Türkiye’nin en çok dinlenen/sevilen şarkılarını analiz ettiğimiz yazımızın üçüncü ve son bölümündeyiz. 2010’lar ve 20’lere giriş yaparken Z Nesli’nden bahsetmemek olmaz.
2000’lerde ekonomide ve sosyal hayatta yakalanan rüzgârın hızı 2010’ların başlarında düşmeye başlıyor. 2010’ların ortasına gelindiğinde ise bir önceki onyıldan çok farklı bir tablo karşımıza çıkıyor. Bu dönemde yaşanan ekonomik ve toplumsal gelişmeler, 2010’lara umutla giren romantik Milenyalleri onyılın sonlarına doğru gama, kedere sürüklüyor. 2020’lere 30 yaş bunalımı ve ekonomik belirsizliklerle giren Y Nesli’nin bozulan ruh hali yeni bir müzik türünün doğmasına vesile oluyor.
2010’lar ve 20’ler demişken Z Nesli’nden bahsetmemek olmaz. Gençlik yıllarını bir önceki nesil kadar şanslı bir dönemde geçiremeyen Z’ler, bu durumun acısını şarkılardan çıkarıyor. Gerçekçi ve açıksözlü tavırlarıyla tanınan Z’ler, bu tutumlarını bilhassa rap’te daha net bir şekilde gösteriyorlar. Bu anlamda rap, bir neslin müziği haline geliyor.
2010’larda sahneye Y Nesli çıkıyor. X Nesli’nin kendinden emin, kararlı duruşu karşısında kırılganlığı ve her şeyi “romantize” eden hayalperest tutumlarıyla bilinen Y Nesli’nin anksiyetesi yüksek, duygularını uçlarda yaşayan haletiruhiyesi popüler şarkılarda karşılık buluyor. Bu dönemde şarkıların temposu biraz yavaşlıyor. “Atara atar, gidere gider” hali yerini “Leyla’yı, Mecnun’u, Ferhat’ı, Aslı’yı, Kerem’i bilmeyen” ama “Bağdat’ı iki gözü kapalı bulabilen”, sevdiceğini bulunca da “Çok şükür, bin şükür seni bana verene” diyen umutlu romantiklere bırakıyor.
Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim
Ben koynunda 100 sene
1000 sene durabilirim
Ben Leyla’ı Mecnun’u Ferhat’ı Aslı’yı
Kerem’i bilmem ama
Bağdat’ı iki gözüm kapalı bulabilirim
Ayla Çelik, Bağdat, 2016
Popüler kültüre “yeni gelinlerin tatlı telaşı”nı kazandıran, düğününden baby shower’ına kadar her şeyi “kusursuz” kılmaya çalışan romantik ve hayalperest Y Nesli’nin bu önemli okazyonlarda çalma listelerini süsleyen şarkılar Ferhat Göçer, İrem Derici, Mustafa Ceceli gibi dönemin popüler şarkıcılarının birbiri ardına çıkardıkları “ilk dans parçası” tadındaki, aynı zamanda 2010’ların en sevilen şarkıları oluyor. Üstelik 2000’lerde gözlemlediğimiz “giderli kadın” ile “pleaser ve kırılgan erkek” çatışması yerini“ evli, mutlu, çocuklu” hayaline bırakıyor.
Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar,
olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de
yan yanayız
Mustafa Ceceli, Hastalıkta Sağlıkta, 2010
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ya, 2020’lerin gelişi de 2010’ların sonundan belli oluyor. Bu dönemde, 2020’leri şekillendirecek iki önemli albüm öne çıkıyor. Biri Mabel Matiz’in “Gök Nerede”, diğeri ise Ezhel’in “Müptezhel” albümü. Mabel’in 2015’e tarihlenen Gök Nerede’si, günümüzde “besk pop” olarak adlandırılan arabesk tınılı pop müziğin ilk örneğini temsil ediyor. Ağırbaşlı melodileri, ağdalı sözleri ve nameli yorumlarıyla Gök Nerede 20’lerindeki hayalperest, romantik Y Nesli’nin 30’larında hayatın şepeşillesini yiyen versiyonunun bir tezahürü gibi. Diğer tarafta Ezhel’in Müptezhel’i ise 2020’lerin popüler janrı rap’i kitleselleştirmesi sebebiyle tarihsel bir önem taşıyor.
Tuzla buz evlerde, günaha susuz
Kaybolduk, kadere dönüyoruz
Toz duman evlerde, sınırları uçsuz
Hapsolduk, kurşunlar deniyoruz
Mabel Matiz, Tuzla Buz,
2015
2020’lere kadar şarkıların öznesi genellikle “sen”, yani karşı tarafken 2020’lerde özne “ben”e dönüyor. Bu durum 2020’lerin popüler kültürünü şekillendiren Z Nesli’nin “canım kendim” tutumuyla paralellik gösteriyor. Z Nesli, “kerameti kendinden menkul” halini popüler şarkılara da yansıtıyor.
Görünce akar terler avuçlarımdan
Kayarken izledim şehri parmak uçlarımda
Bi’ serseri gibiyim hâlâ pahalı pabuçlarımla
Yapmak istiyorum bu gece seni suçlarımdan biri
Güneş, Suçlarımdan Biri,
2022
Pandemi sonrasında evine kapanan, içine dönen; antidepresan kullanımı tavan yapan bir toplumun en çok dinlediği şarkılardan birinin “Antidepresan” olması pek de tesadüf sayılmaz herhalde. Her dönemin bir janrı var. 2020’lerin janrı rap gibi görünse de bu dönemi tarih kitapları besk pop olarak yazacak desek abartmış olmayız. Sözlerdeki kederi, pop ritimlerle hafifleten bu “hafif acılı arabesk” türünün örneklerini her yıl artan oranlarda görüyoruz.
Bazen geceleri
Oturup ağlıyorum
Yorganın içine girip
Karalar bağlıyorum
Mert Demir, Mabel Matiz, Antidepresan,
2022
Rap’i ve popu etkisi altına alan “besk”in karşısında ayakta kalmaya çalışan alternatif pop/rock, 2000’lerin ortasındaki altın döneminden çok uzakta olsa da hâlâ bir grubun tercih ettiği janr olarak karşımıza çıkıyor. Madrigal, KÖFN, Yüzyüzeyken Konuşuruz gibi alternatif gruplar orta-üst gelir grubu, şehirli gençlerin radarına daha çok girerken; BLOK3, Lvbel C5, UZI gibi besk rap’in en çok dinlenen isimleri ağırlıklı olarak orta ve orta-alt gelir grubu gençlerin ilgisini çekiyor gibi görünüyor. Velhasıl popüler kültürü şekillendiren janrların çeşitliliği 2000’lere göre azalırken bu janrlar kendi içlerinde daha tektip bir görüntü çiziyor.
[single-full-image image=”https://cdn.mediacat.com/uploads/2024/10/sarkilar-bizi-soyler-karekodlar.jpg” title=””]Yazan: Can Çalışkan, Berkant Avcı
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.