MediaCat

Blogların dönüşü(mü)

Bugünlerde Bluesky Social ve Mastodon gibi rakipleri karşısında ne yapacağı konuşulan Twitter’ın kuruşulundan bu yana geçirdiği sürecin bloglara ve metin içeriğine bakış açımızı yansıttığını söylemek mümkün.

Blogların dönüşü(mü)

Jack Dorsey, kurucularından olduğu Twitter’ın gelişini Mart 2006’da paylaştığı “just setting up my twttr” mesajı ile duyurmuştu. Platformun ilk içeriği olan bu tweet, Mart 2021’de Dorsey tarafından NFT’leştirilerek 2,9 milyon dolara satıldı. Tamamı 24 karakterlik, paylaşıldığı dönem itibarıyla önemsiz bir tweet’in bu denli yüksek bir meblağa satılması şaşırtıcı olsa da bu içerik, 15 yıldır pek çok toplumsal olayın merkezinde yer alan ve herkes için bir kürsü görevi gören bir platformun müjdecisiydi.

Kurulduğu günden bu yana metin içeriği konusunda baskın form ve dağıtım modelini belirleyen Twitter, yaşantımızda önemli bir yer edindi. Öte yandan bugün rakip sayısı hiç olmadığı kadar fazla olan platformun dönüşümü devam ediyor ve bugün rakipleri ile olan ilişkisi, geçmişten bugüne hikâyesi ve etrafında yaşananlar ise metin içeriğine, özellikle de bloglara nasıl baktığımızı anlatır nitelikte.

Sadece 140 karakter

Oldukça kısıtlı, sadece 140 karakterlik metin paylaşımına izin veren yapısıyla anlık bilgi paylaşımları için kullanılabilecek bir platform olarak görülen Twitter, özellikle etkinlikler ve protestolar sırasında kullanımı ve siyasiler ve gazeteciler gibi kitlelere hızlıca ulaşmak isteyenlerce benimsenmesi ile popülaritesini artırdı.

Bu başarının altında yatan başlıca nedenlerden biri, Twitter’ın “sosyal medya çağı”nın henüz başında kurulmuş olması. İnternet, etkileşimin olmadığı, statik internet siteleri ile dolu bir bağlantı kümesi olduğu günleri geride bırakırken, Web 2.0 ile mümkün olan etkileşim ve mobil erişim bu dönemin doğuşuna önayak oldu. Dönemin ilk yıllarında kurulan Facebook, Twitter, Reddit, YouTube gibi platformlar ise internetin köşe taşları haline geldi.

Bir başka girişimci: Evan Williams

Twitter’ın bir başka şansı, Evan Williams’ın kurucuları arasında yer alması. Statik dönemin blog barındırma platformu Blogger’ın kurucusu Williams, içerik üretimini ve tüketimini kolaylaştırmanın önemini en iyi bilenlerden. Zira Blogger, dönem itibarıyla içerik servisinin yetersiz, üretim ve tüketimin ise pratik olmadığı günlerden geçti.

Bu şartlarda Williams’ın Web 2.0’ın olanakları ile “mikroblog” formuna yönelerek üretimi ve dağıtımı kolaylaştıran Twitter’ın kurucularından olması tesadüf olmasa gerek. 1999’da kurduğu Blogger’ın uzun metin formatını, 2006’da kurduğu Twitter’ın takip ve kürasyon odaklı içerik servisi mantığı ile birleştirdiği 2012 tarihli girişimi Medium’u bu önermenin sağlaması olarak görmek mümkün.

140 karaktere sığmayan paylaşımlar

2008-2010 arasında Twitter’ın CEO koltuğuna oturan Evan Williams’ın Medium hamlesi, Twitter’da yaşanan bazı gelişmeler ile ilişkilendirilebilir. En önemlisi, popülaritesine paralel olarak kullanıcı sayısı da artan Twitter’ın kısıtlı yapısıyla beklentileri karşılayamadığı günlerde, kullanıcıların karakter sınırını aşmak için alternatif çözümlere yönelmeleri.

“Uzun metinler için Twitter” olarak adlandırılabilecek olan Medium bir kenarda pişerken, Twitter kullanıcıları tweet’lerini numaralandırarak paylaşıyor, yanıt sistemi ile zincirler oluşturuyor, Blogger ve WordPress’te oluşturdukları uzun metinlere link veriyor, metinleri akıllı telefonlarının not uygulamasına yazıp ekran görüntülerini paylaşıyorlardı. Pes eden Twitter önce zincir tweet’lere izin verdi; 2017’de ise karakter sınırını 280’e yükseltti. 2021’de ise uzun paylaşımlar için bir e-posta bülten servisi olan Revue’yü satın aldı. Bu hamle ile e-posta aboneliklerinden gelir elde eden kişileri cezbetmeyi, alanın lideri Substack ile rekabete girmeyi, uzun paylaşımları kendi platformu üzerinden erişilebilir kılarak kullanıcılarını tutmayı hedefliyordu.

Elon Musk etkisi

Beklentilere rağmen değişime direnen bir görüntü çizen Twitter, Elon Musk tarafından Ekim 2022’de satın alınmasının ardından daha dinamik bir yapıya kavuştu. Kullanıcıların platformda mümkün olduğunca fazla vakit geçirmelerini isteyen Musk, Revue’nün kapısına kilit vurdu; Twitter kullanıcılarına daha fazla fonksiyona erişim olanağı sağlayan Twitter Blue’ya öncelik verdi. Twitter Blue aboneleri için karakter sınırı önce 4 bin, ardından 10 bine çıktı. Twitter Blue aboneleri makale uzunluğunda içerikler paylaşma olanağına kavuşurken, Musk onları yeni gelir elde etme modelleri ile cezbetmeye çalıştı.

Bluesky, Mastodon, Truth Social

Twitter, Musk tarafından satın alınacağına dair söylentilerin başlamasıyla birlikte rakipleri ile daha fazla anılmaya başlandı. Zira Musk’ın dünya görüşünün kendisine uymadığını, platformun kötüye gideceğini düşünen kullanıcılar, rakip platformlara yöneldiler; yeni platformlar kuruldu.

Bu rakiplerden en önemlisi, merkeziyetsiz Twitter olarak anılan ve kullanıcılarına “instance” adı verilen kendi alanlarını kurma olanağı sağlayan Mastodon. Twitter’dan daha özgür olacağı düşünülen Mastodon, paylaşımlarda 500 karakterlik bir limite sahip. Instance yapısının karmaşıklığı ile beklenen yükselişi gerçekleştiremeyen platform ile ilgili bir önemli bilgi, Twitter’dan kovulan ABD eski Başkanı Donald Trump tarafından kurulan, ABD’deki sağ seçmeni hedefleyen Truth Social’a -açık kaynak lisansının ihlaliyle de olsa- kaynak koduyla hayat vermesi.

Bir diğeri Instagram’ın kurucuları Kevin Systrom and Mike Krieger imzalı Artifact. Yapay zekâ desteği ile kullanıcılarına ilgi alanlarına göre haber makaleleri önerecek olan Artifact’in bu niş alanda Twitter’ın rakibi olacağı söyleniyor. Post ya da diğer adıyla post.news adlı bir başka servis de yine aynı alanın oyuncularından.

Linkleri Twitter tarafından kısa süreliğine engellenen e-posta bülten ve blog servisi Substack, Notes ile Twitter’a rakip çıktı. Paylaşımlarda herhangi bir karakter sınırı uygulamayan Substack, uzun içerikler için halihazırda hizmet sağladığını belirtiyor; kullanıcılarını Notes’u Twitter gibi mikroblog paylaşımları için kullanmaya teşvik ediyor.

Twitter’ın en büyük rakibi ise yine Jack Dorsey tarafından kurulan, Mastodon gibi merkeziyetsiz bir yapıyı benimseyen ve arayüzü Twitter’a benzerliği ile dikkat çeken Bluesky Social. Twitter gibi bir mikroblog platformu olan ve 300 karakterlik paylaşım limitine sahip Bluesky’a bugünlerde sadece davetiye ile erişilebiliyor. İki dönem Twitter CEO’su da olan Dorsey’nin deneyimlerinden yola çıkarak oluşturduğu platformun gelişeceği düşünülürken, Twitter’ın Aralık 2022 itibarıyla 386 milyonu aşan aylık aktif kullanıcı sayısı ile yarışıp yarışamayacağı henüz bilinmiyor.

İlk tweet’e dönersek…

Dorsey’nin tweet’i, alıcısı tarafından bir yıl sonra tekrar satışa sunuldu. Yeni sahibince 48 milyon dolar değer biçilen tweet’e gelen en yüksek teklif ise sadece 280 dolardı. NFT furyasının sona erişinin bir emaresi kabul edilen bu hikâyede gözden kaçması muhtemel bir yan daha var: Blogları da şekillendiren “sosyal medya çağı” sonra eriyor. Örneklerden de görüleceği üzere kullanıcılar birbirlerini takip ettikleri bir dünyadan gün geçtikçe uzaklaşıyor; merkeziyetsiz yapılarda tüm dünya ile iletişim kurmaya, ilgi alanlarına göre içerikler görmeye alışıyorlar. Hız hâlâ önemli fakat öncelik sırasında yerini niteliğe kaptırmış durumda.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.