Dijital dünyanın nabzını tutan Digital Age Tech Summit, bu yıl “Techceleration” temasıyla 18’inci kez gerçekleşiyor. Uzman isimleri bir araya getiren etkinliğin ilk yarısı sona erdi.
Digital Age Tech Summit, 18’inci kez teknoloji dünyasının uzman isimlerini sektör paydaşlarıyla Divan Kuruçeşme’de buluşturdu. Bu yıl “Techceleration” temasıyla gerçekleşen etkinlikte, teknolojinin artan hızı ve bu hızın finans, gıda, sağlık, girişimcilik ekosistemleriyle yaratıcı endüstrilerdeki yansımaları farklı paydaşların bakış açıları ekseninde ele alındı.
Müzisyen Ozan Tura’nın AI destekli görsellerle senkronize gerçekleştirdiği “Cosmic Vibes” isimli performansıyla bu performans başlayan etkinlik, teknoloji yazarı Serdar Kuzuloğlu’nun açılış konuşmasıyla devam etti. Future Today Strategy Group tarafından bu yıl küresel çapta yaptığı Trend Etki Süreleri analizinin çıktılarını paylaşan Kuzuloğlu, otomotiv, hızlı tüketim ürünleri, finansal hizmetler ve bankacılık, sağlık sistemleri gibi pek çok alanda Living Intelligence, AI, Biyomühendislik, robotik ve quantum teknolojilerinin bugün itibarıyla geldiği noktayı, gelecekteki etki potansiyellerine dair bilgiler verdi.
Kuzuloğlu, “Biyomühendisliğin parlak bir dönemindeyiz, belki hayatımızı, yaşamımızı tarihte hiç olmadığı şekilde değiştirip dönüştürecek alanlardan biri. Robotik her sektörde kendine yer buldu. Ana bugün yapay zekâ ile birleşerek bambaşka bir geleceği yaratıyor. Quantum bugün kullandığımız kripto para evreninden kullandığımız tüm uygulamalara kadar her şeyi kökten değiştirecek bir mevzu” dedi.
Berlin Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve aynı zamanda yapay zekâ alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Şahin Albayrak, “Makine Zihnini İnşa Etmek: Tarihçe, Dönüm Noktaları ve Sınırsız Gelecek” konulu oturumunda yapay zekânın yakın gelecekte yaratacağı dönüşümle insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir değişimin yaşanacağını vurguladı. 1956 yılında ilk kez telaffuz edilen “yapay zekâ” kavramının o günden bu yana uzun bir yol kat ettiğini belirten Prof. Albayrak, gelişmelerin artık öngörülemez bir hızla ilerlediğini ifade etti. Yapay zekânın erken dönem örneklerinden biri olan ELIZA’dan, bugün insanlarla doğal şekilde diyalog kurabilen sistemlere gelindiğine dikkat çekti. Yapay zekânın bu kadar popüler hale gelmesinde iki temel unsurun etkili olduğunu söyleyen Albayrak, bunları veri bolluğu ve bilgisayar işlem gücündeki artış olarak özetledi. Bu gelişmelerin, özellikle AlphaZero gibi insanüstü performans sergileyen sistemlerin ortaya çıkmasını sağladığını, sanat alanında da StyleGAN ve Midjourney gibi örneklerle üretkenliğin yeni bir boyuta taşındığını ifade etti. Ancak en dikkat çeken uygulamanın ChatGPT olduğunu söyleyen Albayrak, bu sistemlerin kullanıcılarla sürekli etkileşim kurarak çözüm üretebildiğini ve bunun temelinde derin öğrenme (deep learning) teknolojisinin yattığını vurguladı. Derin öğrenmenin, yapay zekâya sadece yüzeysel değil, kavramsal düzeyde anlama ve genelleme yetisi kazandırdığını belirten Albayrak, konuşmasında yakın dönemde sağlık sektöründe yaşanacak değişimlere de değindi.
Aynı zamanda hayatımızın her alanını etkileyen yapay zekanın dikkat çekici etki alanlarından birinin de sağlık olduğunu belirten Albayrak, sağlık sistemlerinin dijitalleşeceğini, yapay zekânın doktorlara asistanlık yapabileceğini ve terapi gibi alanlarda da kullanılabileceğini söyledi. Sanayi alanında da büyük bir dönüşüm yaşanacağını belirten Albayrak, akıllı makinelerin devreye girmesiyle birlikte daha az insan gücüyle daha fazla üretim yapılabileceğini; bu durumun istihdam üzerinde etkiler yaratabileceğini, Türkiye gibi iş gücü açısından güçlü ülkelerin bu dönüşüme dikkatle yaklaşması gerektiğinin altını çizen Albayrak, üretimin Batı’ya kayabileceğini belirtti. Yapay zekânın sadece üretim değil, günlük yaşamı da kökten değiştireceğini söyleyen Albayrak, gelecekte evlerin, ofislerin ve hatta mobilyaların bile akıllı sistemlerle donatılacağını söyledi. Veri konusuna da dikkat çeken Prof. Albayrak, en fazla veriye sahip ülkenin Çin olduğunu düşündüğünü, çünkü şehirlerini dijitalleştirdiklerini belirtti. Avrupa’nın bu konuda geç kaldığını ancak farkındalıkla harekete geçtiğini söyledi. Yapay zekâ çağında artık 3-5 yıl sonrasını öngörmenin bile zorlaştığını söyleyen Prof. Albayrak, değişimin çok hızlı gerçekleştiğini vurguladı. Türkiye’nin bu alanda biraz geride kaldığını ancak doğru adımlarla hâlâ büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Albayrak, Almanya’nın bu konuda ciddi yatırımlar yaptığını, Türkiye’nin de benzer vizyoner adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Garanti BBVA Bireysel Müşteri Çözümleri Lideri Nuray Piyade ve MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan “Finansın Yeni Arayüzü: Zekâ, Bağlam ve Deneyim” oturumunda bir araya geldi. Sohbet boyunca Piyade’nin odağında AI’ın finans sektöründeki rolü, müşteri deneyimi tasarımı ve fintech’ler vardı. Piyade konuşmasında, müşterinin deneyim tasarımında “proaktiflik” istediğini vurguladı. Ve bugün bu sürece en fazla katkı sağlayan şey hibrit çözümler. Piyade, fintech’lerin mikro uzmanlık gerektiren işlerde büyük fayda yarattıklarını söylerken, ekosistemin geleceği hakkında görüşlerini paylaştı. Piyade konuşmasında, “Fintech ekosistemi 2023’te durulmuştu, 2024’te 200 milyon dolarlık yatırım alarak hareketlendi. Startup dünyasında fintech olmak kolay değil. Burasının zenginleşeceğine inanıyoruz” dedi. Piyade’nin bankacılık sektöründe yapay zekâ kullanımında altını çizdiği üç kriter ise üzerine düşünmeye değer: dijitallik, veri, bağlam. Bu üçlünün birbirinden ayrılamaz ve besleyici rolü, AI’a giden yolda olmazsa olmaz.
TikTok Türkiye Tüketici Sektör Lideri Aylin Tunca, “İçerik Ekonomisinin Evrimi” başlıklı sunumunda, içerik ekonomisinin gelişimi, teknolojik dönüşümle içeriğin üretim, paylaşım ve tüketim süreçlerindeki değişen dinamiklere dikkat çekti. Son iki yılda dijital dünyadaki içerik üretiminin mobil cihazlar ve sosyal medya platformlarıyla gittikçe arttığını ve bunun içerik üretiminde bolluğa neden olduğunu vurgulayan Tunca, “Tüketebileceğimizden çok daha fazla içerik var” dedi. İçerik bolluğunda markalar için öne çıkmak ve hedef kitleye ulaşmanın zorluğuna dikkat çeken Tunca, markaların duyulmama tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ve yeni bir çözüm arayışına girdiklerini söyledi. Önemli olanın hem içerik tüketicisinin hem de markaların bir değer üretebilmesi olduğunu söyleyen Tunca, içerik üretiminde dengenin gerekli olduğunun altını çizdi. Tunca, bu dengeye ulaşmanın temel noktasının üretim ve tüketim arasındaki dağıtım sistemini optimize etmek olduğunu söyleyerek, doğru içeriği, doğru kullanıcıya iletebilmenin önemini vurguladı.
Markaların bu dengeyi sağlamak ve tüketicilerle daha derin etkileşime girebilmeleri için TikTok’taki yapay zekâ destekli içerik üretim araçlarından bahseden Tunca, yapay zekânın bu noktadaki rolünü kitleler üzerindeki etkisi, kampanya yönetimindeki etkisi ve yaratıcılık üzerindeki etkisi olmak üzere üç ana başlığa ayırarak; yapay zekâ ile insan benzeri içerikleri dakikalar içinde ve düşük maliyetle üretebilen dijital avatarlardan, görsellerden TikTok dinamiğine uygun videolar oluşturabilen Image-to-Video’dan ve trend, içgörü, içerik fikri geliştirme için asistan aracı Symphony Assistant’dan söz etti. TikTok’un markalar, içerik üreticileri ve kullanıcılar için içerik dağıtım ekonomisinin bir parçası olduğunu vurgulayan konuşma, Tunca’nın “Bahsettiğimiz çözümlerle hem yatırımı hem ortaya koyulan eforu hem de yaratıcılığın getirisi size maksimize etmek artık çok daha kolay. Bu kadar hızlı gelişen, sürekli büyüyen dünyada sizler de değişimin bir parçası olun ve bu değişimi beraber şekillendirelim diyorum.” sözleriyle sona erdi.
Matematikçi Marcus du Sautoy, “Yaratıcılığın Geleceği Teknoloji ile Yeniden Çiziliyor!” başlıklı oturumda, yapay zekânın yaratıcı gücünü inceledi. Teknolojide, dokuz yıl önce suyun buhara dönüşümü gibi keskin bir dönüşümün yaşandığını, DeepMind’ın AlphaGo ile dünyanın en iyi Go oyuncularından Lee Sedol’u 4-1 yendiğini hatırlattı. Go oyununun satrançtan, sözkonusu oyunun Kasparov ile Deep Blue arasındaki çatan farklı olduğunu belirten Sautoy, Go’nun satrancın aksine daha görsel bir oyun olduğunun altını çizdi. Bu oyunu yapay zekânın yaratıcılığını incelemek açısından önemli bir örnek olarak gören Sautoy, ikinci oyunun 37’nci hamlesine dikkat çekti. Goban olarak adlandırılan Go oyunu tablasının ortasına doğru yapay zekâ tarafından yapılan hamlenin profesyonel Go oyuncuları tarafından amatörce ve kötü olarak nitelendirilebileceğini belirtirken, maçın AlphaGo tarafından kazanıldığını, makineni yaratıcılığa bu noktada dokunduğunu söyledi.
Margaret Boden’in yaratıcılığı yeni, değerli ve sürprizli olduğunu söylediğini hatırlatan Sautoy için bu hamle üç kriteri de karşılıyordu. Zira makine yeni şeyler yapabilirdi, değer makineye kazanç-kayıp üzerinden öğretilebilirdi ve beklenmedik taş konumlandırması, hamleyi sürprizli kılıyordu. Çünkü makinenin öğrenme sürecinin bir sonucuydu.
Sautoy, günümüzde General Adversarial Network’ler (GAN) ile öğrenme ve üretim süreçlerinin bu tür sürprizleri artırabileceğini aktarırken, sanat üretiminde yapay zekânın konumuna da bir bakış attı. Ünlü yönetmen Federico Fellini filmlerinden ve yazılarından yola çıkılarak üretilen 10 dakikalık bir kısa filmin insanlar tarafından yazıldığında daha az sürpriz içerdiğini, yapay zekânın ise sürprizleri ve Fellini tarzında öğeleri daha fazla dahil ettiğini aktardı. İnsanın tekdüzeleştirdiği, çalıştığı için tekrarladığı üretim sürecine yapay zekâ var olan şablonları, dokuları öne çıkararak katkıda bulunuyordu ki Fellini ile çalışmış isimler de insan yerine yapay zekâ üretimini Fellini tarzına daha yakın buldular. Bu durum, Sautoy’un da belirttiği üzere insanın makineleştiğine bir işaretti.
Paul Klee, “Sanat görüneni yeniden üretmez, görünür kılar” diyordu ki yapay zekâ, Sautoy’a göre bu şablonları açıklamakta zorlansa da görünür kılmakta başarılıydı. Bu öğrenme sürecinin yeni üretimleri doğurmasıyla yapay zekânın yaratıcılaşacağına değinen Sautoy, yapay zekânın bilinçli olup olmadığı sorusuna yaratıcılık seviyesine bakarak yanıt verebileceğimizi söyledi.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.