Methbot kâbusu

Çok iyi çalışılmış kampanyalar hazırlıyorsunuz, pek çok farklı teknoloji kullanarak en doğru hedeflemeleri yapıyorsunuz, reklamlarınız kullanıcılar tarafından yüksek etkileşimle tüketiliyor. Herkesin hayalindeki pazarlama planı budur değil mi? Ya reklamlarınızı gösterip çok iyi dönüşler aldığınız o kullanıcılar gerçek değilse?

2016’yı kapatmaya hazırlanılan son günlerde reklam dünyasını yerinden sarsan bir skandal haberi düştü sitelere. Siber güvenlik şirketi WhiteOps, “Methbot” adında Rusya merkezli bir bot çiftliğini keşfettiklerini haber veriyordu.

Bugüne kadarki en büyük sahtecilik ağı

Methbot, Rusya’dan kontrol edilen ve ABD ile Hollanda’daki veri merkezleri üzerinden işletilen bir sahte oluşum. Tahminlere göre yapılan sahtecilikle günde 3 ila 5 milyon dolarlık bir reklam bütçesinin bu kanala aktarıldığı belirtiliyor. Bugüne kadar tespit edilen reklam sahtecilik yöntemleri arasında açık ara en büyüğü olarak adlandırabileceğimiz Methbot, diğerlerinden farklı olarak insanların cihazlarına sızmak yerine, kendi sanal kullanıcılarını oluşturarak reklam teknolojilerini yanıltmaya uğraşmış. Kullanılan teferruatlı tekniklerle oluşturulan gerçek dışı kullanıcılar, çok değerli ve hedeflenme olasılığı yüksek kişilere benzetilmiş. Bu sayede günde 200-300 milyon arası video, üstelik The Economist, The HuffingtonPost, Vogue, ESPN, CBS gibi sitelerde izletilmiş gibi gösterilerek en az 6 bin sitedeki yayınları etkilemiş.

Methbot’un bu yöntemlerine rağmen, reklam endüstrisindeki pek çok şirket yayınlanan IP adreslerinin sahte olduklarını bildiklerini ve önlem aldıklarını iddia ediyor. Zaten bu raporun hemen ardından hem reklam doğrulama şirketleri, hem de programatik satınalma dünyasındaki farklı partiler gerekli açıklamaları yaptılar. Bazı şirketler etkilenmiş olabileceklerini itiraf ederken, bazıları gerekli önlemleri bir süre önce aldıklarını belirtti.

Eğer herhangi bir şekilde bu sahteciliğin size de etki etmiş olabileceğini düşünüyorsanız yapmanız gereken ilk şey, teknoloji ortaklarınızdan konuyla ilgili detaylı bir rapor istemeniz. Ama asıl önemlisi bundan sonraki aşamada çok daha dikkatli olmak gerekliliği.

Ne yapabilirsiniz?

Öncelikle mutlaka bir doğrulama teknolojisiyle çalışmalısınız. Reklam sahteciliğini anlık olarak engelleyen, bunun yanında farklı doğrulamaları (reklam görünürlüğü, hedef kitle doğrulaması, vs.) da yapabilen bir teknoloji ortağı sizi böyle durumlarda koruyacaktır.

Çalıştığınız doğrulama yazılımı yayınladığınız reklamın sahtecilikle görüntü aldığını rapor ediyorsa, bu yayın için yayıncıya ücret ödemeyin. Bu örnekte de görüldüğü gibi sitelerin de bu sahtecilikten haberi olmayabileceğiniunutmadan, sadece etkilenen yayınlar için bunu talep edin.

Teknoloji ortağınızın sizin için sağlıklı sonuçlar yaratabilmesi adına sadece VPAID envanterinde video yayını yapın. VAST hâlâ tüm doğrulama ve engelleme teknolojilerine uyumlu olmadığından ciddi bir tehlike altında olabilir. Yayıncıların da üzerine düşen en büyük görev, kendilerini hızlıca güncelleyerek, bu tip tehlikelerden olabildiğince uzak durmaları olacaktır.

Dijitalin getirdiği benzersiz dünya her şeye olduğu gibi suçlulara da farklı kulvarlar açıyor. Bu sahteciliği yapanlar yakalanabilecek mi, yakalanırsa ne ceza alacaklar, bunu kestirebilmek zor. Hele ABD ile Rusya’nın önümüzdeki dönem gerginleşebilecek ilişkisini de düşündüğümüzde iş iyice karmaşık hale geliyor. Pazarlama dünyasının oyuncuları için yapılması gereken en önemli şey, gelişmeleri yakından takip etmek ve önlemleri önceden alabilmekten geçiyor. Dijitali daha iyi kullanmak için onu çok daha iyi anlamalı ve tedbirli bir beraberlik kurmalıyız. Yatırımlarımızı büyütürken de buna mutlaka dikkat etmeliyiz.

Not: WhiteOps’un Methbot hakkındaki raporuna buradan erişebilirsiniz.