11-17 Mart 2025 tarihlerinde YouGov tarafından, Türkiye’nin 12 ilinde gerçekleştirilen kapsamlı bir online anket, yerli üretimin satın alma kararları üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.
Günümüzde tüketiciler, bir ürünün kalitesinin yanı sıra nerede üretildiğini de önemli bir kriter olarak değerlendiriyor. “Made in Türkiye” etiketi, sadece bir üretim yeri göstergesi olmaktan çıkıp, tüketicinin güvenini, aidiyet duygusunu ve hatta gururunu da beraberinde getirebiliyor. 11- 17 Mart 2025 tarihlerinde YouGov tarafından, Türkiye’nin 12 ilinde gerçekleştirilen kapsamlı bir online anket, tüketici tercihleri üzerine önemli veriler sunuyor. Araştırmaya katılan 604 kişi, yerli üretimin satın alma kararları üzerindeki etkisini ortaya koyarken; özellikle gıda kategorisinde, ürün menşeinin belirleyici rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Bu yazıda, “Made in Türkiye” etiketinin tüketicilerin kalbinde nasıl yer edindiğini ve onların alışveriş tercihlerini nasıl yönlendirdiğini birlikte keşfedelim.
“Genel olarak bir ürün satın alırken, o ürünün nerede üretildiği (menşe) sizin satın alma kararınızı ne ölçüde etkilemektedir?” diye sorulduğunda tüketicilerin en çok önem verdiği kategori, yüzde 82 ile gıda sektörü oluyor. Bu oran 45-54 yaş grubunda yüzde 90’a kadar çıkıyor. Gıda sektörünü teknoloji (yüzde 69), otomotiv (yüzde 64) ve kozmetik (yüzde 61) sektörleri takip ediyor.
Tüketicilere, “Satın alacağınız ürünlerin nerede üretilmiş olmasını isterdiniz?” diye sorulduğunda, en yüksek önem gıda sektörüne atfediliyor. Tüketicilerin yüzde 73’ü gıda ürünleri için “Türkiye’de üretilen yerli ürünleri tercih ederim” yanıtını veriyor. Bu grubun 3’te 2’si (yüzde 66), gıda ürünü satın alırken ürünün yerli ürün olup olmadığına sıklıkla veya her zaman dikkat ettiğini belirtiyor.
Türkiye genelinde ise tüketicilerin yüzde 55’i gıda ürünlerinin yerli olup olmadığına düzenli olarak dikkat ettiğini ve “yerli üretim” etiketinin satın alma kararlarını olumlu yönde etkilediğini ifade ediyor.
Öte yandan, inovasyon, mühendislik ve küresel rekabetin ön planda olduğu teknoloji ve otomotiv sektörlerinde her 10 tüketiciden 4’ü yabancı ürünleri tercih ederken, yerli ürünleri tercih edenlerin oranının daha düşük seviyelerde (yüzde 26-27) kalması dikkat çekici.
Giyim ve temizlik kategorilerinde toplumun yaklaşık yüzde 10’u yabancı menşeli ürünleri tercih ettiğini belirtiyor. 18-24 yaş grubunda bu oran giyim kategorisinde yüzde 31’e, temizlik kategorisinde ise yüzde 24’e yükseliyor.
Tüketicilerin yerli üretime en çok önem verdiği gıda alt kategorilerinde, taze ve günlük tüketilen ürünler ilk üç sırada yer alıyor. Et ürünleri yüzde 53 ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 40 ile süt ürünleri ve yüzde 36 ile kahvaltılık ürünler takip ediyor.
Buna karşılık, tüketicilerin yerli üretime en az önem verdiği kategoriler, raf ömürleri daha uzun olan makarna (yüzde 8), dondurulmuş gıda (yüzde 8), kuruyemiş/kuru meyve (yüzde 11), konserve gıdalar (yüzde 11) ve paketli atıştırmalıklar (yüzde 13) yer alıyor.
“Genel olarak ürünlerin üretildikleri yöre, alan, bölge veya ülkeyi gösteren ‘coğrafi işaretlere’ aşina mısınız?” diye sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 66’sı aşina olduğunu ifade ederken, yüzde 48’i bu işaretlemeleri sıklıkla veya her zaman okuduğunu belirtiyor. Bu oran Türkiye’de üretilen gıda ürünlerini tercih eden tüketicilerde yüzde 56 ile daha yüksek bir seviyeye ulaşmakta.
Tüketiciler, “Yerli ve ithal ürün arasında kararsız kaldıklarında, satın alım tercihlerini neler etkiliyor?” diye baktığımızda, ürünün kaliteli olması (yüzde 61), fiyatının uygun olması (yüzde 47), lezzetli olması (yüzde 42) ve markanın daha iyi olması (yüzde 34) ön plana çıkan önemli kriterler.
Bununla birlikte toplumda her 10 kişiden 6’sı genetiği değiştirilmiş gıdalardan uzak durduğunu belirtirken, 5’i organik gıda tüketmek için daha fazla para ödemeye sıcak bakıyor. Organik gıdalara bütçe ayırmaya sıcak bakan bu grubun yüzde 65’i, ürünlerde “yerli üretim” etiketini görmenin satın alma kararlarını olumlu etkilediğini söylüyor; bu oran toplum genelinden (yüzde 56) daha yüksek. Bu durum, organik gıda tüketme eğiliminde olan kitlenin aynı zamanda yerli üretim ürünlerini tercih etmeye de daha yatkın olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, yerli ve organik gıda üreticileri için de önemli bir fırsat alanı ortaya çıkıyor.
Türkiye’de tüketicilerin yüzde 73’ü gıda ürünlerinde Türkiye’de üretilen yerli ürünleri tercih ettiğini belirtse de bu ürünlere olan güvenleri sorulduğunda oran yüzde 50’ye geriliyor. Yani tüketiciler yerli ürünleri tercih etse de güven seviyeleri daha düşük kalıyor.
En az güvenilen ürünler arasında dondurulmuş gıdalar yüzde 36, şarküteri ürünleri (sucuk, pastırma vb.) yüzde 36, paketli atıştırmalıklar (çikolata, bisküvi, kek, cips vb.) yüzde 37 ve et ürünleri (kırmızı et, tavuk, balık vb) yüzde 44 ile yer alıyor.
Daha çok güvenilen ürünlerde ise makarna yüzde 64, bakliyat (pirinç, nohut, fasulye, mercimek vb.) yüzde 64, kuruyemiş/ kuru meyve yüzde 60, kahvaltılık ürünler (yumurta, zeytin, bal, tahin pekmez vb.) yüzde 59 ve unlu mamuller (ekmek, lavaş vb.) yüzde 58 olarak görülüyor.
“Türkiye’de gıda güvenliği konusunda yeterli önlemler alındığını” düşünenlerin oranı ise yüzde 28 ile oldukça düşük düzeyde kalıyor. Yurtdışında üretilen yabancı gıdalara güven duyduğunu belirten tüketicilerin oranının yalnızca yüzde 27 olması ise araştırma kapsamındaki çarpıcı bulgulardan biri.
YouGov Türkiye Genel Müdürü ve MENA Ticari Lideri Özge Akçizmeci, yerli üretimle ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
“Tüketicilerin alışveriş kararlarında yerli üretim vurgusu güçlü bir şekilde kendini gösteriyor. Türkiye,
1 Mart 2022’den itibaren resmi olarak “Made in Turkey” yerine “Made in Türkiye” ibaresini benimseyerek, küresel pazarda daha güçlü bir marka kimliği oluşturmayı hedefledi. Bu değişiklik, sadece bir menşe göstergesi olmanın ötesinde, kalite ve güvenin bir simgesi haline gelme potansiyeli taşıyor.
Son yıllarda birçok marka ihracatını artırırken bu ibareyi kullanarak ürünlerinin kalitesini ve rekabet gücünü vurguluyor. Örneğin, Duru Gıda mercimek ve bulgur gibi ürünlerini Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına “Made in Türkiye” etiketiyle sunarak, Türk tarım ürünlerinin kalitesini ve doğallığını ön plana çıkarıyor. Trendyol, reklamlarında “Made in Türkiye” etiketli ürünleriyle e-ihracatta önemli bir aktör haline gelirken, Türk satıcılarının küresel pazarlara erişimini kolaylaştırıyor. Global markalardan Coca-Cola bile yerelliği ön plana çıkarmak için Türkiye’deki fabrikasına vurgu yapmaya, kola şişelerine yerel isimleri yazmaya gayret ediyor. Tüm bu örnekler, “Türkiye’de üretilmiştir” ibaresinin artık sadece bir menşe bilgisi değil, markalaşma yapılması istenildiğini de gösteriyor.
Her ne kadar aksiyonlar alınsa da “Made in Türkiye” etiketi gıda sektöründe her ürün kategorisinde aynı güveni yaratmıyor. Tüketiciler yerli üretim gıda ürünlerini geniş ölçüde tercih etse de özellikle dondurulmuş gıdalar, şarküteri ürünleri, paketli atıştırmalıklar ve et ürünleri gibi kategorilerde güven konusunda daha temkinli davranıyor. Bu güvensizliğin temelinde, kalite standartları, hijyen, üretim süreçlerinin şeffaflığı ve denetim mekanizmalarına dair soru işaretleri bulunuyor. Tüketicilerin yalnızca yüzde 28’inin “Gıda güvenliği konusunda yeterince önlem alındığını” düşünmesi, bu endişelerin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Bu noktada, “Made in Türkiye” etiketinin uzun vadede güçlü bir güven unsuru haline gelmesi için üreticilere büyük sorumluluk düşüyor. Kalite standartlarının iyileştirilmesi, hijyen ve denetim süreçlerinin daha şeffaf hale getirilmesi gibi adımlar, tüketicilerin güvenini artırmak için kritik öneme sahip. Markalar, bu etiketi sadece üretim yerini belirten bir ibare olarak değil, güvenilirlik ve kaliteyi temsil eden bir değer olarak konumlandırmalı.
Günümüz tüketicisi, sadece fiyat avantajına değil, ürünün taşıdığı değerlere ve hikâyesine de önem veriyor. Yerli üreticiler için bu durum, rekabette öne çıkmak adına bir fırsat yaratırken, aynı zamanda sorumluluk da yüklüyor. Güven ve kaliteye yapılan yatırımlar, uzun vadede hem markalar hem de ülke ekonomisi için değerli bir dönüşüm sağlayacaktır.”
Araştırma: Büşra Kılıç, Öncel Kıcalı
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.