MediaCat

Fark Yaratan Kadınlar 2018: Nihal Temur

Unilever’in tedarik zinciri stratejilerindeki en tecrübeli isimlerinden Nihal Temur, “Sınırları Aşan Lider” olarak Türkiye’nin fark yaratan kadınlarından biri.

Fark Yaratan Kadınlar 2018: Nihal Temur

Nihal Temur’un kariyerinden onlarca farklı coğrafya ve kültür geldi geçti. 1989’da katıldığı Unilever ailesi için, 11 yılı aşkın süreyi İngiltere, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri ve Singapur’da geçirdi. Yüzlerce fabrikadan oluşan devasa üretim ağlarının yatırımları, stratejisi, yeniden yapılanması ve teknoloji geliştirmelerinden sorumlu oldu. Tedarik zinciri stratejilerinin en yetkin isimlerinden biri olan; Unilever Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Tedarik Zincirinden Sorumlu Bölge Başkanı ve Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Temur, “Sınırları Aşan Lider” olarak karşımızda.

Meslek hayatınızda aldığınız en yapıcı eleştiri ne olmuştu?

Herkesin düşünce sistemi farklı, lider olarak gözle, herkes senle beraber mi? Değilse yavaşla, toparla ve sonra bir sonraki adıma geç. Bazen yavaşlamak, bir araya getirmek ve tekrar ilerlemek gerekir.

İş dünyasında neyi değiştirmek isterdiniz? Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Bizler unvanlarımızın ötesinde potansiyeli olan varlıklarız. Unvanlar nörobilim olarak da insan potansiyelini sınırlayan fikirler. Başkan, müdür, direktör… Unvanları yok etmek isterdim. Unvanlardan bağımsız insanların potansiyelini kullanacak bir iş modeli dünyası yaratmak… Herkesin tam potansiyelini kullanabildiği bir dünya…

Her bir liderin, insana dokunup devamlı bağlantıda olduğumuzu hatırlatan konuşma zekâsının mükemmel düzeyde olması çok mühim.

Diğer önemli ve değiştirmek istediğim konu iletişim olurdu. İletişimin ne kadar çok yönlü bir kuvvet olduğunu çok iyi anlamalıyız. Her bir liderin, insana dokunup devamlı bağlantıda olduğumuzu hatırlatan konuşma zekâsının mükemmel düzeyde olması çok mühim. Keşfetmek için konuşmak, bağlanmak için konuşmak, ilerletmek için konuşmak, potansiyel ve inanç için konuşmak… Burada kablosuz internet metaforunu kullanırsak, iletişim araçlarının bu kadar etkin olduğu bir dünyada iletişimimiz maalesef fakirleşiyor. Herkes daha az konuşur, daha az dinler oldu. Tüm bu kablosuz teknolojik ortamın tam tersine, insanlar birbiriyle tamamen bağlı. Kablosuz bir dünyada bizler içten ve dıştan kablolarla bağlıyız. Kablodan kastettiğim iletişimin yarattığı duygu kabloları… Gerçekten girdiğiniz alanda saatlerce kalıyoruz. Dolayısıyla iş dünyasında “Pivotal” yani “Kaldır-aç” iletişim çok mühim. Unutmayalım ki sözler dünyaları yaratır.

İş yaşamınız dışında ancak profesyonel hayatınız için ilham verici olan aktiviteleriniz var mı?

Dilin nörobilimiyle ilgileniyorum, eğitim/koçluk/mentorlukla kendimi destekliyorum. Neden mi? Dil seçimiyle ilişkilerde yaratılmak istenilen duygusal alanı yaratırsınız. Bu, kırmızı kabloyu mu mavi kabloyu mu keseceğiz sorusuna benzer. Yanlışı kesince tehlikeli ve zayıf bir alan, doğru ise güvenli bir alan oluşturur. Kaldır-aç görevi denebilir. Hissettiğiniz kadar hızlı konuşamazsınız. Bu sebeple hislerin yüklendiği sözcükler çok itinalı seçilmeli. Beynimiz harika bir boşluk doldurma aracı. Yarattığımız boşlukların farkında olmalıyız. Güven yaratan bir duygusal alan yaratmak bizim elimizde. Lider olarak güveni kaybedersek sesimizi kaybederiz.

Ayrıca ömür boyu öğrenci olmak, özellikle dijitalleşen dünyada kendinizi sürekli güncel tutmak önemli. Ben hayat boyu öğrenci olanlardanım ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Bu öğrencilik ve öğrenme tutkusu işinize de yansıyor şüphesiz ve birçok konuda öncü olabiliyorsunuz. Taze rüzgârlar getirebiliyorsunuz.

Bunun dışında da meditasyonun iş ve özel yaşantı dengesine katkısını her gün daha çok hissediyorum ve tüm liderlere tavsiye ediyorum.

Sizden sonraki neslin kadın liderlerinin yetişebilmesi için mutlaka yapılması gereken şeyler neler?

Kadınların iş dünyasında yer almaları ve liderlik pozisyonlarına yükselmeleri toplumsal gelişim, verimlilik ve ekonomik büyüme için son derece önemli bir potansiyel. Türkiye geneline bakıldığında küresel seviyenin de üzerinde bir iyileşme potansiyeli var. Liderlik seviyesinde çeşitliliğin ve kadın çalışan oranının artması kurumsal performansı da artırır. Liderlik tarzlarındaki çeşitlilik karar verme süreçlerini etkinleştirir, büyümeye ve kârlılığa önemli katkıda bulunur. Ayrıca kadınların daha sıklıkla sergilediği çalışan gelişimine odaklılık, işbirlikçi çalışma yaklaşımı gibi liderlik davranışları şirket kültür ve performansına pek çok boyutta pozitif etki yaratır.

Kadın bir liderin takması gereken birçok şapka var. Ancak en önemli üç tanesi: istemek, kendine inanmak ve çeviklik.

Türkiye’de kadın liderler yetişebilmesi için üç önemli uygulama önem taşıyor. İlki, cinsiyet eşitliğinin stratejik öncelik olması. Bunun şirket üst yönetimi tarafından bizzat takip ve desteği. Kurumsal kültürün bir parçası olması. İkincisi, eşitlikçi ayrımcılığın -duruma göre pozitif ayrımcılığın- sağlanacağı gönüllü ve zorunlu uygulamalar. Yasal uygulamalar da buna dahil. Üçüncü olarak ise kadınların üst düzey pozisyonlara hazırlanmalarını sağlayan şirket içi hedef, politika ve uygulamaların, şirket içi veya dışından alınacak mentorluk ve sponsorluk -özellikle erkek sponsorluk- uygulamalarının, kadınların fizyolojik olarak üstlenmiş olduğu hamilelik, doğum ve annelik dönemine ilişkin kolaylaştırıcı ve kadınları iş hayatında tutmaya yönelik uygulamaların artırılması.

Bunların ötesinde kadınların kendilerine de düşen görevler var şüphesiz. Birçok cephede mücadele ediyor kadın. Kadın bir liderin takması gereken birçok şapka var. Ancak en önemli üç tanesi: istemek, kendine inanmak ve çeviklik. Nereye gideceğinizi bilen yalnızca sizlersiniz, başkaları değil…

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.