YouTube’dan “Açık Çağrı”

YouTube, Cannes Lions’ın ikinci gününe hızlı başlayan markalar arasındaydı. Sabahın erken saatlerinde Google Beach’te basın mensuplarına özel bir etkinlik düzenleyen marka, platforma eklenen yeni özellikleri, önemli isimlerle birlikte tanıttı.

Bu yıl 20’nci yılını kutlayan YouTube’un bu özel dönem için hazırladığı, Rick Astley’in bir meme’e dönüşen “Never Gonna Give You Up” adlı parçasını temel alan kutlama videosuyla başlayan etkinlikte katılımcılara seslenen ilk isim, YouTube Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Pedro Pina oldu. 15 yıldır Cannes Lions’a katıldığını aktaran Pina, etkinlikte yer alan içerik üretici sayısının bu  yılki seviyeye daha önce hiç ulaşmadığını belirtti. İçerik üreticilerin etkinliğe içerik üretmek amacıyla, sahnede olmak, markalara ve ajanslara seslenerek daha büyük bir ekonomi için kendi ekonomilerine katkıda bulunmaya geldiklerini belirtti. YouTube’un 20 yıl önce videolarını dünyayla paylaşmak isteyen üç arkadaş tarafından kurulduğunu aktardıktan sonra, bunun YouTube’un herkesin kendisini ifade etmesini sağlama misyonuna ne kadar uyduğunun altını çizdi ve YouTube’un içerik üretim ve paylaşım metotlarını nasıl değiştirdiğine değindi. YouTube’un güvenli bir platform olduğunu, platfomun güvenli olmaması halinde kimsenin o platformda bulunmak istemeyeceğini aktardı.

Pina, konuşmasına, 20’nci yılını kutlayan YouTube’un yola, önümüzdeki yıllarda da kültürün merkezinde olma vizyonuyla devam ettiğini belirterek devam etti. “Viral”, “unboxing”, “thumbnail”, “vlog” gibi terimlerin YouTube sayesinde hayatımıza girdiğinin, platformun kültürel etkisinin olduğunun altını çizdi. Pina konuşmasında Cannes Lions sahnesinden katılımcılara seslenecek olan YouTube CEO’su Neal Mohan’ın bir sözüyle, ifadelerini pekiştirdi: “YouTube’da olan her şey dünyada oluyor. Dünyada olan her şey, YouTube’da oluyor.”

Geride bıraktığımız bir yıllık periyodu podcast’in yılı olarak nitelendiren Pena, podcast’lerin vazgeçilmez eğlence, bilgi, haber kaynağına dönüştüklerini ve insanların sadece dinlemek yerine izleyerek de takip ettiklerini aktardı.

İçerik üreticilerinin artık tekil üreticiler olmadıklarını, kendi yazar, prodüksiyon, kurgu ekiplerinin olduğunu, şirketleşmeye başladıklarını aktaran Pina, çarpıcı bir de veri sundu: YouTube’un Avrupa Birliği’nin kreatif ekosistemine katkısının 6,4 milyar dolar civarında olduğu. Pina ayrıca, oturma odalarının, salonların ve bu alanlarda bulunan büyük ekranların YouTube’un büyümesinde önemli araçlar olarak öne çıkacaklarına da değindi. YouTube’dan dünya çapında günlük 1 milyar saatlik içerik tüketildiğini aktaran Pina, en çok izlenen 100 YouTube kanalının 50’sinden fazlasının izlenmelerinin büyük bölümünü bu büyük ekranlardan aldığını ifade etti. Bunun YouTube’un televizyonlaşması anlamına gelmediği, televizyonun YouTube’laşması anlamına geldiği çıkarımında bulundu.

Yapay zekânın içerik üreticilere destek olabilecek şekilde konumlandırıldığını belirten Pina, iki önemli örnekten bahsetti: Inspiration sekmesi ve Dream Screen. Inspration, yani ilham sekmesi, içerik üreticilere ne tür içerikler üretmeleri, nasıl thumbnail’ler kullanmaları gerektiği konusunda fikir verirken; Dream Screen uygulaması, Shorts videolar için arkaplan oluşturmakta kullanılabiliyor.

Pina’dan sonra sözü alan Google Amerika ve Global İşbirlikleri Başkanı Sean Downey ise söze reklamverenlerin kendisine YouTube’dan daha fazla nasıl yararlanabileceklerini sorduklarını, kendisinin cevabının ise her zaman içerik üreticilerinin oluşturduğu kültüre yakınsamak olduğunu söylerek başladı. İçerik üreticilerinin bugün kültürün merkezinde yer aldıklarını ve muazzam bir etki gücüne sahip olduklarını aktaran Downey, fanların, takipçilerin içerik üreticilerini takip ederken bir taraftan da markalarla bağlantı kurduklarını, ürünler ve hizmetler satın aldıklarını sözlerine ekledi.

İçerik üreticilerinin izleyicileri çizgisel olmayan bir yolculuğa çıkardığını aktarırken Downey’nin altını çizdiği element, özgünlük oldu. Platformun hikâyelerin özgün olması için çalıştığını aktardıktan sonra, çarpıcı bir veriden bahsetti. Yetişkinlerin yüzde 98’inin YouTube içerik üreticilerine herhangi başka bir platformda yer alan içeriküreticilerinden daha fazla güvendiğini söylediğini aktaran Downey, bunun bir trendden öte derin araştırma ve güven sözkonusu olduğunda tüketicinin YouTube’a yöneldiğini söyledi. Downey ayrıca, keşif yolculuklarının 3’te 2’sinin Google veya YouTube’da başladığını da aktardı.

YouTube’un içerik üreticileri için hazırladığı yeni özellikleri ise YouTube Ads Ürün Yönetimi Direktörü Melissa Hsieh Nikolic aktardı. Platformun markalarla içerik üreticilerini bir araya getirmek konusunda ortaya koyduğu kararlılıktan bahsettikten sonra, ürünleri ve geliştirilme amaçlarını sıraladı:

Melissa Hsieh Nikolic ilk olarak, işbirliği için kendisine en uygun içerik üreticisini bulmak ya da yeni içerik üreticilerini keşfetmek isteyen markalar için geliştirildiğini aktardığı, pek çok hizmetin bir arada yer aldığı bir ürün olarak tanımladığı Brand Connect’i anlattı. Halihazırda kullanımda olan Brand Connect ile reklamverenlerin içerik üreticilerini kampanyalarına ekleyebildiklerini, reklam ve organik erişimin ayrı ayrı ölçümlenebildiğini aktardı.

Oturumda Melissa Hsieh Nikolic’in aktardığı bir diğer özellik ise Open Call, yani açık çağrı oldu. Markaların içerik üreticilerine çağrıda bulunabilecekleri, çağrısına karşılık veren içerik üreticilerinin üretimlerini inceleyebilecekleri ve onaylayarak kampanyalarına ekleyebilecekleri bu özellik Google Ads’te, Creator Partnership Hubs altında bulunacak. YouTube, Open Call ile markaların farklı içerik üreticileri ile çalışabilmesini kolaylaştırmayı, tercih sürecinde markalara destek olmayı, içerik üreticilerin markalara daha kolay ulaşabilmesi için alan açmayı hedefliyor.

Melissa Hsieh Nikolic son olarak, markalar, ajanslar ve içerik üreticileri için daha fazla görünürlük ve fırsat elde etmek adına önemli bir araç olan Insights Finder’a değindi. Insights Finder, içerik üreticilerin kitleleri ve trendler hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlayan bir araç olarak öne çıkıyor.