MediaCat

Mizah ciddi bir iştir

Bugün çoğu işyerinde yeterince kullanılmayan mizahın aslında ciddi bir iş olduğunu düşünen Jennifer Aaker ve Naomi Bagdonas, kitapları Ciddi Ciddi Mizah’ta mizahın iletişim, anlam yaratımı ve performansta oynadığı rolü ve nasıl kullanılabileceğini inceliyorlar.

Mizah ciddi bir iştir

Hepimiz hayatımızdaki boşlukları doldurmak için anlam ararız. Üstüne üstlük hem çalışma hem de özel hayatlarımızın fazla ciddi ve zorlayıcı, banal ve stresli hale geldiği zamanlar olur. Mizah duygusuna sahip olmak, bazı şeylere biraz hafif, şakacı bir şekilde yaklaşmak sadece ciddiyete ara verilmesini sağlamakla kalmaz, anlam yaratmaya da yardımcı olur. İyi günlerimizde şen şakrak olmak ve karşınızdakiyle bağ kurmak, işlerin ciddiye bindiği zamanlarda çok değerlidir.

Stanford İşletme Enstitüsü General Atlantic Profesörü Dr. Jennifer Aaker ve Stanford İşletme Enstitüsü Öğretim Görevlisi ve Yönetici Koçu Naomi Bagdonas bu düşünceyle kaleme aldıkları kitapları Ciddi Ciddi Mizah’ta mizahın iletişim, anlam yaratımı ve performansta oynadığı rolü ve nasıl kullanılabileceğini inceliyorlar.

Şakacılığın faydaları

Aaker ve Bagdonas’a göre mizah ciddi bir iş ve bugün çoğu işyerinde yeterince kullanılmıyor. Genel kanı işini ciddi yapmak ile şakacılığın çeliştiği yönünde. Oysa araştırmalar farklı bir hikâye anlatıyor: Kendimizi bu kadar ciddiye almayı reddettiğimizde ciddi işlerin yarattığı stresi bertaraf ediyor, iş arkadaşlarımızla daha anlamlı bağlar kuruyor ve zihinlerimizi daha yenilikçi çözümlere açıyoruz.

İş hayatımızda şakacılığın eksik olması bizi pek çok faydadan yoksun bırakmanın ötesinde fiziksel sağlığımız, ilişkilerimiz, ekiplerimiz ve şirketlerimiz adına korkunç sonuçlar doğuruyor. İşyerlerimiz bizi yavaş yavaş öldürüyor; toplum olarak birbirimizden gittikçe daha fazla kopuyoruz ve şirketlerimiz gitgide daha hızlı dönüşen bir dünyada rekabet etmekte zorlanıyor.

Mizah fobisi

Mark Twain’e göre “insanlığın en büyük nimeti” olan mizah ne yazık ki işyerlerimizden yok olmaya yüz tutmuştur. Aşırı ciddiyet uçurumundan aşağı düşmek üzereyiz. Fakat işyerlerimizde daha fazla “profesyonelliğe” ihtiyacımız yok. Tam tersine, daha fazla kendimiz olmaya ve insani bağlantıya ihtiyacımız var; hele de yüz yüze toplantıların yerini görüntülü sohbetlerin aldığı ve daha fazla sayıda ilişkinin tamamen e-postayla sürdürüldüğünü düşünürsek.

Peki, bizi bundan alıkoyan ne?

Kariyerimizin başlarında bu, genellikle deneyim eksikliğine bağlı güvensizlikten kaynaklanır. Güvenilirliğimizi zedelemekten ve ciddiye alınmamaktan korkarız. Oysa kitapta zikredilen araştırmalara göre mizah duygumuzu göstermek, bizimle denk statüdeki iş arkadaşlarımızın bize daha yüksek statü atfetmelerini ve bizi liderlik rollerine uygun görmelerini teşvik edebiliyor.

Bugünün liderleri bir güven kriziyle karşı karşıya; çalışanların neredeyse yarısı, iş performanslarını etkileyen en büyük sorunun liderlere duyulan güvensizlik olduğunu söylüyor. İşte yine burada da mizah en iyi çarelerden biri. Yazarlara göre mizah, çalışanların gözünde kendini insanlaştırmak, engelleri yıkmak ve otoriteyi ulaşılabilirlikle dengelemek için kullanılabilecek etkili bir liderlik stratejisi. Kendini şakayla karışık küçümseyen liderlerin çalışanları tarafından hem güvenilirlik hem de liderlik yeteneği ölçümlerinde daha yüksek puanlandığının altını çiziyor yazarlar.

‘Komik’ olmak

Aaker ve Bagdonas’a göre en yanıltıcı “efsane”lerden biri işyerinde mizah ve şakacılığı kullanmak için “komik olmak” zorunda olduğunuzdur. Oysa komik olmaktan çok daha önemli olan, yalnızca bir mizah anlayışınız olduğunu göstermektir.

Peki, mizah duygunuz olduğunu nasıl gösterirsiniz? Bu bazen başkalarının şakalarına gülmek ya da havayı yumuşatmak için fırsat kollamak kadar basit eylemlerden geçiyor. Dostça bir gülümseme bile harikalar yaratabilir. Zira odadaki en kıvrak zekâlı kişi olmanıza gerek yok. Yazarlara göre işyerinde daha fazla mizahın en kolay yolu komik olmaya çalışmak değil, sadece gülecek anlar aramaktır.

Mizahın faydaları

Ciddi Ciddi Mizah’a göre işyerinde kahkahanın pek çok faydası var. Mizah statü kazanmaya, akıllı görünmeye ve müzakere masalarında etkili olmaya büyük katkıda bulunur; insanları büyüler ve onların gardını düşürür. Yine yazarlara göre mizaha başvurmak, içeriğinizi o anda daha ilgi çekici ve sonrasında daha akılda kalıcı hale getirir. Dahası, paylaşılan kahkaha, samimiyete ve açıklığa giden yolu kısaltır.

Mizah yaratıcılığı harekete geçirmede de birebirdir. Mizahla bezeli etkileşimler, beynimizin yaratıcılık merkezini basit bir beyin fırtınasının yapamayacağı yoğunlukta ateşler. Buna ek olarak güvenlik –bir hata yaptığımızda cezalandırılmayacağımız ya da alay konusu olmayacağımız inancı– bizi daha açık fikirli, dayanıklı, motive ve ısrarcı kılar. Yani kendimizi, hatalarımızı hafife alacak kadar güvende hissettiğimizde, daha büyük riskler alma cesaretine kavuşuruz.

Gülmek en iyi ilaçtır

Mizahın işyerindeki en önemli görevi stresle başa çıkmamızı sağlaması olabilir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre uzun saatlerin, iş güvencesi olmayışının ve iş–yaşam dengesizliğinin beslediği işyeri stresi, her yıl en az 120 bin insanın ölümüne katkıda bulunuyor ve sağlık maliyetlerini 190 milyar dolara kadar çıkarıyor. Diğer bir deyişle, iş bizi öldürüyor.

Yazarlara göre gülmek vücudumuzun alarm sistemi olan ve aynı zamanda anksiyete ve depresyon riskinin artmasıyla bağlantısı bulunan kortizolü baskılıyor ve böylece zor zamanlarda duygusal dayanıklılığımızı destekliyor. Ayrıca mizah stresi azaltıyor ve akut sıkıntı anlarıyla başa çıkmaya yardımcı oluyor. Gülmek kan akışını artırıyor, kasları gevşetiyor, kardiyovasküler hastalıklara bağlı damar sertliğini azaltıyor.

İşin nasılı

Mizahın temelini herkes için geçerli gerçekler oluşturur. Bu yüzden neyin komik olduğunu sormak yerine, neyin gerçek olduğunu sorarak başlamak gerekir. Mizah orada yatar. Beklenmedik olan da kahkaha yaratır. Her mizah biraz da sürpriz ve yanlış yönlendirmeler içerir. Beyniniz bir uyumsuzluğun farkına vardığında, prefrontal korteksiniz bunu çözmek için harekete geçerek bir mizah deneyimi üretir. Çoğu mizah deneyimi ortada zekice bir fikir olmadığı için değil, yanlış yönlendirme eksikliğinden başarısız olur. Ya beklenti yeterli bir şekilde oluşturulmamıştır ya da şakanın can alıcı kısmı buna yeterince meydan okumamaktadır.

Yazarlara göre işin en önemli kısmı sunum. Doğru sese ve sunuma sahipseniz, kendinizden yeterince eminseniz ve vurucu kısmı iyi ifade ederseniz, neredeyse her şeyi söyleyebilir ve insanları rahatça güldürebilirsiniz.

Komikliğimizi işe koşmak

Zor anlarda çoğu zaman içgüdüsel olarak ciddi kalmayı seçeriz. Ancak mizah baskı altında olduğumuz zorlu anlarda kendimizi toparlamamıza yardımcı olabilir. İşyerinde mizahı söylenmesi zor şeyleri söylemek, zor kararlar almak ve yüksek riskli ortamlarda başkalarını da aynısını yapmaya ikna etmek için kullanabiliriz.

Yazarlar, şakacılık ve mizahın işyerindeki düşünce yapısını değiştirmek, daha fazla insani bağ kurmak ve performansı artırmak, iyi zamanlarda bağları güçlendirmek ve kötü zamanlarda direnci teşvik etmek için çok etkili bir araç olduğunun altını tekrar tekrar çiziyor.

Aaker ve Bagdonas kitaplarını şöyle bitiriyor: “Mizah bir süpergüçtür ama görünmezlik, lazer görüsü ve insanüstü özelliklere sahip olmanın aksine, hepimizin gizlice sahip olduğu bir güçtür.”

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.