18. İstanbul Bienali başlıyor, şehir sanata doyuyor

Bir yıllık gecikmenin ardından şehre geri dönen İstanbul Bienali’nin 18. Edisyonu, 20 Eylül’de başlıyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Bienal Sponsoru Koç Holding desteğiyle düzenlenen 18. İstanbul Bienali, “Üç Ayaklı Kedi” başlığıyla 20 Eylül’de kapılarını açıyor. Küratörlüğünü Christine Tohmé’nin üstlendiği bienal bu yıl, birbirine yürüme mesafesindeki sekiz farklı mekânda, 30’u aşkın ülkeden 47 sanatçının 100’ün üzerinde eserini sanatseverlerle buluşturuyor. 18. İstanbul Bienali’nin ilk ayağı, 2007-2036 Bienal Sponsoru Koç Holding’in desteğiyle, 23 Kasım 2025’e kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

2024’te yapılması planlanan ama çeşitli sebeplerden dolayı bir yıl sonraya ertelenen 18. İstanbul Bienali bu yıl alışılmış bienal formatlarının dışına çıkarak ziyaretçilerine üç yıla yayılan özgün bir yapıyı tanıştırıyor. Bienal’in, “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” temaları etrafında şekillenen ilk ayağındaki sergilere, performanslar ve film gösterimlerinden oluşan bir kamusal program da eşlik ediyor.

“Üç Ayaklı Kedi” adından da anlaşılacağı üzere 18. İstanbul Bienali üç yıla yayılan bir program sunacak. Bienalin ikinci ayağı 2026 yılında İstanbul Bienali Akademisi’nin kurulması ve sanat inisiyatiflerinin katılımıyla düzenlenecek kamusal programlarla devam edecek. Bienal 2027’deki üçüncü ve son ayağı kapsamında gerçekleştirilecek atölyeler, performanslar ve nihai bir sergiyle tamamlanacak.

Dünyanın farklı noktalarından başarılı ve gelecek vaat eden sanatçıları İstanbullularla buluşturan 18. İstanbul Bienali’nin detayları, 16 Eylül Salı sabahı bienalin sergi mekânları arasında yer alan Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi’nde düzenlenen basın buluşmasında tanıtıldı.

Khalil Rabah’ın yetimhane bahçesinde sergilenecek eserinin bir kısmını da görme şansı yakalayan katılımcılar, İstanbul Bienali tarihinde ilk kez üç yıla yayılan bir yapıyla tasarlanan 18. edisyonun hazırlık sürecine dair deneyimleri, mekân ve sanatçı seçimleri ile kamusal programın ayrıntılarını, küratör Christine Tohmé ve İstanbul Bienali Direktörü Kevser Güler’in gerçekleştirdiği söyleşide keşfetme şansı yakaladı.

Basın toplantısında, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Bienalde Türkiye ve yurtdışındaki kültür-sanat evreni arasında anlamlı bir etkileşimin kurulması için çaba sarf ediyor, gençlere ve çocuklara yönelik öğrenme programlarımızla, öğrenciler, mülteciler ve farklı engel gruplarına yönelik ücretsiz rehberli turlarımızla ve her seferinde büyük ilgi gören ücretsiz resimli çocuk kitabımızla, güncel sanat beğenisinin ve sevgisinin geniş kitleler tarafından benimsenebilmesi için çalışıyoruz,” yorumunu yaparken; 2007-2036 Bienal Sponsoru Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise Koç Topluluğu olarak kültürel sürekliliğe yönelik desteklerini, toplumsal sorumluluklarının önemli bir parçası olarak gördüklerini belirterek, İstanbul Bienali’nin düşünceyi, sezgiyi ve yaratıcılığı sanatın farklı anlatım biçimlerinde buluşturarak, sanatçılara eleştirel üretim için özgürlük alanı sunduğunu belirtti.

Bienal küratörü Christine Tohmé ise kaleme aldığı kavramsal çerçeve yazısında; “Bir sendeleyip bir ileri atıldığımız ikili bir devinim içine hapsolmuş, dengede durabileceğimiz adımı atmaya çabalıyoruz. Tıpkı kedi gibi biz de kendi etrafımızda dönüyor, kıvrılıyor, kaybolup yeniden ortaya çıkıyoruz. Yönümüzü bulmaya çalışırken, dinlenmeyi öğreniyor, bir yandan da korunmaya ve onarılmaya muhtaç parçalarımıza sahip çıkıyoruz,” diyerek 18. İstanbul Bienali’nin üç yıla yayılacak üç ayaklı yapısını bir kediye benzettiğinin üzerinde durdu.

18. İstanbul Bienali’nin açılış haftasındaki kamusal programı, performanslardan gösteri ve canlı etkinliklere uzanan geniş bir seçki sunuyor. Selma Selman, Alex Baczyński-Jenkins, Ahmad Ghossein gibi sanatçılar şehri canlı bir sahneye dönüştürürken; Salt Beyoğlu’ndaki film gösterimlerinde Maxime Hourani, Samar Al Summary, Lawrence Abu Hamdan ve Suneil Sanzgiri gibi isimler izleyiciyi spekülatif tarihler, sınırlar ve kişisel hikâyeler arasında yolculuğa çıkarıyor. Bienal mekânlarındaki sergilere ve performanslara ek olarak, Koç Holding destekli özel tur ve etkinlikler de İstanbulluları bekliyor olacak.

18. İstanbul Bienali mekânları ve sanatçıları

İstanbul Bienali’nin bu edisyonunda sergi mekânlarının seçiminde belirleyici unsurlardan biri fiziki yakınlık oldu. Beyoğlu-Karaköy hattında konumlanan sekiz sergi mekânı ziyaretçileri, bienali yürüyerek keşfetmeye davet ediyor. Bu sayede ziyaretçiler, ulaşım zorluklarıyla karşılaşmadan sergiler arasında özgürce dolaşabiliyor; yol boyunca molalar vererek şehrin dokusuyla ve sergiyle bütüncül bir deneyim kurabiliyorlar.

Elhamra Han

İstiklal Caddesi’nde 1827 yılında şehrin ilk tiyatro salonlarından biri olarak inşa edilen Elhamra Han’ın ikinci katında bulunan iki daire 18. İstanbul Bienali kapsamında ilk kez sergi mekânı olarak kullanılıyor.

Sanatçılar: Mona Benyamin, Şafak Şule Kemancı, Jagdeep Raina, Riar Rizaldi, Lara Saab, Natasha Tontey, Sevil Tunaboylu

Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi

Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi 1869 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Aziz Vincent de Paul’ün Yardımsever Kızları Cemiyeti’ne yetimhane olarak kullanılması şartıyla tahsis edilmiş ve 1937 yılına kadar yetimhane ve ilkokul olarak hizmet vermiş. Artık kullanılmayan binanın bahçesi günümüzde “Tophane Mekân” adıyla kamuya açılmış bir sosyal tesis olarak işlev görüyor. Bahçe 18. İstanbul Bienali kapsamında sanatçı Khalil Rabah’ın yerleştirmesine ev sahipliği yapıyor.

Sanatçı: Khalil Rabah

 Elhamra Han Elhamra Han

Meclis-i Mebusan 35

1983 yılında inşa edilen Meclis-i Mebusan Caddesi’ndeki 35 numaralı binanın zemin katı da bu yıl bienal mekânı olarak kullanılıyor. Bina, 2013 ile 2019 yılları arasında şehirlerin geleceğini tasarlamaya yönelik küresel bir kent laboratuvarları ağı olan Studio-X’in İstanbul ayağına ev sahipliği yaptı. 2016 ve 2018 yıllarında İstanbul Tasarım Bienali’nin mekânları arasında yer alan bina, bienal kapsamında yeniden canlandırılıyor.

Sanatçılar: Eva Fàbregas, Pilar Quinteros, VASKOS (Vassilis Noulas & Kostas Tzimoulis)

Külah Fabrikası

Bir zamanlar dondurma külahı imalatı yapılan iki katlı, yüksek tavanlı bina; zanaatçı pazarları, sergiler ve konserler gibi çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan, dönüşüm geçirmiş bir sanat ve etkileşim alanı olarak 18. İstanbul Bienali’nde yer alıyor.

Sanatçılar: Doruntina Kastrati, Claudia Pagès Rabal

Zihni Han

Karaköy’de yer alan Zihni Han, 18. İstanbul Bienali kapsamında izleyicilere ilk kez kapılarını açıyor. Bir zamanlar ticaretin kalbinde, İstanbul’u Doğu Akdeniz’e bağlayan liman bölgesinde konumlanan bu beş katlı bina, bienal mekânlarından biri olarak kullanılmak üzere yenilendi.

Sanatçılar: Abdullah Al Saadi, Willy Aractingi, Karimah Ashadu, Chen Ching-Yuan, Ian Davis, Celina Eceiza, Pélagie Gbaguidi, Rafik Greiss, Jasleen Kaur, Valentin Noujaïm, Marwan Rechmaoui, Stéphanie Saadé, Sara Sadik, Sohail Salem, Elif Saydam, Selma Selman

Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi

Galeri 77

Karaköy’de yer alan ve eskiden bir depo olarak hizmet veren bu dört katlı binanın tamamı 18. İstanbul Bienali’nde sergi alanı olarak kullanılıyor.

Sanatçılar: Haig Aivazian, Ola Hassanain, Mona Marzouk, Dilek Winchester

Muradiye Han

Tamamlandığı 1914 yılından itibaren Karaköy ticaret hayatında önemli bir yer tutan bina, İstanbul’un işgali sırasında Fransız askeri güçleri tarafından kullanılmış ve Muradiye Karakolu olarak anılmaya başlamış. 2021 yılında restorasyon gören binanın zemin katında bienal kapsamında bir yerleştirme sergileniyor.

Sanatçı: Ana Alenso

Külah Fabrikası Külah Fabrikası

Galata Rum Okulu

1885’te inşa edilen ve resmi olarak 1910 yılından 1988 yılına kadar Galata’daki Rum cemaatine eğitim kurumu olarak hizmet veren bina, 2012 yılında bir kültür-sanat mekânı olarak yeniden işlevlendirildi. İstanbul Tasarım Bienali’ne (2012, 2014, 2016), İstanbul Bienali’nin geçmiş edisyonlarından birkaçına (2013, 2015, 2017) ve çeşitli sergilere ev sahipliği yapan okul, 2019–2023 arasında geçirdiği kapsamlı restorasyonun ardından bu yıl yeniden bienal mekânları arasına katılıyor.

Sanatçılar: Nolan Oswald Dennis, İpek Duben, Ali Eyal, Simone Fattal, Lou Fauroux, Lungiswa Gqunta, Kongkee, Seta Manoukian, Merve Mepa, Naomi Rincón-Gallardo, Ana Vaz, Akram Zaatari, Ayman Zedani

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.