Kırtasiye, ülkemizde, oldukça büyük bir sektör olma yolunda hızla ilerliyor.
Kırtasiye, ülkemizde, oldukça büyük bir sektör olma yolunda hızla ilerliyor.
Amerika kırtasiye ürünlerini genellikle kendisi üretiyor, Avrupa ülkeleri ise çoğunlukla ithal ediyor. Ülkemiz konumu itibariyle bu sektörde ithalatı tercih eden Avrupa için tedarik konusunda ilk başvurulacak ülke konumunda. Ülkemizin taleplere hızlı cevap verebilme yeteneği ise sektörün büyümesinde itici rol oynuyor.
Kırtasiye sektörünün Türkiye’deki büyüklüğünün 3.5-4 milyar dolar civarında olduğu, yaklaşık 350 adet tedarikçi, üretici ve toptancı ile 25 bin adet de perakendeci firmanın faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Özellikle Amerika ve Avrupa’da derin olarak yaşanan ekonomik krizin, sektörün 2010 yılını verimli bir şekilde kapamasını sağladığı, bu yıl siparişlerin artmasıyla birlikte sektörün hızlı bir çıkış gerçekleştirebileceği ifade ediliyor.
Ülkemizde kırtasiye pazarının yüzde 70’inin ithal, yüzde 30’unun yerli ürünlerden oluştuğunu söyleyen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Firmalarımıza ithal etmek kolay geliyor. İthal ettikleri ürünlere kendi üretimleriymiş gibi markalarını basarak ihraç ediyorlar. Ancak aynı ürünler Avrupalı müşterilere kendi üretimimiz gibi satılmaya çalışılıyor. Bu da ülkemiz ve sektörümüzün yurtdışındaki imajına zarar veriyor” diyor.
Kırtasiye sektöründe en büyük üreticilerden biri Çin. Uzakdoğu ülkeleri de bu alanda büyük üretimlere imza atıyorlar ve ihracatçı ülke konumunda yer alıyorlar. Türkiye ise dünya ofis ve kırtasiye ürünleri ihracatında 11’inci sırada bulunuyor. Kırtasiye sektörünün potansiyelinin yüksekliğine dikkat çeken Akar Kırtasiye’nin sahibi Ahmet Akar, Türkiye’nin kalite, donanım ve özellikle lojistik açısından bölgenin en avantajlı ülkesi konumunda olduğunu, ancak ihracata yönelik çok ciddi atılım yapılması gerektiğini dile getiriyor.
Türk firmalarının ihracatta kilitlendiği ülkelerin Balkan ülkeleri, Avrupa ve Rusya olduğunu söyleyen İKMİB Başkanı Akyüz, Afrika’nın ise hedef pazar olarak çok yüksek bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Tüm olumlu gelişmelere rağmen her sektör gibi kırtasiye sektörü de büyüme sancıları çekiyor. Bilinçsiz yatırımların ve işi bilmeden ithal edip satarak yüksek kar etmenin cazibesine kapılarak sektöre giren yatırımcıların, sektöre zarar verdiğini söyleyen Ahmet Akar, ayrıca Türk üreticilerin hammadde konusunda da sorun yaşadığını ifade ediyor.
Pek çok sektör gibi kırtasiye sektörü de Uzakdoğu’dan gelen malların tehdidi altında. Piyasada bulunan ve kalite-güvenlik testlerinden geçmemiş ürünler sektörün bir diğer önemli sorunu olarak öne çıkıyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.
