La Roche-Posay Pazarlama Müdürü Ceren Hepyalnız yalnızca cildi değil cildin ardındaki insanları da görmenin önemini vurguluyor. Peki, cilt ve psikolojik sorunlar arasında nasıl bağlar var? Kendisinden dinliyoruz.
Pandeminin gündeme en fazla taşıdığı sektörlerden biri cilt bakımı. La Roche-Posay Pazarlama Müdürü Ceren Hepyalnız’ın sözlerine göre, Türkiye’de cilt bakımı ürün kullanımı 2014’ten bu yana iki katına çıktı ve vücut kategorisi pandemiyle birlikte yüzde 35 büyüdü. Ancak tüketim kanadına yansıyan bir değişim, cildimizle ve onun psikolojimiz üzerindeki yansımalarıyla ilgili farkındalığımıza geldiğimizde sınıfta kalıyor. Nedenlerini ve kategoriyi önümüzdeki dönemde nelerin beklediğini Hepyılmaz’a sorduk.
Ülkemizde cilt bakımında belirli dönemlerde öne çıkan trendler, ürünler var. Ürün kullanım sıklığı 2014’ten bu yana iki katına çıktı. 2014 yılında senede bir kez ürün kullanan sayısı penetrasyonun çoğunluğunu oluştururken, şimdi ise iki ve daha fazla ürün kullananlar çoğunlukta. Vücut kategorisinde COVID-19 süreciyle beraber bir büyüme yaşanıyor. Kategori bu yıl şu ana kadar yüzde 35’ten fazla büyüdü.
Pandemi etkisini dermatolojik içerik trendinde de gösteriyor. Dermatolojik içeriklerin en etkin formu olan serumlar çok gözde. La Roche-Posay olarak, LIPIKAR, Hyalu ve Effaclar ürünlerimizle bu konuda öncü bir rol üstleniyoruz. Cilt bakımında, altını çizdiğimiz bu dönemsel trendler ve içerikler var ancak önemle vurguladığımız dermatolog bilinci hâlâ oturmuş değil. Biraz önce belirttiğimiz rakamlarsa bize bu konuya özellikle eğilmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Cilt problemleri her geçen gün artış gösteren bir sorun ve bu sorunla mücadele etmek için dermatoloğa gidilmesi gerekli. Ülkemizdeyse dermatoloğa gitme oranı yüzde 6 seviyesinde, yani bir hayli gerideyiz bu konuda. La Roche-Posay olarak, artan cilt bakım penetrasyonunda, dermatolog uzmanlığıyla tüketicileri doğru ürünlere yönlendirmek en büyük hedeflerimizden. Dermatolog bilgisini ulaşılabilir kılmayı amaçlıyoruz.
Bahsettiğiniz her iki kavram da birbiriyle direkt bağlantılı. Bu konuda yaptığımız bir çalışma bize akne, egzama, alerji gibi problemlerin sosyal yaşamda güçlü bir etkiye sahip olduğunu gösterdi. Cilt problemlerinin psikolojiye yaptığı etkiyi bazı rakamlarla açıklamak istiyorum.
Günümüzde dünyanın her yerinde gittikçe büyüyen ama yine de hafife alınan cilt sorunlarıyla 2 milyar insan mücadele ediyor. Bu rakam, dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası demek… Dünya genelinde akne problemi bulunan bireylerin yüzde 50’si kendisini sosyal hayattan izole ediyor, yüzde 70’i ise kendini özgüveni düşük olarak nitelendiriyor. Atopi ya da egzama problemine sahip kişilerin yüzde 50’si toplum tarafından dışlandıklarını hissederken, yüzde 46 ila yüzde 60’ı gece rahatsızlıkları sebebiyle deliksiz bir uyku çekemiyor.
Akne hastalarının yüzde 46’sında, aknesi olmayanlara göre depresyona girme olasılığı daha yüksek. Egzama hastalarının yüzde 79’u cilt problemleri nedeniyle iş hayatlarında aksama yaşıyor. Baktığınız zaman, bunlar oldukça ciddi rakamlar ve bize konunun önemini bir kez daha hatırlatıyor. La Roche-Posay olarak yalnızca cildi değil, cildin arkasındaki insanları da görüyoruz. #CildinGörünendenFazlası diyerek herkesi sesini yükseltmeye çağırıyor ve cilt sorunları nedeniyle oluşan psikolojik etkilerin farkındayız mesajı veriyoruz. Bundan sonra tüm adımlarımızı bu misyona uygun şekilde atacak ve cilt problemi yaşayan influencer ve gerçek tüketicileri kampanyamıza entegre ederek bu misyonumuzu daha da ileriye taşıyacağız.
Altını çizdiğimiz trendler konusundan hareketle; 2021’e teknoloji trendinin damga vurması bizim için şaşırtıcı olmayacaktır. Tekno-güzellik hızla ilerlerken, tüketicilere kişiselleştirilmiş deneyim sunan ve farklı ihtiyaçlara yanıt verebilen ürünler, trend olmaya devam edecek. Bununla ilgili La Roche-Posay’in Effaclar Spotscan uygulamasını örnek verebilirim. Effaclar Spotscan, yağlı ve akneye eğilim gösterebilen ciltlere kişiselleştirilmiş ürün rutini ve tavsiyeler sunan yapay zekâyla geliştirilmiş cilt analizimiz. Az önce ülkemizde dermatoloğa gitme oranlarının düşüklüğüne değinmiştik. Bizim Effaclar Spotscan’i hayata geçirirken çıkış noktamız buydu. Dermatologlarla birlikte geliştirdiğimiz Effaclar Spotscan’in dermatolojiyi daha ulaşılabilir kılma gibi önemli bir misyonu var. Effaclar Spotscan’in Türkiye’deki en büyük cilt problemi olan akne için en doğru analizi yapan teknolojisi ile ücretsiz bir şekilde, 1 milyondan fazla kullanıcıya cilt analizi yapma imkânı sunduk. Baktığınız zaman, bu çok ciddi bir rakam.
Sizin de altını çizdiğiniz gibi yeni normal döneminde şeffaflık, her zamankinden önemli hale geldi. Ürünlerin üretim süreci ve formülleri konusunda bir hassasiyet söz konusu. Yaşanan bu değişime La Roche-Posay açısından bakacak olursak; hassasiyetlerin farkındayız ve daha önce olduğu gibi şimdi de sorumlu üretim anlayışıyla hareket ediyoruz. Sorumluluk ve şeffaflık marka anlayışımızın değişilmez bir parçası. Ürünlerimiz yüzde 100 alerji testinden geçiyor ve tüm ürünlerimiz “0 alerjik reaksiyon” ilkesiyle geliştiriliyor. Tek bir alerjik reaksiyon görülse dahi tekrardan sürecin başına dönülüyor. Bu sayede La Roche-Posay ürünleri en hassas ciltlerin dahi kullanımına uygun hale geliyor. Tüm ürünlerimiz dermatolog ve toksikologlarla geliştirildiğini ve yalnızca gerekli içeriklerin, doğru dozlarda kullanıldığını da belirtmek isterim. La Roche-Posay ürünleri doğaya saygılı şekilde, koruyucu paketlemeyle üretiliyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
