Herkes bir ‘tanıtım elçisi’

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin, Avrupa Halkla İlişkiler Eğitimi ve Araştırma Derneği ile düzenlediği EUPRERA 2012 Kongresine bu yıl 35 ülkeden 80 araştırmacı katıldı. MediaCat’ten Anıl Telcioğlu, kongrenin ana konuşmacılarından Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel ile Türkiye’nin tanıtımı üzerine konuştu.

Günümüzde Türkiye’nin tanıtımında PR nasıl ele alınmalı?

Yurtdışından gelen her türlü otorite, lider insanlar, gazeteciler, Türkiye’de belli bir amaçla bulunan herkes bizim gözümüzde Türkiye’nin elçisi. PR açısından, günümüzde karşı tarafa yaşatmadan hissettirmeden yaptığınız hiçbir şeyin etkisi olmuyor. Bir şeyi kendi görüp, yaşayan veya güvendiği insanlardan, arkadaşlarından, okuduğu kitaptan, filmden edindiği deneyimlerle içselleştiren kişiler için PR’ın bir anlamı var. Dünya böyle bir yönde ilerlediği için çeşitli alanlardan edebiyatçı, sinema eleştirmeni, gazeteci, köşe yazarını ülkemize davet edip bizzat kendi deneyimlerini yaşamalarını istiyoruz.

Türkiye’de henüz yeterince değerlendirilmemiş, geliştirilebilecek potansiyel turizm olanakları neler?

Türkiye çok zengin bir ülke. Hala dünyada başka bir yerde 180’den fazla kazının devam ettiği bir başka ülke yok. Güneş, kum ve deniz üçlüsünü korumanın yanı sıra diğer değerlerimizi öne çıkaran niş kampanyalar yapıyoruz.

Antalya Belek’teki golf tesisleri golf turizmi konusunda belli bir yol kat ettiğimizi gösteriyor. Yat turizmi de büyük gelişim gösteren bir diğer turizm alanı. Shopping Fest değer kazanan bir diğer potansiyel turizm alanı oldu ve düzenlendiği her iki senede de hedeflerinin üzerine çıkmayı başardı. Bunun dışında Antalya, Muğla, İstanbul gibi bilinen turizm merkezlerinin dışında kalan Mardin, Urfa, Van, Kapadokya, Denizli, Mersin, Hatay, Gaziantep gibi potansiyeli olan yerleri de daha çok değerlendirmek istiyoruz. Hala Türk mutfağı istediğimiz düzeyde tanıtılmadı. Önemli bir potansiyelin de burada yattığını düşünüyorum.

Röportajın tamamı MediaCat Ekim sayısında.