İyi çayı hüpürdetmeden içenlerin adresi Alafortanfoni’deyiz. Keyifli sohbetimize, ajansın manevi annesi Fatma Bolat’ın sevgisini katarak hazırladığı lezzetli harman çayı eşlik ediyor.
Nasıl başladı hikâyeniz?
Dört yıldır buradayım, daha önce birkaç farklı sektörde yine çaycılık yaptım. Burası ise tesadüf eseri oldu.
Rutininiz ne burada?
8:20 gibi geliyorum. 8:30’da çay demleniyor. Arkadaşlarım, daha doğrusu çocuklarım 9:00’a doğru geliyorlar ve başlıyoruz. Bir yoğunluk, bir telaş… “Fatma Abla çay kalmamış”lar falan.
Böyle söyleyenler siz olmadığınızda ne yapıyorlar? Kim yapıyor çayı yokluğunuzda?
Orhan arkadaşımız bakıyor. İdare ediyor.
Orhan AydemirAklımın yettiği gün Çaykur’u gördüm. O gün bugündür aklıma başka çay girmedi zaten. Demlik tüpün üstünden inmez bizde.
25 yıldır bu sektördeyim. 18 yıl M.A.R.K.A’daydım buradan önce. Yazar arkadaşlarımız sıkıştıklarında Hulusi Bey, “Fikir Orhan’ın bile aklına geliyor.” derdi. Bilmeden yardım ettiğimiz olmuştur.
Hangi çayı kullanıyorsunuz?
Hep Çaykur ama bazen sarı paketini bazen mavi paketini kullanıyorum. Arada biraz değişiklik yapmak istiyorum. Çocuklar da memnun kalıyorlar.
Ne kadar sürdü bu lezzetli çayın kararını tutturmanız?
Çok da fazla uğraşmadım. Kendiliğinden oluyor. Sevgimi de katıyorum galiba.
Ödül GökçeGüne çayla ve Fatma Abla’yla başlıyoruz, iş arkadaşı gibi değil başka bir yakınlığımız var kendisiyle. Çaysız bir mesai düşünemiyorum; bizi yenileyen bize enerji veren çay oluyor geç saatlerde.
Demler miyim? Yok. Ben içmeyi bilirim. İyi ve hüpsüz içerim. İçerken hüpleyenler var, isim vermeyeceğim…
Çayla ilgili de fikir üretiyor mu buradaki arkadaşlar; “Fatma Abla şöyle yapsan aslında…” gibi?
Bazen geliyor. Fikirlerini alıp yaptığım da oluyor; “Hayır böyle yapıyoruz işte.” dediğim de.
En çok kim içiyor çayı?
Tolga, Buğra, Ersel. Kızlardan Kübra çok içiyor. Kimin nasıl içtiğini de bilirim. Bir de Orhan var tabii. En çok o içiyor. Verseniz, günde 3-4 demliği içer. Genelde dışarda olduğu için yoruluyor, ajansa gelir gelmez hemen çay sorar zaten bana.
Çaya neden bu kadar düşkünüz sizce?
Bizim için işin yoğunluğu ve yoruculuğuyla alakalı herhalde. Dinlenirken de toplantıdayken de içiliyor burada.
Tolga SirkeciFikir düşünürken çay, senaryo düşünürken çay, yukarda laflarken çay… Neden? Çünkü öyle.
Çayın çalışma hayatımızdaki misyonu o. Çok anlamam yapmaktan, içiciyim ben. Fakat iyisinden anlarım. Fatma Ablamız Çaykur kullanır, iyi de yapar.
Nasıl bir ekip Alafortanfoni; beğeniyor musunuz?
Güzel şeyler yarattıklarını düşünüyorum, çok çabalıyorlar çünkü. Bazen üzülüp “Çok yoruldunuz bir çay için.” diyorum.
Birlikte çalıştıklarında neler gözlemliyorsunuz?
Toplanıyorlar. Önce sessiz bir şekilde çalışıyorlar, sonra hurra. Herkesten ayrı bir fikir çıkıyor.
Sizin çayla münasebetiniz nasıl?
Çay olmazsa ben olmam.
Günde ne kadar çay içiliyor?
Baya. Günde 1,5 kilo bittiği oluyor. Tabii gelen misafirlerin yoğunluğuna bağlı olarak değişiyor. Günde 5-6 demlik demliyorsam normalde, çocukların çok çalıştıkları zamanlarda 15 demliğe çıkıyor bu.
Eda Soytürk30’umdan önce -ne bileyim- ergen içecekleri içerdim ama sonrasında ne olduysa, olgunlaştım herhalde, çay içmeye başladım.
Demli ve şekerli içiyorum. Şekeri bırakmayı da düşünmüyorum zaten denedim, o beni bırakmadı.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
