye güleriz, aynı şeye ağlarız…
diye gidiyor hatırlayanlarınız olacaktır. Bugün yayınlansa ne hissedersiniz? Toplum ne hisseder? Doğruluğun, adaletin, saygınlığın parçalandığı yerde hangi marka davası, hangi sürdürülebilirlik projesini, hangi marka aşkını konuşacağız?

Hep beraber, un ufak olmuş hakikati mozaik gibi birleştirmenin, adil bir rekabetin ve saygınlığın bir yolunu bulacağız, bulmalıyız.

İlgili İçerikler

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.