Dikkat, dünyadaki en değerli kur. Dijitaldeki herkes de senin dikkatinin peşinde. Onu yönetmeye başlamamız lazım. O halde dijital minimalizm nedir, biraz bakalım.
Toplantıya bağlanmak istiyorum.
+Şifreyi biliyor musun?
-*******
+İçeride OT, BC, JD, KD, UU, AS, FK, KL VP ve 24 kişi daha var. Sizi içeri almadan önce mikrofonunuzu kapatmanızı rica edeceğim.
-Tamam.
Dijitalleşelim derken robotlaşmayı kastetmemiştik. Her şeyi bir “call”la yapar, en küçük konuyu toplantıyla konuşur olduk. Herkesin takvimi ve zihni öyle yoğun ki, geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım “Ben bu toplantıyı ayarlamaya çalışacağıma toplantının hiç olmamasını göze alıyorum ve sonuçlarına katlanıyorum” diyerek, mutlak yapmamız gereken bir toplantıyı organize etmeyi ve ona katılmayı reddetti. Bu hale gelmeyelim diye birtakım sırlar paylaş(a)mayacağım ancak en azından hepimize birazcık iyi gelecek bir konudan bahsedebilirim.
Dijital minimalizm, genel bir tanım yapmak gerekirse, online zamanımızı daha az ve odaklı şeyle uğraşarak daha optimize geçirmemizi amaçlayan felsefedir. Yani Instagram’ı silmekten ziyade, telefon kullanma motivasyonlarımızı sorgulatandır. Temelde dijital sadeleşmedir. Söz konusu teknolojik cihazlarımız olduğunda da aynı anda sadece bir şeye odaklanabildiğimizin kabulüdür.
“Dertler bitti, sıra buna mı geldi?” dediğini duyuyorum. Bu soruya cevabım günde kaç saat ekran(lar)a baktığına göre değişir. Eğer online toplantılarda, kendini toplantıda konuşulanları dinlemek yerine, sabah gördüğün ve sadece birkaç dakikanı alacakken cevap vermediğin mail’e cevap vermeye çalışırken buluyorsan, belki bu konu seni ilgilendiriyordur. Hem çok fazla çalıştığını düşünüyor hem de bir sürü konuyu ertelemek zorunda kalıyorsan da bu konu seni ilgilendiriyor olabilir.
Her gün kullandığımız sosyal mecraların, dev şirketlerin odağının bizim dikkatimiz olduğunu artık hemen hepimiz biliyoruz. Kimden geldiğini, ne olduğunu bildiğin bildirime tıklamaktan kendini alamamanın sebebi de tam olarak bu. Tıklıyorsun işte o kırmızı kalp ikonuna çünkü tüm deneyim sen ona tıkla diye dizayn ediliyor zaten. Kendini korumadığın sürece zihnin sürüklenip duruyor, dijital üretkenliğin ise geçen zamanla azalmaya devam ediyor. Pandemi başında çoğunluğun uzaktan çalışmayla ilgili fikirleri daha pozitifti sanki? Dikkat, dünyadaki en değerli kur. Dijitaldeki herkes de senin dikkatinin peşinde. Onu yönetmeye başlamamız lazım.
1 saat sonra çok önemli bir toplantıya girecekken kendini Kobra Murat TikTok videoları izlerken buluyorsan, bu alışkanlığını fark ederek başlayabilirsin.
Daha düzenli olmak lazım diye heves edip birkaç gün bir şeyleri yerli yerine koyuyorsun ama bir noktada kopup gidiyor. Dijital kargaşanın göbeğindesin. Dosyalar düzensiz, isimleri karmaşık…
Düzenli düzenlemeye başlayabilirsin.
Bakkala giderken bile navigasyon kullandığının farkına varabilirsin.
Bir kahve alıp çıkacaksan, telefonunu yanına almayabilirsin.
6 saniye sonra başlayacak yeni bölümü, bölüm başladıktan sonra da kapatabilirsin.
2021’de en sık kurulan iletişimlerden biri şuna benziyor: Story atıyoruz. Story’e alev emojisi atılıyor. Story’e atılan alev emojisine kalp atıyoruz. Sanırım iyi hissetmekle teknolojiyi birbirine karıştırıyoruz.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.