Güç, kullanıcının ellerinde

Anaakım tarayıcılardan farklı olarak gücü tamamen kullanıcıların eline bırakan bir tarayıcı Vivaldi. 2016 yılında kullanıcıların beğenisine sunulan Vivaldi’nin yanı sıra Opera’nın da yaratıcısı Jon Stephenson von Tetzchner, kendisini dinlemek isteyenlere Digital Age Summit sahnesinden seslenmeye hazırlanıyor.

Bu yıl 8 Mayıs’ta, her zamanki gibi Four Seasons Bosphorus Istanbul’da gerçekleşecek etkinliğin arifesinde von Tetzchner’e Opera’yla yaşadığı zorlu günlerin ardından gelen Vivaldi macerasını sorduk.

Vivaldi’nin önceliği maddi kazançtan ziyade insanların ihtiyaçlarına cevap vermek. Peki, nasıl bir pazarlama stratejisi var Vivaldi’nin?

İnternette bu kadar vakit geçirmemize aracı olanlar aslında tarayıcılar. Ama tarayıcılar gün geçtikçe daha fazla birbirine benziyor ve giderek daha az özellik içeriyor. Bunu gördüğüm zaman, bu tarayıcıların kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap vermekten ziyade, birer iş modeli olarak piyasaya sürüldüğü hissine kapılıyorum. Herkesin bilgisayarla ve internetle etkileşiminde farklı yolları var ve Vivaldi’yle biz; sekme yönetimi, gelişmiş yer imleri ve tarayıcı geçmişi gibi birçok farklı detayla, bireyleri tarayıcılarını daha verimli kullanabilmeleri için destekliyoruz.

Tabii ki bir gelir modelimiz var ve kazanç sağlamak istiyoruz ama kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak ve gelir sağlamak arasında iki seçenek varsa, kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak önceliğimiz. Her bir kullanıcıdan elde ettiğimiz gelir, belki olması gerekenden daha az ama biz kararımızın doğru olduğuna inanıyoruz.

Vivaldi’nin kullanıcılarıyla özel bir ilişkisi olduğundan bahsediyorsunuz. Nasıl bir ilişki bu?

Biz kullanıcılarımızı arkadaşlarımız olarak görüyoruz. Veri toplamak yerine onların ihtiyaçlarını dinleyerek, tarayıcımızı o ihtiyaçlar doğrultusunda geliştiriyoruz. Bunların çoğunu Vivaldi.net üzerinden gerçekleştiriyoruz. Kullanıcılarımızın bize ne istedikleri ve ne yaptıkları konusunda söylediklerine güveniyoruz. Vivaldi’nin yayılmasını sağlayan, çevirilerde ve testlerde bize yardımcı olan bir grup gönüllü arkadaşımız da var. Kullanıcılarımızı dinleyerek ve onların ihtiyaçlarına cevap vererek ilişkimizi güçlendiriyoruz.

Silikon Vadisi’ndeki veri güvenliği problemlerinin ardından Vivaldi de DuckDuckGo entegresyonlu bir güncelleme piyasaya sürdü. Bu, ne gibi farklı güvenlik önlemleri sunuyor?

Bizim kesin tavrımız kullanıcıya öncelik vermek yönünde. Yaptığımız birçok değişikliği Vivaldi’yi daha da özelleştirmek adına gerçekleştiriyoruz. Mesela, dünya çapındaki kullanıcı sayımızı hesaplıyoruz ama kullanıcı verisi toplamıyoruz. Genel olarak arama motoru önerilerini desteklemiyoruz çünkü her ne kadar bunlar kullanışlı olsa da bu aynı zamanda adres çubuğuna yazdığınız her şeyin arama sağlayıcısına gittiğini gösterir. Aramalarınızı takip etmeyen bir arama motoru olan DuckDuckGo’yu özel pencerelerimizde asıl arama motoru yaptık.

Esas amacından zamanla uzaklaşan Opera için uzun bir mücadele süreci yaşadınız. Fakat işlerin olması gerektiği gibi gitmediğini söylüyorsunuz. Tüm bu zorlu sürecin ardından edindiğiniz ders ne oldu?

1995 – 2010 yıllarında Opera’nın CEO’suydum ve 2011’in ortasına kadar şirketin danışmanlığını yaptım. Ama bu, şirketimin içeriden harap edildiğini görmekten başka bir şey olmadığı için bir hataydı. Şu an Vivaldi’de şirket dışı hiç yatırımcı olmamasının bir sebebi var. Opera; yanlış yatırımcılar ve yanlış insanlar şirketin kontrolünü ele geçirdikleri için yok edildi. Tüm bunların Vivaldi’de tekrar yaşanmasını istemem. Bu yüzden Vivaldi, çalışanların hisse sahibi olduğu bir şirket ve dışarıdan yatırımcı almaya ya da halka açılmaya hiç niyetimiz yok.