Ajans Halleri’nde bu hafta Titrifikir’i ağırlıyoruz.
MediaCat Online için hazırladığımız, reklam ajanslarını birer çalışma evreni olarak ele aldığımız Ajans Halleri köşemize Y&R Team Red İstanbul ve Serdesin‘in ardından fikrin patron olduğu Titrifikir ile devam ediyoruz.
Gelin, Titrifikir’e hep beraber kulak verelim:
“Titrifikir evdir.
Erken gelen kapının kilidini açar.
Geç çıkan kitleyip çıkar.
Titrifikir’de olmak başka hiçbir şeye benzemez.
Haydi kızlar bahçeye sohbete, haydi FIFA’da Özgür’ü delirtmeye!
Haydi langırtta Melike’yi yenmeye, haydi Street Fighter’da Ediz’e perfect çekmeye!
Bizim burada tek şartımız vardır.
Oyunlar için makinaya jeton değil, fikir atılır.
Özetlemek gerekirse, Titrifikir sen istediğin kadar senin olur.
Çünkü burada fikir patrondur.”
Titrifikir’e hoş geldiniz.
Evet evet, o kırmızı tenteli tünele doğru yürüyün.
Önünüzde zıplayan tavşanı takip edin.
Kuş seslerine doğru gelin.
Hatta tabiatın kokusuna bırakın kendinizi.
Az sonra, hayatınızda yepyeni bir heyecan başlayacak.
Buyrun…
Titriye’de bize o fikirleri bulduran ev yemeklerini Derya Ablamız yapar.
Bazen akşamüstüne doğru işler yoğunlaşır.
İşte tam o saatlerde patlatır bombasını Derya Ablamız.
Elinde koca bir tepsi tatlıyla her akşamüstü ajanstan içeri dalar.
“Afiyet olsun, bal olsun, kafalar fikir bulsun” sloganıyla gönüllerde taht kurar.
Titriye’nin yaz ayları için nefis bir terası vardır.
TitriTeras, öğle yemeklerinin vazgeçilmezi, Cuma partilerinin göz bebeğidir.
Bahçeler, koltuklar, masalar…
Bizde açıkhavada çalışacak, laflayacak, bir drink alacak çok yer var.
Burada fikir patrondur.
Fikrin yoksa, titrinin hiç bir önemi yoktur.
Nasıl rahat ediyorsan öyle çalışacaksın.
Çalışacağın alanı nasıl kullanmak istiyorsan öyle kullanacaksın.
Yanındaki arkadaşın seni çok sıkıştırıyorsa, kurşun kalem ve cetvel yardımıyla sınır çizeceksin.
Hatırla, ilkokulda yapardın, çekinme, yine yap!
Çok sıkıldık “Happy hour” isminden.
Bizim Cuma partilerimizin adı başka olsun dedik.
Hani bazen aşırı eğlenirken her zamanki seviyenden bir tık aşağı inersin ya, hani çukurdasındır ya o anda aslında, e o zaman bırakalım mevcut seviyemizi 2-3 saatliğine her Cuma, Titrifikir’e hoş geldin Çukur Cuma!
Bizim Çukur Cuma partilerinde müzikleri Ozi yapar!
E her DJ’in etrafını ona hayran kızlar sarar.
Neco? N’apıyosun orada ama ya?!
Fikir seanslarımızda yüzümüzden neşe, huzur ve mutluluk eksik olmaz.
Endişe ve paniğin toplantı masalarımıza uğramasına asla izin vermeyiz.
Yapımıza aykırı bi’kere!
Kırmızı koltuklarımız, “Şu ayacıklarımı iki dakika uzatayım” diyenleri şevkatle kucaklayıp, kısa sürede uyumalarına yardımcı olur.
Yani ayak uzatacağım diye ayak yapmaya gerek yoktur.
Uyuyacaksın işte, biliyoruz!
Konkur dediğin, reklamcının güzellik yarışmasıdır.
Bu yarışta kazanmak da vardır, kaybetmek de.
İkisinin sonunda da tepkimiz aynıdır.
Çünkü bizim için önemli olan, yaptığımız işten gerçekten emin olmaktır, mutlu olmaktır.
Fevkalade mühim ata sporlarımızdan biri olan langırt, ajansımızın önemli bir parçasıdır.
Nice maçlar yapılmış, nice patronlar zayi olmuştur.
İlk geldiği gün, kendisinin motorcu bi manyak olduğunu bilmiyorduk.
Fikirlerinin başına bişey gelmesin diye böyle çalışıyor sanıyorduk.
Yanılmışız…
Motorsiklet tutkunu bir kadromuz var.
Hayır seviyorlar, önüne geçemiyoruz.
Sayıları da her geçen gün artıyor.
Aralarında fısır fısır bir şeyler konuşuyorlar, anlamıyoruz, korkuyoruz.
Hayır, biz eski ajansımızda en son üç kişi aramızda fısır fısır konuştuğumuzda Titrifikir’i açmayı planlıyorduk da!
Ön bahçemizi seviyoruz.
Çünkü dışarıda çalışmayı seviyoruz.
Açıkhavada çalışmanın farklı bir enerjisi var.
Laptop’unu alan dışarı lütfen…
Hayır, bi’de oksijen fikir işinde önemli ya, ondan ötürü yani.
Hayır hiç anlamıyorum, 11 adam 1 topun peşinde!
Ya hangi 11 adam, burada 30 kişi 1 FIFA turnuvasının peşinde…
Hile, şike, rüşvet, her türlü pislik dönüyor.
Köşeye sıkıştırılan stajyerlere “Maçı ver, fikrini direkt televizyonda gör” diyen patron gördük bu ajansta ya!
TitriFighter, Atari salonlarından hatırladığımız onlarca oyunu bünyesinde barındıran bir meydan okuma ünitesi.
Kozlar onda paylaşılır.
Dhalsim’i almak ayıptır, günahtır.
Alan, anında dışlanır. Dışlayanlar da ayrıca haklıdır.
Reklamcı dediğin pazarı bilecek! Nabzı tutacak! Halkı tanıyacak!
Bu ülkede en iyi sloganı pazarcılar atar:
“Banu Alkan sütyeni, Oya Aydoğan donu.”
“İkizlere takke – param olsa da ben alsam.”
Bizim bahçe duvarına komşu kurulur her perşembe Ulus Sosyete Pazarı.
Sabahları peynirler, domatesler, gözlemeler öğlenleri; sloganlar ordan alınır.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.