Erich Joachimsthaler ile modeller arası yolculuk

Harley-Davidson yöneticilerinin alıntısıyla başlayalım: “Harley-Davidson 43 yaşındaki bir muhasebeciye deri ceketini kuşanıp, küçük kasabalardan geçerken etrafına korku saçma yetisini satar.” Bu, 20 sene önce, motosiklet pazarında BMW ve daha birçok rakibinin gerisine düşmüş bir markanın duygusal pazarlamayı kullanarak yakaladığı başarı performansının iyi bir özeti. Ancak, Vivaldi Partners Group CEO’su Dr. Erich Joachimsthaler’a göre bu model çoktan geride kaldı çünkü artık herkes, duygular üzerinden yaratılan bu “sevgi” silahını kullandı ve silahın etkinliğinin azalmasına yol açtı. (Seversiniz ya da sevmezsiniz) bu konuda da Margareth Thatcher’in eski bir sözünü hatırlamakta fayda olduğunu düşünüyor Erich Joachimsthaler: “Yalnızca sevilmek için yola çıkarsanız, her konuda her zaman fedakârlık yapmak zorunda kalırsınız. Ve sonunda hiçbir şey başaramazsınız.”

İş dünyasını, 1970 – 1980 yıllarında yaşanan ilk bilgisayarlaşma, 1990’ların ortasındaki internet kültü ve bu ikisinden tabiatı itibarıyla oldukça farklılaşan “Always on consumer” ya da “Dijital Darwinizm” dönemi olarak üçe ayıran ve bu son dönemin şirketler için çok daha etkili ve verimli sonuçlar üretebileceğini düşünen TEDx konuşmacısı ve iş dünyasının saygıdeğer pek çok yayınının yazarı Joachimsthaler’ı, fikirleriyle ve sözleriyle biraz daha yakından tanıyalım.

• Dr. Erich Joachimsthaler akademide de oldukça başarılı bir kariyer geçmişine sahip. Ancak buna rağmen hiçbir şeyin girişimcilik kadar heyecan verici olamayacağı fikrinde. Bu yola girenlerin çok şanslı olduklarına inanan Joachimsthaler ekliyor: “Girişimcilikle ilerleyen bir hayat, öznesini tatmin eden bir hayattır.”

• Joachimsthaler, kurucusu olduğu Vivaldi Partners Group’un diğer marka danışmanlığı hizmeti sunan firmalardan farkını ise şu sözlerle anlatıyor: “Bir zamanların meşhur proaktif pazarlama yöntemlerindense teknoloji, veri ve analitiğe dayanan kuvvetli marka inşa stratejileri sunuyor Vivaldi.”

• Erich Joachimstalker, dünyada birçok havalı marka olduğunu söylüyor ancak günümüzde havalı olmanın ötesine geçip tüketicilerin somut ihtiyaçlarına yanıt verebilenlerin hayatta kalabildiğini belirtiyor: “Günümüz markaları duygulardan ziyade deneyimler yaratmalı. Bir zamanlar ürün özelliklerine vurgu yapan ve tüketicilerin aklında yer edinebilen markalar bugün yerlerini çok daha somut ve ayakları yere basan çözümler sunabilen, hayata değer katan markalara bıraktı.”

• Erich Joachimsthaler’ın genç girişimcilere önerdiği prensip ise ilhamını Steve Jobs’dan alıyor: “Stay hungry, stay foolish”