Toplum sağlığı için önemli hedeflerimiz var

P&G’deki 21 yıllık kariyerinin ardından Bayer Tüketici Sağlığı’nda Ülke Müdürü rolünü üstlenen Onur Yaprak ile Bayer Tüketici Sağlığı’nın hedeflerini, tüketici sağlığı pazarını ve yeni yolculuğunu konuştuk.

Onur Yaprak - Bayer Türkiye Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü

21 yıllık bir P&G hikâyesinin sonuna geldiniz. Birbirinden farklı kategorilerde ve pazarlarda hatırı sayılır tecrübe biriktirdiniz. Geriye dönüp baktığınızda nasıl bir deneyim ve hatıra havuzu görüyorsunuz?

21 yıl boyunca P&G’de edindiğim deneyimler, kariyerim ve kişisel gelişimim için paha biçilmezdi. Global bir organizasyon ile farklı kategorilerde farklı coğrafyalarda, farklı kültürlerde ve pazar koşullarında çalışma fırsatı bulmak çok büyük bir tecrübe. Her pazarın dinamikleri, avantaj ve zorlukları farklı. Bu da zamanla farklı kültürlerdeki tüketici davranışlarını anlamak, farklı pazarların özgün ihtiyaçlarını kavrayabilmek gibi önemli deneyimler kazandırıyor, sürekli bir öğrenme ve gelişim imkânı sunuyor insana. İş yapış şekliniz, liderlik anlayışınız farklı bir boyut kazanıyor. Daha çok empati kurmayı, daha çözüm odaklı stratejiler geliştirmeyi öğreniyorsunuz. Tüm bu deneyimler sadece profesyonel becerilerimi değil, aynı zamanda kişisel gelişimimi de besledi. Bugün geriye dönüp baktığımda, deneyimlerimin sadece kariyerime değil, hayatımın her alanına olumlu yansıdığına hiç şüphem yok. Şimdi bu tecrübeler ışığında yeni hatıralar ve güzel işler ortaya çıkarmak için sabırsızlanıyorum.

Peki, tüm bu katmanlı deneyimler Bayer’deki yolculuğunuz için ne ifade ediyor?

Çalıştığım liderler ve takım arkadaşlarımdan edindiğim deneyimler, iş yapış biçimim ve liderlik anlayışım üzerinde önemli izler bıraktı. Bu süre zarfında öğrendiğim en önemli derslerden biri, insanların farklı bakış açılarını anlamanın ve onları dinlemenin ne kadar kıymetli olduğuydu. Ayrıca, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme bilincini de hep ön planda tuttum. Bayer’deki yolculuğumda da tüm bu deneyimlerim ve öğrendiklerim bana rehberlik edecek. Liderlik sürecimde, yaratıcı düşünce yapısı ile değişime ve öğrenmeye açık bir zihniyetle yeni fikirler üretmeye odaklanırken kontrol eden ve kararlar alan bir yönetim anlayışından ziyade kimi zaman rehberlik eden kimi zaman katalizör rolü üstlenen, çalışanları yöneten değil yetkilendiren ve gelişimlerine katkıda bulunan bir liderlik yaklaşımıyla hareket edeceğim. Ne mutlu ki işine tutkuyla bağlı, dinamik ve özverili bir ekiple birlikte yol alıyorum. Hep beraber Bayer’in “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonuna yakışır şekilde daha çok çalışmaya, yenilikçi ürünlerimizle çağımızın önemli sorunlarına çözümler bulmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz. Bu yolda da geçmişteki tüm deneyimlerim, bana hem daha etkili bir lider olma hem de takımımı doğru şekilde yönlendirme konusunda güç verecek.

Tüketici sağlığı sizin için yeni bir alan. Sizi en çok heyecanlandıran tarafları ne bu kategorinin?

Aslında, Tüketici Sağlığı benim için yeni bir alan sayılmaz. Daha önce P&G’de kısa süreli de olsa bu sektörü deneyimleme şansı yakalamıştım bir dönem. Dolayısıyla tecrübe sahibi olduğum, dinamiklerini bildiğim ve çalışmaktan da keyif aldığım bir sektör. Bayer’de Ülke Müdürü olarak Tüketici Sağlığı Bölümü’ne liderlik edecek olmaktan büyük heyecan duyuyorum. Hassas bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu da bize önemli sorumluluklar yüklüyor. Bireylerin hayat kalitelerini artıran ve önlenebilir sağlık problemlerine karşı çözüm getiren ürünler sunuyor, kişilerin ciddi sağlık sorunları yaşamamaları için önem vermeleri gereken konulara dikkat çeken ve sağlık bilincini artırmaya yönelik projeler hayata geçiriyoruz. Kalitesi, güvenilirliği ve bilimsel temellere dayalı etkisiyle dermatolojiden gıda takviyelerine, sindirim sağlığından soğuk algınlığına pek çok alanda ihtiyaçlara cevap veren güçlü bir portföyümüz var. Topluma doğrudan etki eden böyle bir alanda çalışıyor olmak benim için çok büyük bir motivasyon kaynağı. Geniş bir etki alanımız ve toplum sağlığı adına önemli hedeflerimiz var.

Tüm bunlara ek olarak Bayer; her biri kendi pazarlarında, iyi konumlarda bulunan; Tüketici Sağlığı, İlaç ve Tarım bölümleriyle 160 yıllık köklü bir geçmişe sahip, sağlık ve beslenme alanlarında uzman, dünya çapında bir yaşam bilimleri şirketi. “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonuyla milyarlarca yaşama dokunuyor. Bayer, Türkiye’de de 70 yılı aşkın süredir bu misyonun etrafında birleşmiş, daha iyi bir yaşam için çalışan, dinamik ve sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş bir kadroya sahip. Ben de bunun bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Sizin kısa ve uzun vadeli hedeflerinizde neler var?

Bayer olarak “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonumuz doğrultusunda içinde bulunduğumuz toplumu geliştirmek ve daha sağlıklı yarınlar sağlamak için bilimin gücünü kullanıyor ve sağlık bilincini yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Bilim okuryazarlığı ve sağlık okuryazarlığını artırmak Bayer Türkiye olarak en önemli iki ana odağımız. Şimdiye kadar her iki alanda da çok büyük aşamalar kaydedilmiş. Ben de şimdi bu bayrağı daha yukarılara taşımak adına çalışmalara devam etmeyi ve projelerimizle daha çok hayata dokunmayı planlıyorum.

Türkiye’de bu pazar nasıl bir potansiyele sahip? Pazarın vaatkâr olduğu alanlar hangi ürün gruplarını büyütebilir?

Tüketici sağlığı pazarı, insanların beklentileri ve ihtiyaçları ile şekillenirken bir yandan da onların alışkanlıklarını etkiliyor. Bu yüzden oldukça dinamik bir alan. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de özellikle pandemi döneminde, sağlıklı yaşam trendi çok daha fazla ön plana çıktı. Son dönemde insanlar sağlıklarına daha fazla özen gösteriyor, araştırıyor ve sorguluyor. Uzmanların önerilerini takip eden, kendi sağlığı için en doğru ürünleri seçmeye özen gösteren tüketicilerin sayısı her geçen gün artıyor.

“Kendine iyi bakma” bilinci oluştu, iyi yaşam, kilo yönetimi, gıda takviyeleri, spor, sağlıklı beslenme gibi trendler tüm dünyayla paralel olarak Türkiye’de de yükselişe geçti. Türkiye’de tüketici sağlığı pazarı son beş yılda yüzde 60 büyüyerek 2024 itibarıyla 159 milyar TL’ye ulaştı. Taleplerdeki artış pazarı da etkiliyor. Kişisel bakım harcamalarının artması sektöre yapılan yatırımın yükselmesine neden oluyor. Benzer bir durum gıda takviyeleri için de geçerli. Pazarın yüzde 40’ını oluşturan gıda takviyeleri ve dermatoloji kategorileri büyümeye en fazla katkı sağlayan alanlar arasında bulunuyor. Pandemi süreci ve sonrası koruyucu sağlık ve bağışıklık desteklerine olan ilgi ve talep de oldukça arttı. Biz de bu alanlardaki dinamizmi iyi okuyor ve tüketicilerin ihtiyaçlarını çok yakından takip ediyoruz. Uygun analiz ve araştırmalarla bu ihtiyaçlara cevap verecek ürün ve projelere odaklanıyoruz. Mevcut ürün portföyümüz ve yeni lansmanlarla büyüme hedefliyoruz, bunun için de güçlü ve etkin iletişim kampanyaları ve medya yatırımları ile yol almayı planlıyoruz.

Bulunduğunuz alan sağlık profesyonellerinden, bilim insanlarından, araştırmacılardan, tüketicilerden vs. oluşan büyük bir ekosistemi temsil ediyor. Bu ekosistemi büyütmek, daha temaslı ve fayda odaklı hale getirmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Paydaşlarımızla hep birlikte var ettiğimiz bu ekosistem sağlık sektörü için büyük önem arz ediyor. Birbirimizle sürekli bir etkileşim halindeyiz. Birlikte yaratıyor, birlikte üretiyor, birlikte gelişiyoruz ve bunu çok önemli bir amaç için gerçekleştiriyoruz; daha iyi bir yaşam. Dolayısıyla bu yolda Bayer Tüketici Sağlığı olarak paydaşlarımızı her zaman ana odağımızda tutuyoruz. Paydaşlarımızla oluşturduğumuz güven ortamı ve işbirliklerini çok önemsiyoruz ve birlikte yol alarak daha etkin çözümler bulabileceğimize ve daha geniş kitlelere ulaşabileceğimize inanıyoruz. Tüm stratejilerimizi, araştırma ve geliştirme faaliyetlerimizi, sağlık okuryazarlığını desteklemek amacıyla hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizi, girişimcilere destek olduğumuz G4A programımızı ve sürdürülebilirlik planlamalarımızı bu bakış açısıyla ele alıyoruz.

Bayer olarak hayata geçirdiğimiz Dynamic Shared Ownership isimli yeni çalışma modelimiz de bu bakış açımızı destekler nitelikte. Bürokrasi ve hiyerarşiden uzak, işbirliği içerisinde ekip olarak daha hızlı, daha yalın ve daha dinamik bir şekilde çalışmamızı sağlayan bu modelde tüketicilerimizi, hastalarımızı, çiftçilerimizi, müşterilerimizi, özetle birlikte yol aldığımız tüm paydaşlarımızı merkeze alarak hareket etmek en temel önceliklerimizden biri. Bu yaklaşım ile hızlı değişen koşullara esnek bir şekilde uyum sağlayarak ihtiyaçlara hızlı yanıt vermeyi ve “Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık” misyonumuz doğrultusunda sürdürülebilir bir gelecek için değer yaratmayı hedefliyoruz.

 

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.