Yeni reklam standartları kararları yayıncıları zora sokabilir.
Kısa süre önce Google, kullanıcı deneyimine zarar veren reklamlara karşı bir reklam filtresi kullanıma sunacağını açıklamıştı. Apple ise Safari tarayıcısına getirdiği bir güncellemeyle kişilerin online taramalarının takibine son verilebileceğini ve autoplay videoların engellenebileceğini duyurmuştu.
Bu hamleler, sürekli tekrar ederek kullanıcılara rahatsızlık veren reklamlar ve mahremiyet endişeleriyle reklam engelleyicilere yönelen kesim için bir kazanç anlamına gelebilir. Ancak bazı yayıncılar bu iki teknoloji devinin hamlelerini, kendi pazar paylarını korumaya yönelik adımlar şeklinde yorumluyor. Nasıl mı? Bu şekilde Apple kendisini tüketici gizliliğinin koruyucu olarak konumlandırırken; Google ise rakibi Facebook’a karşı dijital reklam payını artırmak için çabalıyor. Bu iki dev kozlarını paylaşırken, zarar görmesi muhtemel cephede ise yayıncılar yer alıyor.
Tüm bunlara karşılık daha optimist bir kanat da var elbette. Bu görüşe göre ise bahsi geçen gelişmeler reklam engelleme davranışlarını azaltarak, bir anlamda reklamverenlerin dijital reklamlara olan güvenini tazeleyerek yayıncıların lehine bir durum yaratabilir.
Yüzleşmemiz gereken bir gerçek ise şu: Yayıncıların “kötü reklamları” sitelerinden uzaklaştırması ve reklam teknoloji şirketlerinin, ziyaretçilerine ilişkin verileri toplamalarına izin vermesi kendilerine yardımcı olmaktan ziyade, şu anda platformların baş etmesi gereken bir probleme katkıda bulunuyor. Çünkü bu aşamadan sonra da yayıncılar bir ihtimalle, teknoloji devlerinin müdahale etmedikleri pop-under ve pop-over reklamlardan rahatsız olan kullanıcılar yüzünden baş ağrısı çekecekler.
Bir diğer soru ise uygulamaların ne şekilde hayata geçirileceğine ilişkin. Independent Journal Review CEO’su Alex Skatell, Apple’ın hamlesine yönelik olarak, yalnızca autoplay videoların mı yoksa tüm sitenin mi engelleneceğini sorguluyor.
Bu tartışmaların yanında tüm yayıncılar bu değişikliklerden aynı seviyede etkilenmeyecek. Örneğin PopSugar CRO’su Geoff Schiller’e göre, küçük ve bağımsız yayıncılar üzerinde orantısız bir etki hissedilebilir. Bir diğer endişe ise reklam karşıtı bu gidişatın, kişilerin belirli reklam formatlarına ilişkin davranış ve toleranslarında değişiklik yaratabileceği yönünde. Farklı olarak iş modellerine ilişkin endişeler de var. Örneğin Brightcove CEO’su David Mendels’e göre tüm autoplay reklamları ortadan kaldırmak, yayıncıların sürdürülebilir online iş modellerine ilişkin problemleri yok etmeyecek.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
