AI destekli sanal sınıflar

Online öğrenme platformları, tüm öğretim düzeylerinde tercih edilirliğini artırırken, teknolojik gelişmeler rekabeti şekillendiriyor. Bu alanda kariyer odaklı, profesyonellere yönelik platformlar da öne çıkıyor.

Geçtiğimiz yıl ekimde TÜİK tarafından yayımlanan Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, Türkiye’de çocukların internet kullanımı yüzde 91,3’e ulaşırken, yüzde 75’lik bir kesimin ödev, öğrenme veya çevrimiçi derslere katılma amacıyla internete girdiği görülüyor. Novakid CEO’su Max Azarov’un paylaştığı verilere göre, Statista’nın 2024 raporları, Türkiye’de çocukları için çevrimiçi dil platformlarını tercih eden ebeveynlerin sayısında yüzde 40’lık bir artış ortaya koyuyor. Yani online öğrenme platformları, farklı öğretim düzeylerinde tercih edilirliğini artırırken, teknolojik gelişmeler de pazardaki rekabetin dinamiklerine şekil veriyor.

Kategorinin bir ayağını da profesyoneller tarafından tercih edilen kariyer odaklı eğitim/gelişim platformları oluşturuyor. LinkedIn’ın mart ayında yayımladığı “Skills on the Rise” listesinin öngörüleriyle, 2030 itibarıyla çoğu işte kullandığımız yetenek setlerinin yüzde 70 oranında değişeceği ihtimali, bu platformlara olan ilginin artmasına vesile oluyor. Dahası, geleceğe hazır bir işgücü oluşturmak adına beceri odaklı işe alım uygulamalarının yaygınlaşması, küresel yetenek havuzlarını dünya genelinde 6,1 kat genişletebilir deniyor. Platformdaki blog yazısında ele alındığı üzere, profesyoneller için bu durumun tercümesi, “yeni ve talep gören beceriler öğrenmek ya da mevcut uzmanlık alanlarını derinleştirmek” demek. Öyle ki profesyonellerin 4’te 1’i, bu yıl yeni beceriler öğrenmeye odaklanmayı planladığını belirtiyor.

Yapay zekâyla açılan sayfa

Pandemi döneminde hareketlenen online eğitim platformları pazarı, yapay zekânın eğitim teknolojilerine olan adaptasyonu ve ortaya serdiği yeni imkânlarla gelişmeye devam ediyor. Aralık ayında Forbes’ta yayımlanan “AI In Education Innovators Identify Directions Expected In 2025” makalesinde Ray Ravaglia sözlerine, 2024’te eğitim ve AI’ın temas noktasındaki tartışmaların iyimserlik ve endişe arasında gidip geldiğini; 2025’te ise odağın veriye dayalı kişiselleştirilmiş öğrenme, sonuç değerlendirmesi ve geribildirim sağlama gibi pratik uygulamalarda olacağını söyleyerek başlıyor. Ravaglia’nın temel öngörüsü, önümüzdeki dönemde dijital eğitimin vaatleri yerine getirme potansiyeline ulaşacağı yönünde.

Yine geçtiğimiz ay Çin, Reuters’ın haberine göre ilkokuldan üniversiteye kadar tüm düzeylerde yapay zekâ (AI) uygulamalarını öğretim faaliyetlerine, ders kitaplarına ve okul müfredatına entegre edecek bir programa başladığını duyurdu.

Yeni bir katman: Kişiselleştirilmiş eğitim

Bugün dijital eğitim platformları arasındaki rekabeti de edtech kavramını DİJİTALda değiştiren ve zenginleştiren şeylerin başında kişiselleştirilmiş eğitim geliyor. Buradaki imkânları tartışırken önemli olan şey bilimsel bir zemin üzerinde ilerlemek. Zira çift yönlü bir fayda ekosisteminden bahsediyoruz. Şubat ayında Stanford Üniversitesi tarafından düzenlenen Stanford

AI+Education Summit’te söz alan Stanford Üniversitesi Biyoloji Profesörü Michael Frank, “Yapay zekâ modellerini çocuk gelişimi bilimini ilerletmek için bilimsel modeller olarak kullanabiliriz ama bunu yalnızca çocukların girdisini temsil eden verilerimiz ve bu çizgileri değerlendirmemize yardımcı olacak geniş, çeşitli veri kümelerimiz olursa yapabiliriz” demişti.

Khan Academy’nin yapay zekâ destekli asistanı Khanmigo bu konunun öncülerinden. Bundan iki yıl önce tanıtımı gerçekleştirilen araç, öğrenciler için sanal öğretmen, öğretmenler için sanal asistan gibi bir rol üstleniyor. Geçtiğimiz ay CBJ’e röportaj veren Khan Academy’nin kurucusu Sal Khan, “Bu sistem Khan Academy’nin yaptığı her şeye giderek daha entegre hale geliyor. Ama bu, özellikle eğitimde yapay zekâ söz konusu olduğunda birçok riskin de bulunduğu bir alan. Kopya çekme gibi durumları nasıl yönetirsiniz? Küçük yaştaki çocukların bu teknolojiyi verimsiz ya da etik dışı şekillerde kullanmasının önüne nasıl geçersiniz? Veri gizliliğini ve güvenliğini nasıl sağlarsınız? Aynı zamanda bu teknolojinin sunduğu avantajları nasıl en iyi şekilde kullanabilirsiniz? Bir özel ders, öğretmenini taklit edebilir mi? Öğretmenlere asistanlık edebilir mi? Bizim Khanmigo ile yapmaya çalıştığımız tam olarak bu. İki yıl önce bunu pilot olarak başlattık ve şu anda bir milyondan fazla öğrenci resmi olarak kullanıyor” diyor.

Keza Doping Hafıza da geçtiğimiz yıl DopiAI uygulamasını lanse etmişti. AA’nın paylaştığı habere göre şirketin CEO’su Mert Kalkavan şöyle özetliyordu ürünün dönüştürücü faydalarını: “DopiAI aslında bir mobil uygulama ve uygulamadaki ‘Dopi’ bizim ana karakterimiz. Sizi dinliyor, sizinle empati kuruyor, sizle öğreniyor. Hobilerinizi, basketbolu, müzik konularını, matematik konularını, ilkokul ve ortaokul kademesi için size uygun şekilde anlatıyor.”

Sonuç odaklı eğitime yönelik artan talep

Novakid CEO’su Max Azarov, dijital öğrenme pazarıyla ilgili görüşlerini şu ifadelerle paylaştı:

“Dijital öğrenme pazarı, özellikle dil öğrenimi için hızla gelişiyor. Pandemi sonrası aileler çevrimiçi platformlarda çok daha rahat hale geldi ve beklentiler arttı. Yoğun bir aile programına uyan kişiselleştirilmiş, esnek ve sonuç odaklı eğitime yönelik artan bir talep var.

Özellikle erken yaşta dil ediniminin uzun vadeli faydaları konusunda farkındalık arttıkça bu eğilimin devam edeceğine inanıyoruz.

Novakid’de farklılığımız, kişiye özel öğrenme yolculuğumuzda yatıyor. Birçok genel dil uygulamasının veya video tabanlı kursun aksine, çevrimiçi öğretimde uzmanlaşmış yüksek nitelikli İngilizce öğretmenleriyle canlı, birebir dersler sunuyoruz. Çevrimiçi ortamda bir çocuğun dikkatini nasıl çekeceklerini biliyorlar. Her ders, içeriği ve ders hızını uyarlamak için yapay zekâ kullanılarak çocuğun seviyesine ve ilerlemesine göre kişiselleştiriliyor. Piyasada çok sayıda dil öğrenme uygulaması var ancak Novakid yapay zekâ destekli oyunlaştırılmış bir platform ile özgüven, çevrimiçi iletişim becerileri ve duygusal zekâ geliştiren çevrimiçi bir okulun karışımı olarak dikkat çekiyor. Bunların hepsi geleceğin liderleri için talep edilen beceriler.”

Teknoloji ve liderlik kategorileri zirvede

Teedo CMO’su Cansu Karagül, kariyer yolculuğunda dijital öğrenme platformlarının kullanılmasıyla ilgili şu ifadeleri dile getirdi:

“Kariyer odaklı dijital öğrenme platformları pazarı (çevrimiçi profesyonel sertifikalar pazarı olarak ele alacağım) hem küresel hem yerel ölçekte hızla büyüyor. İşgücü sıkıntısı, çalışan beklentilerindeki değişimler ve dönüştürücü yeni teknolojilerin etkisi, şirketlerin doldurması gereken pozisyon türlerini ve aranan becerileri değiştirdi. WEF’e göre beş yıl içinde işlerin yüzde 44’ünde gerekli yetkinlikler değişecek.

Gelişmekte olan ülkelerde profesyonel sertifikalar, erişilebilir maliyetlerle bireylere işgücünde rekabet üstünlüğü sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde ise, rekabetçi iş piyasası nedeniyle bireyler, akranlarından ayrışmak istiyor. Uzmanlaşmış becerilere ve sektörel bilgiye odaklanma, bu pazarlarda özellikle öne çıkıyor. Statista’ya göre pazarın 2029’da globalde 8,92 milyar dolara ve 75,2 milyon kullanıcıya, Türkiye’de ise 21,5 milyon dolara ve 1,6 milyon kullanıcıya ulaşması bekleniyor. En fazla ilgi gören kategoriler ise; teknoloji, yazılım, veri bilimi, yapay zekâ, siber güvenlik ve liderlik gelişimi. Teedo olarak bu büyümenin parçası olmaktan gurur duyuyoruz.”

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.