İş dünyasında “büyük istifa”dan sonra “sessiz istifa” akımı etkisini güçlendiriyor.
Çalışma modellerinin her zamankinden çok sorgulandığı pandemi sonrası dönemde “büyük istifa” dalgası dünyanın birçok yerindeki çalışanları etkisi altına almış ve şirketler arası yetenek hareketliliğini artırmıştı. Şimdilerdeyse iş dünyasının odağında yeni bir kavram var: “sessiz istifa.”
Genel olarak kariyerlerinde yeni kapılar aralamak için görev tanımlarının ötesinde iş ve projelere dahil olma gayretinde bulunan beyaz yakalıların, maddi/manevi tatmin olmadıkları işlerde uzun süre çalışmalarını takip eden bir süreç olan sessiz istifanın en basit tanımı, “çalışanların görev tanımlarındaki sorumluluklarını minimum gayretle yürütmeleri ve iş-yaşam dengelerini önceliklendirerek bu tanımların dışındaki tüm sorumlulukları reddetmeleri.”
Youthall’un yükselen bu yeni akımın Türkiye’deki yansımalarını irdelemek için 18-50 yaş aralığında yüzde 74,3’ü aktif çalışan 1002 kişiyle gerçekleştirdiği araştırma, sessiz istifayı odağına alarak iş-yaşam dengesi, şirket aidiyeti ve iş tanımlarının netliği gibi konu başlıklarını ele alıyor.
Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 58,1’i çalışma hayatlarında iş-yaşam dengesini kuramadıklarını belirtirken, sağlıklı bir denge kurabildiğini ifade edenlerin oranı yüzde 41,9 olarak karşımıza çıkıyor. Çalışanların, bünyesinde çalıştıkları şirketlere aidiyet duygularının da sorgulandığı araştırmada, hissiyatlarının dönemsel olarak değiştiğini söyleyenlerin oranı yüzde 48 iken, işyerine kendilerini ait hissetmeyenlerin oranı yüzde 33,5 olarak ölçülüyor. Çalıştıkları işyerine aidiyetlerinin kuvvetli olduğunu söyleyenlerin oranıysa yüzde 18,5’le oldukça düşük.
İş tanımlarındaki bulanıklık, özellikle genç çalışanların en büyük sorunlarından biri. Çalışanların yüzde 64,4’ünün iş tanımını net bulmadığını belirttiği araştırma, yüzde 24’nünün sessiz istifa sürecinde olduğunu, yüzde 46,6’sının ise bu sürece girmeye yatkın hissettiğini ortaya koyuyor. Yüzde 15’i yaklaşıma uzak olduğunu, yüzde 14,4’ü ise kavramın karşılığını bilmediğini ifade ediyor.
Yüzde 45,2 ile araştırmaya en yüksek oranda katılım gösteren 18-24 yaş bandının cevapları incelendiğinde yüzde 13,2’sinin sessiz istifa sürecinde olduğu, yüzde 50,9’unun ise sürece girmeye yatkın hissettiği ortaya çıkıyor. Bu da, akımın özellikle özgürlüklerine düşkünlükleri ve beklentileri konusundaki netlikleriyle öne çıkan Z Kuşağı arasındaki yaygınlığını gösteriyor. Z Kuşağı üyeleri, sessiz istifa sürecinde olduklarını yöneticilerine belli etmek konusunda da daha cesaretli davranabiliyor.
Araştırmaya göre, sessiz istifa sürecindeki çalışanların başlıca gerekçeleri maaşlarının düşük olması. Yüzde 35 oranında verilen düşük maaş yanıtını, yüzde 21,7 ile iş-özel hayat dengesizliği, yüzde 15 ile iş tanımının net olmaması, yüzde 14,2 ile kariyer yollarının kapalı olması ve yüzde 7,9 ile uzun mesai saatleri takip ediyor. Tüm anket katılımcılarının ortalamasında çalışanları sessiz istifa sürecine götüren en büyük neden düşük maaş iken, 18-24 yaş grubunda ilk sırayı iş-yaşam dengesizliği alıyor.
Araştırma aynı zamanda sessiz istifa sürecindeki kitlenin, hangi durumda normal çalışma rutinine dönebileceğini de irdeliyor. Yüzde 35,8’in talebi yan haklarının ve maaşlarının düzenlenmesiyken, ona en yakın cevap yüzde 32,9 ile iş-yaşam dengesine olumlu etki edecek düzenlemelerin yapılması.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
