MediaCat’te bu ay Yaratıcılığın İzinde söyleşi serimizin konuğu sanatçı ve aktivist Bordalo II.
Bordalo II, Portekizli bir sanatçı ve aktivist. İsminin sırrı ise, “Bordalo the first” olarak adlandırdığı sanatçı büyükbabasının ardından gelmesinde saklı. Sokak sanatındaki yolculuğu grafitiyle başlıyor ancak sonrasında daha büyük ve gerçek sorunlar, kendi deyimiyle “bir refleks” olarak işlerine yansıyor Bordalo II’nun. İşlerindeki en canlı his gerçeklik. Kendisi de en büyük ilham kaynağının “gerçek dünya” olduğunu söylüyor.
Bordalo II’nun işlerinin temeline koyduğu “tüketim deliliği ve materyalizm” dünyayı daha iyi bir yer haline getirme farkındalığına karşı hem mücadele verdiği hem de sarmaladığı iki kavram olarak karşımıza çıkıyor. 31 yaşındaki sanatçı, sürdürülebilirlik, ekolojik ve sosyal farkındalık gibi mesajlarla donattığı işlerindeki süreci, “yaratmak, yeniden yaratmak, bir araya getirmek ve geliştirmek” olarak ifade ediyor.
Bordalo II’nun son dönemde kendinden bahsettiren en önemli işi Big Trash Animals. Tekrar kullanılmayarak tüketim halkasından çıkarılan materyallerin gezegene verdiği zararı anlatan bu sanat projesi, Bordalo II’nun çöplerden, fabrikalardan ve şirketlerden topladığı materyalleri kullanarak yarattığı devasa hayvan imajlarından oluşuyor. Deniz anaları, balıklar, maymunlar, pandalar, foklar, papağanlar… “Sanata tüketim penceresinden bakmıyorum. Ben moda bir ayakkabı ya da son model bir akıllı telefon satmaya çalışmıyorum. Ortaya koyduğum sanat, insanları gerçeklikten ya da materyalist ve yapay bir şeyden uzaklaştıran bir ürün değil. Ben bunun tam tersine inanıyorum” diyor Bordalo II.
Geriye ise düşünmeye değer bir iddia bırakıyor: “Sanat ve kültür bir nesli topyekûn değiştirebilecek güçte.”
Geçmişimde grafiti var ama her ne kadar kamusal alanla olan ilişkimi şekillendiren ilk unsur olsa da onu sanattan ayrı tutmak istiyorum. Kamusal alanda geçirdiğim zaman, ölçek, reklam, görünürlük gibi şeylerle nasıl baş edebileceğim konusunda konfor sağladı bana. Bu şekilde, insanların görüp hakkında yorum yaptıkları bir şey yaratmanın potansiyelinin farkına varıyorsunuz. Bir reklam gibi ancak daha iyi bir niyetle ortaya çıkmış bir reklam…
Büyük şirketlerin, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bize harika ürünler ve çözümler sunmalarını bekleyemeyiz. Her bir birey -tıpkı bizim gibi- alışkanlıklarını değiştirmeli ve daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına sahip olmalı.
Çevresel farkındalık kendimi bildim bileli benim bir parçam oldu. Bu yüzden yeni bir sanat çalışması ortaya koyduğumda, bir refleks olarak çevresel sorunlar her zaman yaptığım işi şekillendirdi. Amacım sizi, gördüğünüz görselin ardındaki renkler, şekiller ve tüm imaj hakkında düşünmeye sevk etmek. İçerdiği bilinçaltı mesajlar ise alışkanlıklarımızın dünyayı, doğayı, hayvanları ve aslında yaşadığımız tüm alanı nasıl yok ettiğine yönelik oluyor.
Her zaman çalıştığım alanla, o bölgede risk altındaki hayvanlar arasında bir bağ kurmaya çalışıyorum. Bu benim tercihim. Az da olsa bu şekilde gerçekleşmediği durumlar olabilir ancak inanıyorum ki bir sorun bulunduğunuz yere ait olmasa da, onun da hakkında kafa yormak son derece önemli. Çünkü aslında bu çöplük tüm dünyayı etkiliyor.
İş, yeri belirlemekle başlıyor. Sonrasında ise o bölgedeki yerel türleri ve sorunları araştırmakla devam ediyorum. Ardından materyalleri toplamak, şekil vermek, eğip bükmek, monte etmek ve ana gövdenin parçalarını ayırmak gerekiyor. Neticede ise hepsini duvarda bir araya getirip, son adımda detayları renklendiriyorum.
Bu sorunun cevabı konusunda emin değilim. Sokaklarda daha fazla sayıda iş olduğu doğru üstelik çoğu da sokak sanat festivalleri tarafından düzenlenmiş ancak bunları yaratırken ne kadar özgürüz? Hâlâ, uygunsuz konular hakkında konuştuğu gerekçesiyle, ertesi günü üstü boyanarak kapanmış -tıpkı BLU gibi- çok sayıda örnek var.
Eğer sonu böyle olursa, o işi duvarda tutmanın tek yolu, plastik ve yapay bir yolu izleyerek bir dekor ya da kolay bir eğlence ürünü ortaya koymak gibi görünüyor. Ancak bu bir seçenek olamaz, herkes toplum için görünür bir şey yaratma konusunda bilinçli ve sorumluluk sahibi davranmalı.
Sanata tüketim penceresinden bakmıyorum. Ben moda bir ayakkabı ya da son model bir akıllı telefon satmaya çalışmıyorum. Ortaya koyduğum sanat, insanları gerçeklikten ya da materyalist ve yapay bir şeyden uzaklaştıran bir ürün değil. Ben bunun tam tersine inanıyorum. Sanat ve kültür, insanları, kafa yormaları gereken konulara yönlendiren mesajlarla tüm nesli değiştirebilecek bir temel demek. Bu sayede ise dünyadaki her şeyi değiştirmek mümkün olabilir.
Fotoğraf (Giriş ve Sosyal Medya): Raymesh Cintron
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.