“Kim Kardashian’la baş edemezsiniz”

Selçuk Tepeli internetin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde.

“Kim Kardashian’la baş edemezsiniz”

Habertürk Gazetesi genel yayın yönetmenliği koltuğunu geçtiğimiz haftalarda Fatih Altaylı‘dan devralan Selçuk Tepeli, internetin uçsuz bucaksız içeriğinin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde. İnternette ara sıra haber peşinde koşan gazeteci çok geçmeden soluğu yine kâğıt baskıda alıyor, zira dijitalde onu hep avlayan bir hayalet söz konusu: Kim Kardashian.

Biz sizi daha çok dergicilikle tanıdık. Bugünse dergiler teker teker kapanıyor.

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli internetin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde.Bunun konjonktürel olduğunu düşünüyorum. Dergicilik ve gazeteciliğin ortak noktaları kâğıt üzerinde olmaları. Bu ortak noktadan hareketle her ikisinin de birtakım handikapları varmış gibi görünse de aslında öyle olmadığını söyleyebilirim. Bir süre sonra yeniden açılabilirler. Çünkü hepsinin karşılığı ve ihtiyaca dair ürettikleri bir arz var. Ben bu ihtiyacı hala görüyorum ülkede. Bu ihtiyacın fark edilip fark edilmemesi meselesi bu. Bunun hangi platformda yayınlandığı da ayrı bir konu tabii. Bu kâğıt üzerinde olmayabilir. Dijital bir platformda da yayınlanabilir. Teknolojik ve iktisadi bir şey. O gün geldiğinde onu görürüz ama bunların yaptığı işe ihtiyaç hiçbir zaman bitmeyecek.

Türkiye’nin hızlı gündemine aylık mecralar uyum sağlayamıyor belki de.

Ben Türkiye’de gündemin çok hızlı değiştiği kanaatinde değilim. Türkiye’nin gündemi aslına bakarsanız çok sınırlı bir gündem ve aşağı yukarı 200 yıldır sürekli tekrar ediyor. Ben her sabah aynı güne uyandığımı düşünüyorum. Çünkü biz bu konuyu tartışıyoruz. Büyük gündem oluyor. Aradan bir süre geçiyor sanki o tartışmayı hiç yapmamışız gibi aynı şeyi bir daha tartışıyoruz bir başka olay vesilesiyle. Hayat böyle devam ediyor.

Genel yayın yönetmenliğini devraldığınız zaman gazetenin itibarını düşüren Fatih Saraç olayının hemen sonrası…

Konuyla ilgili bir bilgim yok. Size tatmin edici bir bilgi veremem.

Yeni konumunuz kurumu daha fazla sahiplenmenize, eleştirel mesafenizi yitirmenize yol açıyor mu?

Bu konuda şanslıyım çünkü dışarıdan bakabiliyorum. Dışarıdan bakmanın şöyle bir avantajı var; serinkanlı bir yorum yapabilirsiniz. Bu bahsettiğiniz konularla ilgili ne bir bilgim ne de tanıklığım var. Ben bu detaylara hâkim değilim, hâkim olmak da istemiyorum. Çünkü bu benim mesaimin bir parçası değil ve çok da işim var. Medya ve basın mecralarının pek çok tarafında bulundum. Dünyada pek çok farklı gazetecilik geleneklerinin içinde çalıştım. Dolayısıyla bütün buralardaki alışkanlıkları, verilmek istenen mesajları bilir ve Türkiye’deki durumu da ona göre kıyaslayabilirim. Türkiye’de karikatürize olmuş bu bahsettiğiniz hikâyeler. Aslına bakarsanız dünyada, büyük gazeteler ve büyük dergiler şu ya da bu biçimde hükümetlerle ve politikacılarla temas kurar. Bu temasın istendiği gibi gelişmediği zamanlar olabilir. Ben siyasi baskı yaşamadım. Tabii bu meslek hayatımda başıma kesinlikle gelmeyeceği anlamına gelmez. Ülkede bu tür şeylerin ihtimal dışı olduğunu söylemek epey gülünç olur. Bu tür şeylerin ihtimal dışı olduğu bir memleket için elbirliğiyle çalışmamız lazım.

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli internetin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde.

İşinizi yaptığınız koşulların şeffaf olduğunu düşünüyor musunuz?

Benim şu anda işimi yaptığım koşullar son derece şeffaf. Bu konularda Gabriel Márguez’den yardım almayı tercih ederim. O sizinki gibi bir soruya şöyle bir yanıt vermişti: İfade özgürlüğü sadece hükümetlerin uygulamalarıyla ilgili bir şey değildir; sizin işinizi ne kadar iyi yaptığınızla da ilgilidir. Biz haber unsurlarını acaba Türkiye’de ne kadar düşünüp, çalışıp, alt edip üstesinden gelebiliyoruz. Elimizdeki bilgiler ne kadar sağlam ve biz bunları ne kadar iyi yansıtıyoruz? Bunları yansıtırken ne kadar anlaşılırız?

Mesleklerinde gayet iyi olan bazı gazetecilerin akıbetleri pekiyi olmadı. Habertürk’ün performansı nasıl sizce?

Ben Habertürk’ün iyi bir icat olduğu kanaatindeyim.

İcat?

Bir icat, içinde pek çok farklı özelliği barındıran. Hızlı ve genç bir gazete. Dünyada bu dönemde bir gazetenin sıfırdan kurulup, kendine önemli bir yer edinip hayatına devam ediyor olması örneğini çok az bulursunuz. Bu bakımdan önemli bir girişim. Siyasi yelpazenin her tarafından bakabilecek yazarlarımız var. Matbaa teknolojisi bakımından, gündemi günün en geniş zaman diliminde izleyip en dar zaman diliminde basabilmesi bakımından çok hızlı. İlanverenler için de ilgili teknolojiler var. Kokulu sayfalar, süper panaromik sayfalar başka hiçbir gazetede yok. Karşı çıktığınız bir şey varsa bu arada söyleyin lütfen. Birileri bize eksikliklerimizi söylerse çok iyi olur.

Değişiklik yapmayı düşündüğünüz alanlar var mı?

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli internetin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde.Ben dramatik değişiklikler yapmayı seven bir adam değilim. Bu gazetenin kendine dair yarattığı bir alışkanlık ve marka değeri var; bunun da çok seveni var. Ama Türkiye’de gazetecilik açısından çok dramatik değişikler yapılması konusu düşünülmeli. Kendimi biraz da kızıştırmak için şu cümleyi kurmak isterim izninizle: “Gazete internet karşısında yenildi, gazeteler ölüyor”. İnternetin başlı başına mühim bir şey olduğu aşikâr. Bütün insanların kullandığı ve oluşturduğu bir kolektif zekâ. Bu kolektif zekâ her ne kadar kontrol edilebilirmiş gibi bir his verse de bu aslında imkânsız. Ama gazetelerin internet yüzünden öldüklerini söylemek bence doğru değil. Üstelik Türkiye için abes. Niye? Dünyada her an pek çok şey oluyor. Dünyayı takip edelim desek bile herhangi birimizin bunların hepsine ulaşmasına imkân yok. Benim Türkiye’yi ve dünyayı takip eden profesyonel bir ekibim var. Onlar sizin için bir seçki hazırlıyorlar. Onlara güvenmelisiniz, o seçkide size lazım olan her şey vardır. O seçki, dünyayı bir insanın bir günde hazmedebileceği hale getiriyor. Ötesi sonsuzluk.

Bir örnek verebilir misiniz?

Dünyada her gün her türlü gerçek ifşa ediliyor ama gerçeğin ne anlama geldiği hala muamma. Mesele bütün sırları ortaya dökmek değil ki. Buna WikiLeaks örneğini verebilirsiniz. Bütün açıkladığı sırlarla, biz gerçeğin tamamına vakıf olabildik mi? Kabul edilmiş gerçeklik konusunda çok büyük bir değişim ve aydınlanma yaşadık mı? Gazete denen şey her zaman var olacak. Çünkü o sırların nasıl bir gerçeğe tekabül ettiğine dair işi bu olan insanların yapacağı yorumlara ihtiyaç var.

Yorumlar manipülasyona kayabiliyor.

Bir insana güvenip güvenmeyeceğinizi bilmenin en iyi yolu nedir? O insana güvenmek. Dünyayı kendi başınıza takip edebileceğinizi düşünüyorsanız buyurun yapın ama bu imkânsız. Bu bizi haylazlığa götürür. İnternetin içine daldığımda birkaç tane meseleyle karşılaşıyorum ve gazetecilik denen şeyin mavi ve durgun koyuna kendimi zor atıyorum. İnternette siz, vasatın tercih ettiği bir hiyerarşiyle karşı karşıyasınız. İnternette sizi ilgilendirmeyen bir sürü konuyla ilgilenirken bazı şeyleri kaçırıyor olabilirsiniz. Sizi ilgilendiren şeyler yeterince tıklanmadığı için hiyerarşiden düşebilir; siz Kim Kardashian‘ın kıçıyla koca gün baş başa kalırsınız. Google’da hangi kelimelerin bir haberi öne çıkarabileceğini ölçmek için kurulmuş ekipler çalışıyor gazetelerde. O anahtar kelimeleri haberlerin içine yerleştirsinler diye yazı işlerine verirler. Bu tür cinlikler düşünmelisiniz çünkü Kim Kardashian’la baş edemezsiniz. Biri bunu açıklarsa sevinirim. Kim Kardashian’ın güzel olduğunu kim söyledi Allah aşkına?

Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli internetin gazetelerin anlamlı bütünlüğüyle baş edemeyeceği görüşünde.

Mecraya dair bir güven kaybı var tabii ortada.

Bir güven kaybı varsa ortada, bu bir vakadır tabii ki. Gazeteler mükemmel aygıtlar. Burada yapılması gereken büyük yatırımların yapıldığı ve profesyonel ekipler barındıran gazetelere güvenmek. Gazeteciler açısından da yapılacak şey şudur: Bu güveni boşa çıkartmamak.

Nasıl?

Çok sağlam haberler yaparak. Tartışmaya açık olmayacak kadar iyi araştırılmış ve üzerine iyi çalışılmış haberler yaparak. Bunların sonuç almasını sağlayarak ve insanların hayatlarını kolaylaştırıp sohbetlerini zenginleştirerek. Habertürk neden iyi bir icat? Çünkü hayatınızı etkileyecek konularda değişikliğe yol açar. Bir haberi internete koyduğunuzda hiçbir tepki yokken, gazeteye yazdığınızda binanın önünde gösteri yapıyor insanlar. Bu kadar etkili bir şey. Bunları doğru yaparsak güvenilirliğimizi de zamanla sağlarız. Bu biraz zaman meselesi.

Hizmet hareketiyle bir bağınız var mı?

Kişisel olarak mı? Hiç olmadı. Hiçbir görüş ve hareketin içinde yer almadım. Türkiye’de benim gibisini zor bulursunuz. Neye ait hissediyorsun kendini diye sorarsanız, birincisi bir müzik grubum var. Bana kalırsa en acayip hareket budur. Etnik caz yapıyoruz, Balkan işleri falan. Düğün müğün de çalıyoruz, sadece entelektüel ortamlar değil. Benim ait olduğum şey odur. İkincisi de toprakla uğraşırım. Çiftçiyim. Bunun dışında kesinlikle hiçbir yere ait değilim ve hiçbir şeyle alakam yok.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.