Yeryüzü Sofraları Cumhuriyet’te

Cumhuriyet Ramazan ayının gelmesiyle birlikte alışılmışın dışında bir Ramazan anlatısı yayınlamaya başladı.

Gezi Olayları’nı takip eden günlerdi. Kapitalizmle Mücadele Derneği’ni “Yeryüzü Sofraları kuruyoruz. Bayraksız, flamasız, sponsorsuz… Azığınla, sofranla gel. Ramazan’da sermayenin lüks otel iftarları kapitalizm; egemenlerin iftar çadırları sömürü; halkların yeryüzü sofraları özgürlüktür. Hep birlikte orucun getirdiği eşitlik, adalet, özgürlük ve kardeşliğin timsali olan yeryüzü sofralarını kuruyoruz” çağrısıyla ilk kez 2013 yılı Ramazan’ının ilk iftarı olan 9 Temmuz’da Galatasaray Lisesi’nden Gezi Parkı’na uzanan dev bir sofra kurulmuştu.Sosyolog Prof. Nilüfer Göle’nin tabiriyle “seküler Müslümanlarla dindar Müslümanları bir araya getiren kültürel bir havzanın habercisi” olan bu sofralar bugün de kurulmaya devam ediyor. Sofralar, medyada da 18 Haziran’la birlikte Cumhuriyet gazetesine taşındı.

O ESKİ RAMAZANLAR…
Yeryüzü Sofraları köşesi Prof. Tayfun Atay tarafından derleniyor. Sayfanın ilk gününde “İslam dünyasına Türkler’in hediyesi” olarak sunduğu minare mahyalarını anlatan Sunay Akın, “Ramazan ve Sivil Dindarlık” yazısıyla renkli, neşeli ve samimi sivil dindarlıkla renksiz ve sıkıcı kurum dindarlıklarını karşılaştıran Süreyya Su ve Sofra Sohbetleri dizisi ile gurme yazar Artun Ünsal yer alıyor. Yararlı bilgiler köşesini ve tüketim kültürü ile İslam entegrasyonuna dair yazılar kaleme alan Atay’ı da unutmamalı. Atay, “Ticaretin de sultanı oldu” başlıklı yazısında büyük bir endüstri üreten günümüz Ramazan kutlamalarına değiniyor. Ekran konuşmalarından büyük paralar kazanan “televaiz”lere, “Ramazan hediyelikleri” dağıtan gazetelere, zengin ve gösterişli iftar menüleriyle karşımıza çıkan otellere ve fast-food zincirlerine, Ramazan iştahını körükleyen reklamlara dek büyük bir yelpaze nasibini alıyor bu fenomenden. Yeryüzü Sofraları köşesi yepyeni içerikleriyle derlediği alternatif Ramazan anlatısıyla Cumhuriyet okurlarının karşısında olacak.