Tren beklerken bir kısa hikâye okumaz mısınız?

Treninizden önce durağa geldiniz, biraz beklemeniz gerekecek. İnternette dolanmanın başınızı ağrıttığı böyle bir günde keşke o en sevdiğiniz kitabı yanınıza almayı unutmasaydınız. Tren istasyonunun ıssızlığında bir başınıza geçireceğiniz beş dakika, yaptığınız tüm hataları ve hayatınızı nasıl da berbat ettiğinizi düşünüp kahrolmak için yeter de artar bile.

Neyse ki bulunduğunuz tren istasyonunda bir Kısa Hikâye Dağıtıcısı var. Bir, üç veya beş dakikalık seçenekleriyle vatandaşlara tren beklerken güzel vakit geçirtmeyi hedefleyen bu hizmet çocuk hikâyelerinden lirik şiire kadar 5 bini aşkın hikâyelik geniş bir yelpazede hizmet veriyor.

Kısa hikâye alanında uzmanlaşmış Short Édition imzalı proje kapsamında sergilenen hikâyelerin yazarları anonim. Ayrıca, topluluk, hikâyeleri okumak isteyenlerden herhangi bir ücret talep etmiyor. Temelleri geçen yıl Grenoble’da atılan ve halihazırda Fransa genelinde 30’u aşkın istasyonda bulunan işbu makinelerden yıl sonuna kadar ülkeye 11 tane daha yerleştirilmesi planlanıyor.

Kısa Hikâye Dağıtıcısı’nın halihazırda bulunduğu bölgeler şöyle:

“Arzumuz bir yandan okumayı -ve yazmayı- teşvik ederken diğer yandan yazarlarımızı tanıtmak için bu makineleri her yerde görebilmek” diyor Short Édition Direktörü Christophe Sibieude Télérama’ya: “Kağıt, ciğerlere çekilen temiz bir hava gibi; bir akıllı telefon ekranından çok daha beklenmedik bir araç.”

Fransa sınırlarından ilk çıkışında soluğu Francis Ford Coppola’nın San Francisco’daki kafesi Cafe Zoetrope’ta alan makinelerin dünya geneline yayılması Short Édition’ın en büyük hayallerinden biri.