30 under 30

Cem Etyemez, 28
Metin Yazarı, Plasenta Conversation Agency

Aranızda hâlâ sağ beyin – sol beyin ayrımı yapanlar varsa bir de Cem Etyemez’e sorun deriz. İktisat fakültesinden mezun olduktan sonra 2012 yılında ekonominin sınırlı kaynaklarından hayal gücünün sınırsız kaynaklarına yelken açan Plasentalı metin yazarı, daha sektördeki ilk yılında özgeçmişine bir Cannes Young Lions birinciliği yazdırmayı başarmış.

Modiki ve Publicis Yorum’da çalıştıktan sonra şu anki ajansına geçen Etyemez son dönemde Vodafone’un #1GünDeğilHerGün/Önce Kadın ve Arko Men’in Euro 2016 iletişim kampanyalarını yazdı. Etyemez’in PlasentaCA’nın Balparmak için hazırladığı Ballı Adam kampanyasında da tuzu var. Genç kreatifin çalışmaları bugüne kadar kariyerindeki ajanslara Kristal Elma ve Kırmızı birincilikleri olarak döndü.

Son işiniz olmasını istediğiniz şey:

Türkiye’de herhangi bir muhalefeti iktidara getirecek bir seçim kampanyası.

Kariyerinizde en gurur duyduğunuz an?

Kariyerimdeki ilk ödülüm Young Lions birinciliğiydi ve törenden sonra annemle telefonda ağlaştık. Hiçbir ödülü o âna değişmem.

Reklamınız çok mu sattırsın, tribünde tezahürat mı olsun isterdiniz?

Taraftara kombine aldırsın.

Kendiniz için bir slogan yazın:

İşte bunu asla beceremem. Twitter’a “bio” bile yazamıyorum.

Yaşlandığınızda, yapmadığınız/yaptığınız için pişman olmaktan korktuğunuz şey ne?

Hayatımın en az 15 yılını hakkını vererek yaşamak istiyorum. Bu yaşıma kadar birkaç yılım var hakkıyla geçen, bir bu kadar daha lazım. Bu hedefe ulaşamamaktan biraz korkuyorum.

Doğru fikri bulduğunuzu anladığınızda yaşadığınız duyguyu üç kelimeyle tanımlar mısınız?

Şimdi onlar düşünsün.

Hangi dönemde/hangi ülkede reklamcı olmak isterdiniz?

Günümüzde, bir Batı Avrupa ülkesinde.

Telefonunuzdan eksik etmediğiniz uygulamalar neler?

FB, TW, INST default varsayarsak; Yandex.Navi, Maçkolik ve Yemeksepeti.

Üniversite birinci sınıftaki Cem’e tavsiyeniz ne?

“Daha çok hayal kur.”

İş hayatında bir toteminiz var mı?

Totem değil ama bir takıntım var: Bir elimde kalem çevirmeden çalışamıyorum.

Sektörde değiştirmek istediğiniz söz var mı? Varsa sizdeki karşılığı ne?

Var: “Tşk”
Bendeki karşılığı: “Eyvallah”, “Sağ ol birader”, “Eline sağlık kardeşim” vesaire. Hepsi olur.

Hangi şehrin reklamını yapmak isterdiniz, neden?

Ankara. Çünkü koyu Ankaralıyım.

Sektördeki yaratıcılığı 1 ile 10 arasında numaralandırın:

Şu anki tecrübemle buradan ahkâm kesersem hocalarıma ve yanında çalıştığım sektör büyüklerime ayıp etmiş olurum. Yüz yüze oturur konuşuruz ama.

Bu sektörde yükselmek ne kadar zor? (1 ile 10 arasında numaralandırın.)

Bir yerlerde şöyle bir istatistik okumuştum; yanlış hatırlamıyorsam sadece bir yılda üniversitelerin iletişim bölümlerinden mezun olan öğrenci sayısı ile sektördeki toplam çalışan sayısı aşağı yukarı aynı. Haliyle sektöre girmek de kolay değil, yükselmek de. 10 üzerinden 7 olsun.