MediaCat

4,5 milyon için nasıl içerik üretilir?

Meta Stratejik Ortaklıklar Yöneticisi Eren Sağır ve Berk Keklik, nam-ı diğer @uberkuloz’la içerik üreticiliğinin görünmeyen taraflarına gidiyoruz.

4,5 milyon için nasıl içerik üretilir?

Türkiye, içerik üreticiliğinde zengin bir tür portföyüne sahip. Meta Stratejik Ortaklıklar Yöneticisi Eren Sağır, burayı farklı kılan niteliklerin başında “içerik ihraç edebilen” bir konumda olmasının geldiğini söylüyor. Sağır’ın ayrı bir sayfa açtığı “stratejik creator”lardan biri de @uberkuloz hesabıyla tanıdığımız Berk Keklik. Bugün itibarıyla platform üzerinden ürettiği mizah içerikleri yaklaşık 4,5 milyona ulaşan Berk Keklik’in yaratım süreci, planlı ve kompleks bir çabanın ürünü. İkiliyle platform ve içerik üreticileri arasındaki fayda ekosistemi ve yaratıcı içerik üretimi üzerine konuştuk.

Meta’nın içerik üreticisi topluluğa verdiği desteklerle başlayalım. Neler yapıyorsunuz bu konuda?

Eren Sağır: Her şeyden önce içerik üreticilere ürün ve program desteği sağlayarak, platformumuza yükledikleri orijinal içeriklerindeki en optimum erişime ve kitleye ulaşmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Creator’lara platformumuzdaki yeni ürünleri ve özellikleri tanıtıyoruz, yeni programlar hakkında bilgi veriyoruz. Kendi kitlelerine ve içerik tarzlarına en uygun programları kullanmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. İkinci olarak stratejik creator’larımıza birebir destek vererek kendi içgörü ve verilerini doğru şekilde okuyarak optimum içeriği üretmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.

“Stratejik creator” olarak konumlandırdığınız kitle nasıl ayrışıyor?

ES: Tek seferlik bir kavram değil, dinamik bir kavram. Bizim platform ve ürünlerimize yoğun bir şekilde katkı yaptığını gördüğümüz creator’ları ifade ediyor. Yani belirli bir profesyonellik seviyesine çıkmış creator’lar… Bunların içinde mikro hesaplar da var. Takipçi sayısı bizim tek başına baktığımız bir şey değil. Daha az takipçiye sahip olmasına rağmen daha niş bir alanda saygıdeğer bir konum kazanmış bir creator da olabilir.

Bu kitleye ilham verme noktasında nasıl bir çabanız var?

ES: Online tarafta çok güçlü bir iletişimimiz olsa da, gerçek hayatta da bir araya gelmek istiyoruz. Creator etkinlikleri yapıyoruz. Bir tanesini geçtiğimiz haftalarda Soho House’da gerçekleştirdik. Verimli bir atölye çalışması oldu. Bu etkinliklerin networking tarafının etkisi de yadsınamaz. Birçok üretici, benzer kitlelere erişmeye çalışan creator’larla projeler geliştiriyor. Bu projeler de hem kitle geliştirme hem de yaratıcılık açısından çok değerli sonuçlar verebiliyor.

Bu topluluktan aldığınız geribildirimler size nasıl yol gösteriyor?

ES: Bizim onlara aktardığımız bilgilere ilaveten bizim de onlardan aldığımız bilgiler çok değerli. Instagram ürünlerini geliştiren ürün yöneticileri ve mühendislik ekipleri, bizim creator’larımızın (burada tüm yayıncıları kastediyorum) görüşlerini çok merak ediyorlar. Ayrıca kendi kitlelerinden topladıkları geridönüşü bize aktarmaları da çok değerli. Tüm ürün geliştirme dönemlerinde bu bilgileri değerlendiriyor ve ürünleri daha amacına uygun hale getirmeye çalışıyorlar.

Türkiye’deki içerik üretici topluluğun hangi ayrıştırıcı yönlerinden bahsetmek mümkün?

ES: Türkiye, Meta platformlarında içerik üretenler için çok güçlü bir pazar. Birçok içerik segmentinde dışarıya da içerik ihraç edebilen bir topluluk var burada. Seyahatten eğlenceye ve yemeğe dek birçok içeriğin etkisinin Türkiye’yi aştığını görüyoruz. Yemek alanında dünyanın en büyük influencer’larının birçoğu Türkiye’den çıktı. Spor yine çok güçlü olduğumuz alanlardan bir tanesi.

Jenerasyon bazında bakacak olursak…

ES: Her jenerasyonun kendine özgü güçlü temsilcileri var. Z Jenerasyonu’nun çok küçük yaşta teknolojik imkânlara sahip olması, onları çok seçici ve titiz yapıyor. Bizim gözlemlediğimiz şeylerden biri, görsel içeriği daha güçlü, daha hızlı, daha etkin içeriklere ilgi göstermeleri. Mesela Reels bunun güzel bir örneği. Ses ve görsel olarak daha zengin, interaktif formatlara yöneliyorlar diyebilirim.

Berk sen de Z Jenerasyonu’nun en güçlü temsilcilerinden birisin. İçeriklerini nasıl planlıyorsun, gündem bağlantılı olanları nasıl konumlandırıyorsun?

Berk Keklik: Yaratıcı süreçte her zaman beni rahatsız eden, beni konuşmaya iten şeylere odaklanıyorum. Genelde her gün karşımıza çıkan bir olayı gözlemleyip, mizahi ve yaratıcı bir şekilde filtreleyip notlar alıyorum. Çoğunlukla insanların “bunu ben de yapıyorum” diyebileceği şeylere odaklanıyorum. Gündem içeriklerinde de olabildiğinde hazırcevap olabilmek gerekiyor. Bugün yaşadığımız bir olayın şakasını bir hafta sonra yaptığımızda asla aynı tepkiyi alamıyoruz.

Tiyatro geçmişinin de bu sürece katkısı olmuştur eminim…

BK: Tabii, Devlet Tiyatroları’nda Selçuk Veysel Zurnazanlı’dan birebir yaratıcı drama, diksiyon, şan eğitimleri aldım. Konservatuar istiyordum. Tiyatro arkadaşlarımla beraber videolar çekiyorduk. Şimdi de reklamcılık okuyorum, son senemdeyim. Yaptığım işin hukukunu öğrenmek için tercih ettim bunu.

Platformlara ve formatlara bakışın nasıl? Kendini en rahat hissettiğin yer neresi?

BK: Bunu iki türlü cevaplayayım. Tüketim alanında Instagram algoritması beni çok iyi tanıyor. Ben insanlara şunu diyorum, “Bana feed’ini göster, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Üretim alanında cevaplayacak olursam, benim için en önemli şey arayüz. Çok daha hızlı, anlaşılabilir, her şeye ulaşabildiğim bir alan olması önemli. Bu anlamda da Instagram bana kolaylıklar sağlıyor. Mesajları filtreleyebiliyorum örneğin, görmek istemediğim mesajlarla kafamı bulandırmıyorum çünkü dikkatim çok hızlı dağılıyor. Malum hepimiz kendimize ADHD tanısı koyduk (!)

Yaklaşık 4,5 milyon takipçin var. Bu denli büyük bir kitleyle etkileşimini nasıl tarifliyorsun?

BK: Ürettiğim videoları hep arkadaşlarıma attım. Hep konuşarak, muhabbet ederek içerik ürettim. Geriye gittiğimde -takipçi sayısına bakarak- değişen tek şey aslında içerik üretme sıklığım oldu. Hâlâ aynı içeriklere odaklanıyorum. Belirli bir takipçi sayısına ulaşmak kolay da onu orada tutabilmek zor olan. Kitleyi orada tutabilmek ve genişletebilmek için bazı kuralları değiştirmek gerekiyor. Mesela ben bu aralar daha az konuştuğum, daha çok müzik, hareketler ve yazıyla iletişim kurduğum, daha teatral hareketlerle kıssadan hisse yaptığım skeçler paylaşıyorum. Daha dilsiz, daha global, herkese hitap edebilecek şeyler üretiyorum. Bu şekilde bir ivmem var, ona göre ilerliyorum.

Farklı içerik üreticilerinin bir araya geldiği ortak videoların sayısı artıyor. Senin yorumun ne?

BK: Bence çok keyifli. İçerik üreticilerini göz önündeki diğer insanlardan ayıran şey onlara ulaşabilir olmamız. Ve ulaşabildiğimiz bu insanları bir arada görmek iki katı eğlence demek. Tabii bu işte şuna dönmesin; hani iki arkadaşınızı tanıştırırsınız da sizden daha samimi olurlar ya… İki içerik üreticisinin dilinin füzyonlanması ortaya her zaman güzel, ufuk açıcı, yaratıcı şeyler çıkartıyor. Ben de destekliyorum ve yapmaya devam ediyorum.

Yazıyla aran nasıl?

BK: Gayet iyi, içeriklerimin hepsini ben yazıyorum. Süreç şöyle ilerliyor; önce müziği buluyorum. Müziğin üzerine videoyu koymaya çalışıyorum. Müziğin yükseldiği ve alçaldığı yerlere göre videonun dinamiğini belirliyorum. Bu da aslında üretim anlamında hızlanmamızı sağlıyor.

Gitmek istediğin yer neresi?

BK: Özellikle benim gibi eleştiriye açık biriyseniz, insanların değerli yorumları size çok şey katıyor, sizi çok besliyor. Ben buradaki süreci iyi yönettiğimi düşünüyorum. Gelecekte de bu tür işlerin sayısını artırıp, farklı şeyler deneyip, denediğim şeylerle takipçilerimi buluşturmak hedefim. Tabii daha farklı yapımlar yapmak, filmler çekebilmek, yönetmen olabilmek, oyunculuk yapmak hayallerim arasında.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.