Ahlaki duygularımız ve vizyonumuz dünyayı görüş şeklimizi nasıl değiştiriyor?
UCI (University of California, Irvine)’dan Deneysel Sosyal Psikolog Peter Ditto insanların yargıda bulunurken gösterdikleri hata ve yanlış tutum, yani önyargılar üzerine çalışıyor. Ditto araştırmalarına yön veren en önemli şeylerden birinin ABD’deki aşırı partizan ve kutuplaşmış siyasi ortam olduğunu belirtiyor. İnsanların duygularının, yargı ve muhakemelerini yönlendirmesiyle ilgili müthiş örnekler paylaşıyor.
Çalıştığı teori “Moral Foundation Theory” yani Ahlaki Temeller Kuramı. Teorinin temelinde insanların davranışlarını etkileyen beş durum var:
Ditto, insanların karar verirken ya da seçim yaparken bu kaygılarla hareket ettiğini söylüyor. En önemli etkenlerden biri de insanların dünya görüşü. Liberaller, demokratlar ya da muhafazakârlar nasıl karar veriyor? Demokrat insanların özellikle iki şeye önem verdiğini belirtiyor Ditto: Eğer bir şey birilerine zarar vermiyorsa ve adaletsiz değilse ahlaki olarak kabul edilebilir. Demokratlar için bu iki faktör önemli. Sadakat, otorite ve gelenek ya da saflık kararlarını etkilemiyor. Ama siyasi açıdan muhafazakâr olanlar için bu beş meselenin her biri eşit derecede önemli. Muhafazakârlar için otorite ve gelenek, sadakat ve saflık en az diğer iki faktör kadar önemli karar verirken.
Ditto ve ekibi araştırmayı Türkiye’de yapsalardı nasıl bir sonuç çıkardı acaba? Tabii ki tahminim net ama yine de araştırmanın sınırlarını zorlayacağımızı düşünmekten kendimi alamıyorum.
Klasik bir sözdür: “Ölçülmeyen şey yönetilemez” derler. Marka yönetimi gibi her bir kararın ölçülüp biçilerek alındığı bir alanda reklam ajanslarının kendi söküğünü dikememesi yıllardır yaşadığımız en büyük problem. Türkiye’de reklam yatırımlarını takip edebildiğimiz tek bir veri var. O da Nielsen Media’nın Adex araştırması. MediaCat olarak yıllardır bu veriyi mümkün olduğunca güncelleyerek yayınlıyoruz. Araştırma verilerini rate card üzerinden toplam harcama olarak alabiliyor ya da reklam adedi olarak görebiliyorsunuz.
MediaCat’in bir önceki sayısında (Şubat 2016) 2015’in en büyük reklam harcamaları listesini paylaştık. Reklamverenler sıralamasına herhangi bir itiraz gelmemekle birlikte bazı ajanslar, ajans sıralamalarına itiraz ettiler. Nielsen Media ile iletişime geçen birçok ajans müşterilerinin kontrollerini yaparak verinin düzeltilmesine yardımcı oluyorlar. Nielsen Media ve ajansların bu çalışması tamamlanmadığı için yeni listeyi bu ay yayınlayamadık. Ancak önümüzdeki sayıda tüm listeyi yeniden yayınlayacağız.
Yeni trend Arda
“Bir kulüpten daha fazlası” olduğunu söyleyen futbolun zirvesindeki takım Barselona pek çok markanın iştahını kabartmaya devam ediyor. Dünyadan birçok markanın sponsor olduğu Barselona’nın Türkiye’den de iki sponsoru var: Beko ve Lassa. Geçtiğimiz yaz Barselona’ya katılan Arda Turan, dünyanın en pahalı formalarından birini giymenin yanı sıra Türkiye’nin de en pahalı futbolcusu unvanını elde etti.
Arda Turan, geçmişte pek çok markanın yüzüydü. Ancak Barselona anlaşmasıyla birlikte adeta trend haline geldi. Şu anda dört markayla birden anlaşması olan Arda’yı ilk Lassa reklamlarında gördük. Hemen arkasından Deri Tanıtım Grubu geldi. Önümüzdeki aylarda Opet reklamlarında oynayacak. MasterCard reklamları geçtiğimiz ay yayınlanmıştı.
Arda’nın Deri Tanıtım Grubu ve Lassa reklamlarını hazırlayan Serdar Erener’e kısaca neden Arda diye sorduk? “Lassa bir Arda projesi değil, bir Barselona projesi. Arda Barselona’ya transfer olunca projenin doğal bir aktörü oldu. Türkiye’de global başarıya aç bir kamuoyu var. Arda’nın bu muazzam başarısını hikâyeyi onun üzerine kurarak değerlendirdik.” diyor. Opet reklamları ise Koç Grubu başkanı Mustafa Koç’un zamansız kaybı nedeniyle Mart ayına ertelendi. Opet’in reklamlarını da merakla bekliyoruz. Bakalım en çok hangi markanın Arda’lı hikâyesi en büyük etkiyi yaratacak.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.