AGB tarafından yürütülen televizyon izleme araştırması nedeniyle sektörel tartışma gündeminden inmek bilmeyen TİAK, TRTnin şikayeti üzerine Rekabet Kurumunun yaptığı ikaz sonucunda…
AGB tarafından yürütülen televizyon izleme araştırması nedeniyle sektörel tartışma gündeminden inmek bilmeyen TİAK, TRT’nin şikayeti üzerine Rekabet Kurumu’nun yaptığı ikaz sonucunda, televizyon yayıncılarının ağırlıklı talebiyle şirketleşme kararı aldı. Yeni yapıda televizyon yayıncılarının üye sayısı artarken IAA artık temsil edilmiyor.
Reklam ve medya sektörümüzün mevsimlik sporlarından biridir, arada bir TİAK’a ve televizyon izleme araştırmasını 1995’ten bu yana sürdüren AGB’ye çakmak. Yapılan itirazlar bazen haklıdır. Ama bazen de, reytinleri düşen televizyonların ya da hazırladığı program pek izlenmediği için yayından kaldırılan yapımcıların ‘ya tutarsa’ hevesiyle savurduğu boş bir yumruktan başka bir şey değildir.
Mevcut araştırma yapısına ve TİAK’a yönelik en güçlü itirazlardan biri, geçtiğimiz yılın sonunda TRT’den geldi. “AGB’nin TİAK denetiminden geçen ölçümlerinde usulsüzlük yaptığını ve yanlış ölçümler yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığını” iddia eden TRT yönetimi, şikayetini dile getirmekle kalmadı, Rekabet Kurumu’na başvurdu ve sonuç aldı. Kurum, izleme araştırması ve TİAK’ın yapısı hakkında, sektörde ve genel kamuoyunda dillendirilen tereddütlerin, kurumsallaşma ve uluslararası standartlara uyum sağlama yoluyla giderilmesi için TİAK’a 90 günlük bir süre tanıdı.
Rekabet Kurumu’nun yaptığı uyarıdan sonra TİAK üyeleri arasında, kurulun yeniden yapılandırılması konusunda yapılan tartışma ve değerlendirmeler sonucunda, televizyon yayıncılarının ağırlıklı talebiyle TİAK’ın şirketleşmesi yolu tercih edildi. Bunun üzerine TİAK’ın şirketleşme yoluyla yeniden yapılanması sürecinin tamamlanması için Rekabet Kurumu’na ek süre talebinde bulunuldu. Kurum tarafından 6 Nisan’dan itibaren 60 günlük bir ek süre tanındı.
TELEVİZYON YAYINCILARI NE DİYOR?
Yaşanan tüm bu gelişmeler konusunda görüşlerine başvurduğumuz Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hidayet Karaca, öncelikle, “gizli tutulması gereken denek bilgilerinin televizyon kanallarında, yapımcılarda ve sektörde çalışan pek çok kişide var olduğunun iddia edilmesi, peoplemeter’ların yerleştirildiği hanelerin seçiminde ülke nüfus temsiliyetinin sağlanamaması ve bu konuda yeteri kadar objektif olunamaması, panellerin değiştirilme ilkelerinin uluslararası standartlara uygun olmaması, araştırma denetiminin uluslararası ilkelere göre yapılmaması, tek bir denetçiyle yapılması ve denetçinin tam zamanlı çalışmaması” gibi nedenlerle mevcut araştırma yapısına sürekli itirazlar yapıldığına dikkat çekiyor. Karaca’nın dikkat çektiği bir diğer nokta ise, TİAK’ın yapısı ve işleyişi. “Eleştirilen ikinci konu TİAK’ın gönüllülük esasına göre çalışması. TİAK’ın bünyesinde tam gün çalışan, alanlarında uzman genel müdür, finans müdürü, istatistik müdürü, destek müdürü ve teknik personel bulunmamaktadır” diyen Karaca, şöyle devam ediyor: “TİAK’ın bu denetimsizliği sonucunda, pek çok televizyon kanalındaki yapımcı, daha fazla reyting almak için çeşitli vaatlerle hanelerin izleme alışkanlıklarını manipüle etmiştir. Bu ve benzeri olaylar yakın geçmişte defalarca tekrarlanmıştır. Bunun neticesinde reklamverenlerin, izlenmediği halde en çok izlendiği sanılan programlara yanlış yatırım yapmış olduklarını ve sektörün bundan olumsuz etkilendiğini düşünüyorum. Ayrıca manipule edilen yapımlarla aynı saatlerdeki diğer programların reytinglerinin düşük çıkması sonucunda, hem bu projelerin sonlandırılmasından dolayı o yapımlarda görev yapan yüzlerce personel bir anda işsiz kalmakta hem de bu programları beğeniyle takip eden izleyiciler hüsrana uğramamaktadır.”
Karaca’nın mevcut araştırma yapısı hakkında sık sık eleştirildiğini söylediği son nokta ise, yapılan ihaleler sonucunda ölçüm yapacak şirketle imzalanan sözleşmenin çok uzun süreli olması nedeniyle pazarın rekabete kapatılması.
Meselenin bir diğer tarafı olan Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Şardan, Rekabet Kurumu’nun uyarısının esasen, ‘endüstri ortak komitesi’ (joint industry committee – JIC) denen oluşumların bir yandan sektör yararı yaratırken, öte yandan rekabeti bozma olasılığı da taşıdığına dikkat çektiğini söylüyor: “Kurum için rekabet hukukunu çiğnememek önkoşul. Rekabet Kurumu resen veya şikayete binaen inceleme yapabiliyor, soruşturma açılmasına yol açacak kasti bir ihlal olup olmadığını inceleme amacı güdüyor. Bugüne dek yapılan incelemelerde, sektörümüzdeki hiçbir endüstri ortak komitesinde kasti bir ihlal tespit edilmedi. Görülen bazı riskler üzerine TİAK’ta özellikle kurumsallaşma amaçlı birtakım öneriler yapıldı.”
TİAK’TA YENİDEN YAPILANMA
Rekabet Kurumu’nun bu uyarısı üzerine “günlük çözümler yerine kalıcı ve sürdürülebilir yeni bir yapı” oluşturmak üzere alınan şirketleşme kararı sonucunda, TİAK’ta bir yeniden yapılanmaya gidiliyor. Profesyonel bir şirkete dönüştürülen TİAK’ta, tüm üyeler arasında varılan mutabakatla, televizyon yayıncıları yüzde 68,5, Reklamcılar Derneği yüzde 15,75, Reklamverenler Derneği de yüzde 15,75’lik paya sahip olacak.
Dernek olarak kurulan eski yapıda, AGB’ye her yıl ödenen sözleşme bedelinin yüzde 75’i televizyon yayıncıları, geri kalan kısım ise diğer taraflar tarafından karşılanıyordu. Eski yapı 7’si televizyon yayıncılarından, 3’ü Reklamverenler Derneği’nden, 3’ü Reklamcılar Derneği’nden, kalan 3’ü ise Uluslararası Reklamcılık Derneği’nden (IAA) olmak üzere toplam 16 üyeden oluşuyordu. Bunlar dışında 1 denetçi, IAA’den 1 temsilci ve AGB’den 1 yönetici de yapılan toplantılarda oylamaya katılabiliyordu. Yeni yapıda televizyon yayıncılarının kurul içindeki üye sayısı 7’den 13’e çıkıyor, Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği 3’er üye ile temsil ediliyor, IAA’den ise üye bulunmuyor. “Dünyadaki TİAK benzeri yapılanmaları araştırdığımızda, genellikle temsil oranının tamamının ya da büyük çoğunluğunun televizyon yayıncılarında olduğunu görüyoruz” diyen TVYD Başkanı Karaca, yeni yapı hakkında yorum yaparken şunları söylüyor: “Bu şirket sayesinde üyelerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunmaları, sektör için daha olumlu kararlar alınmasını ve böylelikle sektörün büyümesini sağlayacaktır. Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve televizyon yayıncılarının bir araya gelmesi sonucu bütün tarafların katılımıyla güven ortamı sağlanacak, pazar payı artırılacak, yeni yatırımlar yapılacaktır. Böylelikle sektörde faaliyet gösteren her kuruluş, güvenilir rekabet ortamında planlı bir şekilde büyüyecek ve kazançlı çıkacaktır.”
TÜM TARAFLAR KAZANÇLI ÇIKACAK
TVYD Başkanı Hidayet Karaca’nın konuya ilişkin yaptığı açıklama şu şekilde:
Mevcut TİAK tamamen gönüllülük esasına dayalı bir yapıya sahipken, yeni oluşturulan yapı hukuki zemine oturtulmuş bir şirket olacak. Bünyesinde tam gün çalışacak genel müdür, teknik komite, teknik denetim komitesi ve denetçiler, sektörün bütün sorunlarına en kısa zamanda cevap vererek ülkemizi bu alanda uluslararası standartlara kavuşturacaklardır. Ayrıca bu alandaki en son teknolojik gelişmelere de ayak uyduracaklardır. Hukuki temellere dayanan bu yapı sayesinde, herkesin aklında soru işareti olan iddialar profesyonel bir platformda çözüme kavuşturulacak, tekelleşme kırılarak ortama güven duygusu hakim olacaktır. Bütün TİAK üyeleri şirketin ortaklığı konusunda ve yönetim kurulunun oluşma ve çalışma şekli konusunda fikir birliğindeler. Şirketin çalışma şekli ve yapısı rekabet kuruluna önümüzdeki günlerde sunulacak ve onay alınacaktır.
TVYD başkanı olarak bu süreçten hem reklamverenler hem de yayıncıların daha kazançlı çıkacağı inancındayım. Yıllardan beri süregelen güvensizlik ortamı, bütün üyelerin olumlu çalışmalarıyla, yerini güven ortamına bırakacaktır. Bu şirket sayesinde tam bağımsızlık, kurumsal yapı, yazılı ve objektif kurallara göre hareket etme, hukuki belirlilik ve teknik yeterlilik hususlarına ilişkin var olan tereddütler ortadan kalkacaktır.
BİAK, RİAK, AÇİAK, IAB NE OLACAK?
Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Şardan’ın konuya ilişkin açıklamaları:
Rekabet Kurumu’nun TİAK’a yönelik tespitleri karşısında günlük çözümler yerine kalıcı, sürdürülebilir uygulamalar arayışına girdik. Bugüne dek TİAK, BİAK, RİAK, IAB ve AÇİAK sektör derneklerince yönetildi, eşgüdüm sağlandı. Rekabet Kurumu’nun kurumsallaşma talebi bir anlamda özerkleşme de gerektirdiğinden, TİAK’ta şirketleşme kararı alındı. Sektör örgütleri olarak, Rekabet Kurumu’na başvurarak ilave süre talebinde bulunduk. Alınan 60 günlük ek sürede TİAK’ı adi ortaklık biçiminde yapılandırma çalışmalarına başladık. Aynı kapsamda incelenen RİAK ve IAB hakkında herhangi bir soruşturma açılması gereği duyulmadı. Dolayısıyla mevcut yapı sürüyor. Bu platformlar RD eşgüdümünde yönetiliyor. AÇİAK ise zaten henüz işlevsel hale gelmedi.
Sektörde şirket ve platform olarak iki ayrı model uygulanacak. Reklamcılar Derneği olarak görüşümüz, üç yıllık bir zaman dilimi içinde tüm şirket ve platformların ‘Medya Ölçüm’ adı altında bir araya getirilmesi ve ölçüm, denetim, standartlar, pazarlama ve şikayetler yönetiminin bütünsel bir yapıya kavuşturulmasıdır. Bu vizyon, sektör örgütlerince de benimsenmekle birlikte, epey emek gerektiriyor.
Konu MediaCat’in Mayıs 2010 sayısında yer almıştır…
Hazırlayan: Aşkın Baysal
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.