Taylan Yapıcı’nın Cannes Lions tahminleri

Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali bu yıl 17-24 Haziran’da gerçekleşecek. Sektör etkinliğe hazırlanadursun, bizler de MediaCat olarak geçen yıl ilkini yayınladığımız Cannes Lions özel haber dizimize kaldığı yerden devam ediyoruz.

Türkiye’nin önde gelen kreatiflerine Cannes’dan ödülle döneceğini öngördükleri favori kampanyalarını ve bu kampanyaları onlar için favori kılanın ne olduğunu sorduğumuz diziye 4129Grey CEO ve Chief Happiness Officer’ı Alemşah Öztürk, Wanda Digital Kreatif Direktörü Enis Baruh, Cheil Turkey Kreatif Direktörü Cihan Kavaklıpınar, Alametifarika Kreatif Direktörü Odisseas Sevsevme, Concept Kreatif Grup Başkanı Ufuk Işık, Manajans/JWT Kreatif Direktörü Sami Basut, Puck Global Kreatif Direktörü Haluk Erkmen, Serdesin Baş Fikir Esnafı ve Patronu Serhat Bayram, Punch Kurucusu ve Kreatif Direktörü Ali Musa Paça, MullenLowe İstanbul ECD’si Emrah Akay ve Ogilvy & Mather İstanbul ECD’si Selim Ünlüsoy ve Alametifarika Kreatif Direktörü Ozan Özüm Özbey‘in ardından BLAB Kurucusu ve Kreatif Direktörü Taylan Yapıcı ile devam ediyoruz.

İşte Taylan Yapıcı’ya “Bu iş Cannes’dan ödülle dönmeli” dedirten kampanyalar…

Hasbelkader kimi yaratıcılık yarışmalarında jürilik yapmış biri olarak, jürilerin karar verme süreçlerini gözlemleme şansına eriştim. Bir kere insan, her ne kadar kendisi öyle olduğunu düşünse de, bilinciyle karar veren bir yapı, bir oluşum değil. Bunu ben demiyorum. Bazı çok bilimsel araştırmalar, kimi aşırı bilimsel deney sonuçlarına dayanarak bunun bu şekilde olduğunu ortaya koyuyor. Bakın, jüriler de insandır. Yani, bilimsel verilerin ışığında rahatlıkla iddia edebiliriz ki jüriler de bilinçleriyle karar veren tipler değildir. Bir kere ‘timeline’ denilen bir şey var. Türkçesi “taymrayn”. Orada, düşüncelerine değer verdiğin bazı insanlar, bazı konular üzerine konuşuyor. Ben şunu gördüm: Eğer bir işe timeline’ımızda aşırı derecede maruz kalırsak, yani çevremiz bir işi coşkuyla paylaştıysa, jüri olarak o işi ödüllendiriyoruz.

Ben tahmin listemi işte bu basit gerçekten yola çıkarak hazırladım.

#saltbae

Yani Nusret. Kendisi çok güzel et tokatlayan, sonra eti öpüp, üstüne artistik tuz atan bir insan.

Peki bu bir kampanya mıdır?

Bilmiyorum. Araştırmadım. Okumadım. Deşmedim. Ama sezgilerim bana tüm bu tatavanın arkasında iletişimci birilerinin olduğunu söylüyor.

Peki varsa bu birileri, Cannes’a başvurmuş mudur? Bilmiyorum. Bildiğim tek şey, o çok havalı case’lerde gördüğümüz, “yok şu kadar insan etkileşime girdi, yok bu kadar ‘media coverage’ aldı” skorlarında “benim” diyen işi, âdeta Nusret’in eti tokatlaması gibi tokatlayacağıdır.

Peki başvurduysa?

Alır. Hem de Grand Prix alır. Sonra Nusret, eti o aslan heykelciğiyle döver.

İlerlemek için sayfa numaralarını kullanabilirsiniz.