Neden Karpat’ta çalışmalıyız?

İki tarafı bankalarla çevrili, içerisinde fikirlerin uçuştuğu, birbirinden acil revizyonların alt edildiği güzide ajansımız Karpat’a hoş geldiniz.

İyi işler yapmak için iyi beslenmek gerektiğine inanıyoruz. İsmini vermek istemediğimiz çikolata markasının “Ye beni!” çığlıklarını siz de duyuyor musunuz?

Ajans olarak duruşumuzdan asla ödün vermiyoruz. Gencer’in elini üç tık daha sağa alabilir miyiz? Mümkünse acil.

Acil demişken, size acil servis çalışanlarımızın olduğunu söylemiş miydik? Önde “Thanks God” bakışı, arkada hummalı bir brief hazırlığı. Kim takar deadline’ı?!

Tepsisinin altında gizlediği brief’iyle yaratıcı ekibe usulca yaklaşan bir acil servis çalışanı daha.

İşi yapmadan önce o işi özümsememiz, anlamamız ve hissetmemiz şart. Haliyle inşaat firmalarıyla olay ilginç bir hal alıyor.

Mükemmel bir ekip olmak için güven olması gerektiğini biliyoruz.
-Abi poz verecektik, oku niye atıyorsun ki?! Ya ameliyatlı yerime gelse?

Söylemek istediğiniz her şeyi özgürce söyleme hakkınız var. Duvarlar bile konuşuyorken siz neden susasınız ki?

Kim demiş gözler yalan söylemez diye, siz bi’ de tüyleri görün.

Ustam bizim üç ödül fikri vardı. Ne oldu onlar?

Bakmayın öyle baktığına. Deri koltuğu da hiç korkutmasın sizi. Sabır taşıdır kendisi. Sadece fikrinizi değil; derdinizi, espirinizi, isteğinizi kısaca her şeyinizi dinler.

İçinizdeki Sharapova’yı ortaya çıkarabilirsiniz. Bizce bir mahsuru yok.

Yüzü gülen insanların olduğu, fikir bulmada sınırların zorlandığı, erken açılıp geç kapanan ajansımızı daha yakından tanımak isterseniz bi’ kahvemizi içmeye bekleriz.