Jotun’un yeni renk koleksiyonu, sevdiklerimizle tekrar yan yana olabilmenin neşesine atıfta bulunuyor.
Jotun, 2022 yeni global renk koleksiyonunu mini pop-up sergiyle tüketicileriyle buluşturdu. Her yıl yenilenen koleksiyon, Jotun Global Renk Uzmanı Lisbeth Larsen ve ekibi tarafından yürütülen global araştırmadan doğan fikirlerin özel renk teknolojisi laboratuvarında benzersiz renk tariflerine dönüştürülmesiyle ve küresel trendlere ve kültürel akımlara uyum sağlayan popüler tonlarla birleştirilmesiyle ortaya çıkıyor.
Bu yıl özellikle de pandeminin olumsuz etkisiyle insanların birbirine duydukları özleme, yaşanılan zorlu günlerin ardından sevdiklerimizle tekrar yan yana olabilmenin neşesine atıfta bulunan koleksiyon “Kucaklayın”, “Neşelenin” ve “Tadını Çıkarın” olmak üzere üç ayrı temada buluşuyor. Toplam 28 renkten oluşan Bir Arada, içerisinde yepyeni 12 rengi barındırıyor.
Geçmişimizdeki mutluluk ve huzur veren anlardan ilham alınarak tasarlanmış olan Kucaklayın teması ağırlıklı olarak doğal renklerden oluşuyor, rüstik toprak ve taş tonlarını içerisinde barındırıyor.
View this post on Instagram
Cesur ve yaratıcı olmanın özgürlüğüne atıfta bulunan Neşelenin teması, duyuları uyandıracak umut ve iyimserlik aşılayan renklerden oluşuyor. Turkuaz, okyanus yeşili, güneş ışığı sarısı gibi daha canlı ve cüretkâr tonları buluşturuyor.
View this post on Instagram
Tadını Çıkarın teması ise yumuşak, sakinlik hissi veren ve güvenli hissettiren bir ortam yaratıyor. Çakıl, sıcak yumuşak grimsi beyaz tonu, pastel pembe tonu altınımsı şeftali gibi renklerden oluşuyor.
View this post on Instagram
Meraklıları için sergi, 8 – 31 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu Tabanlıoğlu Gallery’de ziyaret edilebilir.
2021 yılı hepimiz için belirsizliklerin hâkim olduğu bir seneydi, öyle olmaya da devam ediyor. Yılın ilk yarısı pandeminin etkilerini daha ağır hissederken, ikinci yarısında hem hayatımızda hem de iş süreçlerimizde sürekli değişikliğe uyum sağladığımız bir yıl olduğunu söyleyebilirim.
2022 yılına umutla bakıyoruz. Özellikle 2022 renk koleksiyonumuzu tasarlarken “umut” en büyük ilham kaynağımız oldu. Global renk uzmanımız Lisbeth Larsen ve tüm dünyadan renk ve trend uzmanları ile birlikte, bir mekânı paylaşmanın mutluluğu ve huzurundan yola çıkarak bir renk koleksiyonu oluşturduk.
Biz her sene renk koleksiyonlarımızı tasarlarken, o yılın mimari, moda ve tasarım akımlarının yanı sıra önümüzdeki dönemden beklentimizi, neler hissettiğimizi göz önünde bulunduruyoruz. Bu akımları, duyguları ve düşünceleri belirlerken aslında bize bunları hissettiren renkler ortaya çıkıyor. Daha sonra renk teknolojisi laboratuvarımızla bu akımları geniş yüzeylerde, yani duvarlarda deneyimleyerek, en güzel duracak renklere ve ürünlere uyarlıyoruz.
İçinde yaşadığımız döneme baktığımızda zamanımız artık daha hızlı akıyor. Böylece bizler de daha fazla stres altında yaşıyoruz. Ev ve iş yaşantımız arasındaki çizgiler bulanıklaşmaya başladığından kendimize ve sevdiklerimize ayırdığımız vakti en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini hissettik. Sürekli uyum sağlamamız gereken yeni koşullar ve stresle birlikte, kendimize ve sevdiklerimize vakit ayırdığımız, kendimizi dinlediğimiz, yenilendiğimiz yaşam alanlarımızın her zamankinden daha fazla önem kazandığını gördük.
Biz bu yaşam alanlarımızın kişiliğimizin birer uzantısı olduğunu hissediyoruz. Bir arada olmanın bize verdiği mutluluk ve umuttan yola çıkarak üç farklı akım ve farklı renk paleti ortaya çıkardık. Kucaklayın renk paletinde rüstik toprak tonları, taş tonları gibi ham tonlara yer verdik. Neşelenin paletinde daha canlı ve eğlenceli renklere yer aldı. Tadını Çıkarı renk paletinde ise bize huzur veren yumuşak tonlara, yuvarlak hatları görüyoruz.
Son iki yılda aslında yaşadığımız değişikliklerin sonucunda bazı alışkanlıklarımızın kalıcı bazılarının ise bu döneme ait olduğunu söyleyebilirim. Hayatımızda kalıcı olduğuna inandığımız değişimlerden biri dijital dünyanın hayatımızda her geçen gün artan payı olduğunu söyleyebilirim. Diğer taraftan tüketicilerin beklentileri markalardan daha hızlı hareket etmeleri ve hayatlarını kolaylaştıracak dijital çözümler üretmeleri oldu. Pandemi öncesine kıyasla artan internet ve e-ticaret kullanımı oranıyla birlikte, önümüzdeki dönemde müşterilerini merkeze alan, onların ihtiyaçlarından yola çıkarak çözümler sunan markaların kazanacağına inanıyorum.
Bir diğer yandan ise, bireysel ölçekte geçtiğimiz senelerde seyahat ve servis sektörüne ayırdığımız bütçeyi bu pandemi sürecinde çoğunlukla ertelediğimiz ama hep yapmak istediğimiz evlerimizi yenilemeye ayırdık. Evlerimizde daha çok vakit geçirdikçe yaşam alanlarımızı bizi daha çok yansıtan, bize huzur veren, sevdiklerimizle vakit geçirdiğimiz sıcak mekânlara dönüştürdük. Bu doğrultuda tüketiciler de evlerini daha çok boyatmaya, boyayı dekorasyonun en önemli unsurlarından biri olarak görmeye başladı. Bundan sonraki süreçte de eski alışkanlıklarımız hayatımıza geri gelse bile yaşam alanlarımızın hayatımızda daha önemli bir yer edindiğini görüyorum.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.