Koşullar dünyayı ve alışkanlıkları değişime zorlarken tüm sektörler gibi reklamcılık da süreçten payına düşeni alacak. Coronavirus sonrası reklamcılığa dair bazı öngörüler için söz 4129Grey CEO’su Alemşah Öztürk’te.
“Şu an tüm dünyada, insanlar evlerinde sıkılmış ve depresif bir şekilde televizyon seyrediyor, sosyal medyaya bakıyor ve ilgilerini çekecek herhangi bir şey arıyorlar. Yaratıcılığa duyulan ihtiyaç belki de hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Reklamcılar olarak hala tüketicinin dikkatini kazanmak için savaşmak zorundayız ama salgın insanların dikkatini ‘neyin’ çektiğini değiştiriyor” diyor Alemşah Öztürk. 4129Grey CEO’suna göre, coronavirus sonrası dünyada, kalbi ve ruhu olmayan, topluma fayda sağlamayan markaların hiç şansı yok.
Dünya gözlerimizin önünde anlık olarak değişiyor. İnsanlık tarihinde belki de ilk defa tüm dünya gerçek anlamda tek bir şeyin karşısında birleşiyor: Coronavirus salgını
Salgın yayılmaya devam ederken geleceğin nasıl olacağını hayal etmek gerçekten çok zor. Alışkanlıklarımız bu karantina döneminde tamamen değişecek mi? Kalabalık bir yere endişelenmeden, paranoya yapmadan girebilmemiz ne kadar zaman alacak acaba?
Kesin olan bir şey var ki o da eski hayatımıza dönemeyeceğiz. Dünya bir evrim geçiriyor ve insanlar kadar markalar da bu yeni gerçekliği kabul etmek ve ona göre plan yapmak zorunda artık. Bu yeni dünyanın yeni problemleri olacak ve markaların bu dönemde yaratıcılığa her zamandan daha fazla ihtiyacı olacak.
Gelin birlikte hayal edelim:
Bu süreç bittikten sonra insanlar birçok duyguyu yeniden keşfedecekler ve markalar bu “yeni” hikâyeleri yaratıcılığın gücüyle birleştirerek inanılmaz şekilde anlatabilir.
Yaratıcılığın yanı sıra esneklik de coronavirus sonrası reklamcılık döneminde en önemli süper güçlerden biri olacak. Pazarlama ekiplerinin artık iki yıl plan yapma şansı yok. Planlar haftalık ve uyarlanabilir hale gelecek. Markalar bugünden çevik ve harekete hazır bir yaşam tarzına geçmeyi kabul etmeliler. Ajansların rolü de bu büyüklükteki bir değişimi fırsata çevirip markalarının yeni dünyada başarılı olmalarını sağlamak olacak.
Bugünden başlayarak markaların yatırım yaptıkları platformları yeniden değerlendirmeleri gerekecek. Farkındaysanız kitleler halinde insanlar, ünlüler ve markalar da TikTok’u keşfediyor şu an. Tiktok’un bu kadar hızlı büyüyor olmasının arkasında sizi sadece paylaşmaya değil üretmeye, yeni şeyler denemeye ve sonra paylaşmaya davet ediyor olması. Tiktok hayatımızın yeni Acun’u olma yolunda ilerliyor. Tam da evde herkes sıkılıyorken ihtiyacımız olan şey.
Yeni değişimi Tiktok gibi bir startup değil salgın tetikleyecek. Geleceğin doğru platformu insanların daha yaratıcı olmalarını sağlayan araçlar sunmakla kalmayacak, onlara kurcalayabilecekleri yaratıcı fikirler de verecek. Geleceğin platformu beraber eğlendiğimiz, ürettiğimiz ve beraber yaratıcılığımızı geliştirdiğimiz bir platform olacak.
Şu an tüm dünyada, insanlar evlerinde sıkılmış ve depresif bir şekilde televizyon seyrediyor, sosyal medyaya bakıyor ve ilgilerini çekecek herhangi bir şey arıyorlar. Yaratıcılığa duyulan ihtiyaç belki de hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Reklamcılar olarak hala tüketicinin dikkatini kazanmak için savaşmak zorundayız ama salgın insanların dikkatini “neyin” çektiğini değiştiriyor.
Tüm bu izole süreç ve coronavirus’un bize düşündürdükleri yüzünden bizi harekete geçiren duygular, dikkatimizi çeken şeyler tamamen değişiyor. Bu yüzden de bizi birleştirecek, ilham ve umut verecek, iyi hissettirecek yeni fikirlere ihtiyacımız var.
#iyileşeceğiz pic.twitter.com/ZLx9jJb5t2
— Koç Holding (@kocholding) April 3, 2020
Koç Holding bugün 20 milyon TL yardım desteğini açıkladı.
Our US bio-tech subsidiary, Kentucky BioProcessing, is developing a potential #COVID19 vaccine, which is currently in pre-clinical testing. Find out more on our website: https://t.co/YYdGYcbA4A pic.twitter.com/OYS4knGt8z
— BAT Press Office (@BATPress) April 1, 2020
BAT coronavirus aşısı üzerinde çalıştığını duyurdu
Birçok marka kalbini ve ruhunu ortaya koyarak, farklı projelerle coronavirus savaşına katılıyor; bazıları para yardımı yapıyor, bazıları fabrikalarını yeniden tasarlıyor, bazıları maske üretiyor. Birçok araştırma gösteriyor ki, kalbini ve ruhunu ortaya koyan markaları tüketicileri hep kazanıyor… Özellikle bu yeni dünyada bu artık günlük bir gerçek olmak zorunda. Coronavirus sonrası dünyada kalbi ve ruhu olmayan, topluma fayda sağlamayan markaların hiç şansı yok.
Evlerimizden nihayet çıkıp dışarıdaki yeni dünyaya karıştığımızda birçok yeni fırsat, zorluk ve yepyeni kurallarla dolu bir ortam bizi bekliyor olacak. Bu yeni dünya, markaların daha özenli, insani ve fayda odaklı olmalarını gerekeceğini net bir şekilde şimdiden söylüyor.
Yaratıcı sektör olarak bu yeni dünyanın kuralları içerisinde markaların yollarını bulmalarını sağlamak, onları bu yeni dünyaya hazırlamak bizim görevimiz olacak. Her zorluğun bizi daha da güçlü kıldığı bugünlerde markaların geleceğini yaratıcı gücü ne kadar iyi kullanabildikleri ve fark yarattıkları belirleyecek.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.