“Çok mu uçtuk, sen de uç” filminin stratejik arka planı

Rafineri Stratejik Planlama Ekip Lideri Ege Demirtaş, Pegasus Havayolları için hazırlamış oldukları “Çok mu uçtuk, sen de uç” kampanyasını stratejik açıdan MediaCat’e değerlendirdi.

“Türk tüketicisi için uçmak çok yakın bir zamana kadar hâlâ lüks ve prestiji çağrıştırıyordu. ‘Low cost’ havayolu anlayışı tüketicinin hiç alışık olmadığı, güven duymadığı bir kavramdı. Bilet fiyatları ucuz olduğu için hizmet kalitesinin de ucuz olacağı gibi yanlış bir ‘ucuz etin yahnisi’ algısı vardı.

Pegasus olarak öncelikli görevimiz tüketici zihnine ‘low cost’ havayolu kavramını doğru şekilde yerleştirmek ve Pegasus’un hak ettiği prestije ulaşmasını sağlamaktı.  Burada yapılması gereken, markanın müşterinin hayatına getirdiği kolaylığı ve yeniliği doğru bir iletişim stratejisiyle anlatabilmekti. Biz buna ‘Yeni nesil havacılık’ dedik ve bütün iletişimi bu platform üzerine kurduk.

‘Çok mu uçtuk, sen de uç’

Pegasus’un marka gerçekleri olan rötarsızlık, sürekli büyüyen ve yenilenen uçuş ağı, fiyat avantajları gibi tüketiciye ‘uçuk’ gelen rasyonel faydaları imaj filminde anlattık ve ‘Çok mu uçtuk, sen de uç’ sloganıyla yeni nesil havacılığı tüketiciye tanıttık.

Tüketiciye yeni bir kategoriyi tanıtma misyonumuzda başarıya ulaşmak için iletişimimizi yeni ve hayat kolaylaştıran ürün/hizmetlerle desteklememiz gerekiyordu.

Pegasus Plus ile sadakat programı anlayışını değiştirdik, uçuş kontenjanı, havayolu vergisinin veya biletin istenilen kısmının kazanılan puanlarla ödenememesi gibi bariyerleri kaldırdık. Öte yandan tüketicilerin acenteden bilet alma alışkanlığını yıkıp online’a yönlendirmek için ‘neler oluyor flypgs’de’ iletişimini başlattık. Satın alım sürecini kullanıcının güven duyduğu bir acenta deneyimine yakın, eğlenceli bir dille deneyimlettik. Bu stratejiden sonra Pegasus bugün, Türkiye’nin en çok tercih edilen ve güvenilen havayollarından biri olmayı başardı.”

Anıl Telcioğlu