Gençler anlamın peşinde

Bu yıl dördüncüsü Akbank katkılarıyla gerçekleşen MediaCat Live’da gündem gençler ve yetenekti. Buluşma, moderatörlüğünü Kapital Medya İçerik Direktörü Alev Kaynak’ın üstlendiği, Akbank Akademi Müdürü Selda Özçalık, WPP Kıdemli Danışmanı Tuğbay Bilbay ve Adım Adım ve Açık Açık Kurucusu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Itır Erhart’ın konuşmacı olarak katıldığı Yaratıcı Yeteneğin Geleceği: Endüstriler ve Gençler Arası Diyalog başlıklı oturumla start aldı. Gençler ve yetenek kapsamında reklam ve pazarlama endüstrilerinin geleceği ve iş dünyasının ihtiyaç duyduğu yeni yetenek setlerinin konuşulduğu oturumda gençlerin anlam arayışının iş dünyası ve çalışma ortamını nasıl şekillendirdiği de gündem maddelerindendi.

İnovasyonu şekillendirirken teknoloji ve yapay zekâyla birlikte insana da odaklanmak gerektiğinin altının çizildiği oturumda Selda Özçalık, geçen sene mayıs ayında çalışmalarına başladıkları ve bu yıl ocak ayında lansmanını yaptıkları Akbank Gençlik Akademisi ile gençlere yatırım yaptıklarını söylüyor. Özçalık, verdikleri eğitimlerle gençlere yeni yetenekler kazandırmakla birlikte onların teknolojiyi kendilerini bütünleyen bir çözüm olarak görüp yaptıkları işe nasıl anlam kazandırabileceğini göstermeyi amaçladıklarını ifade ediyor.

Freelance ekonomisinin giderek büyüdüğü bir noktada yeteneğe olan ihtiyacın dönüşümünden söz eden Tuğbay Bilbay’ın ise markalara bir mesajı vardı. Bilbay, marka kültürüne hâkim olan bir isim arayan markaların freelance çalışanlarla iyi ve etkili iş ortaya koymasının mümkün olduğunu ancak uygun olmayacağını belirterek, büyük markaların büyük işlerinin freelancer’larla yapmadığının altını çizdi.

İş dünyasının ihtiyaç duyduğu yeni yetenek setlerinden söz eden Doç. Dr. Itır Erhart’ın ilk sıraya yerleştirdiği yetkinlik ise takım çalışmasının azaldığı ve iletişimin minimum seviyeye gerilediği çalışma koşulları göz önüne alındığında kulağa elbette ki şaşırtıcı gelmeyecektir: iyi bir dinleyici olmak.

Yükselen trend diyalog bazlı alışveriş

Gençler ve yetenek üzerine konuşmaların ardından Facebook Türkiye İş Eğitimleri Partneri Doruk Yılmaz, marka iletişiminin yakın geleceğinde fazlasıyla önemli bir yer teşkil edecek olan “conversational commerce” konusuna yönelik bir başlangıç eğitimi sundu. Diyalog bazlı alışverişin temelinde mesajlaşmanın olduğunu söyleyen Yılmaz, diyalogu başlatacak yerleri ve marka tonunu belirlemeyi stratejinin ilk adımı olarak işaret ederken iyi partnerlerle çalışmanın ve kesintisiz deneyim sunmak için daha fazla test yapmanın da önemine değindi.

Yaratıcı kültür ajansların en büyük silahı

MediaCat Live’ın üçüncü bölümünde konu sektörün yetenek meselesi ve Cannes Young Lions 2021’di. MediaCat Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen sohbette, 4129Grey Chief Happiness Officer&CEO Alemşah Öztürk, Ogilvy İstanbul Yönetici Kreatif Direktörü Selim Ünlüsoy, OMD Türkiye CEO’su Nüzhet Algüneş, Havas Creative Group Turkey CCO’su Ergin Binyıldız ve İDA Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kutlay yer aldı.

Oturumdan satır başları şöyle:

4129Grey CEO & Chief Happiness Officer Alemşah Öztürk: Reklam sektörünün para kazanma modellerinden fee’lere uzanan “hak ettiğimiz parayı kazanamama” sorunu yetenek sorununun da temelinde. Artık gençlerin önünde seçenek daha fazla. Oyun şirketleri, start-up’lar… Dolayısıyla gençler bunları denemek istiyorlar. Gençler açısından deneysel olmayı, yeni şeyler denemeyi destekliyorum. Bir ajansta çalışmak hem ticari anlamda hem de yeni şeyler denemek anlamında cazibesini yitirdi. Ama bizim de cazibemiz bir sürü disiplinden insanın olduğu bir dünya görüşünün olduğu bir ortam sağlamak. Yaratıcı kültür, bugün ajansların kreatifleri çekmek için en büyük silahı.

Havas Creative Group Turkey CCO’su Ergin Binyıldız:  Yaratıcı yetenek meselesi, uzunca bir süre kötü yönetildi. Bu süreç, tıpkı doğal bir kaynak gibi sürdürülebilirlik esasına göre yönetilmeliydi. Markalar, tanımlı reklam alanlarının dışına çıkmalı. Bunu da ajanslarından beklemeye başladılar. Hayatınızda sizi kreatif anlamda besleyen ne varsa işinizin parçası haline getirebiliyorsunuz. Böyle yapınca işinizden zevk alabiliyorsunuz ve fayda sağlayabiliyorsunuz. İnsanlar çalıştıkları yerin ve işin, değişim yaratma durumundan iş tatmini duyuyorlar. İletişimin gücünü kendimize hatırlattığımız zaman daha etkili roller edineceğiz.

OMD Türkiye CEO’su Nüzhet Algüneş: Sorunun bir sebebi maddi. İkincisi gençler medya ajanslarına değil teknoloji şirketlerine çalışmak istiyorlar. Medya ajanslarında yaptığımız işi yeniden tanımlamamız gerekiyor. Bu şekilde hâlâ bir şansımız var. 80’ler ve 90’lardan kalma patronaj mantığının sonu geldi.

İDA Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kutlay: İletişim disiplinleri arasındaki çizginin belirsizleşmesi avantajlar da riskler de taşıyor. Ben, herkesin en iyi bildiği işi yapması gerektiğini kanısındayım. İş alanlarının birbirine girmesi yalnızca iletişim sektöründe değil, birçok sektörde karışıklık yaratıyor. Pandemi dönemi bir kaostan bir kriz dönemine dönüştü. Artık önümüzdeki somut bir süreç var. Bu süreç X, Y, Z jenerasyonları arasındaki bakış farklılıklarını da kısmen ortadan kaldırdı. Yetenekleri kendine çekip tutmak konusunda Türkiye’de genel bir sorun var. PR alanındaki sebepler ise şöyle; iş modelinin gelişme ihtiyacı, ajansların hak ettiği geliri elde edememesi, bir danışmanlık işinden ziyade patron ne derse haklıdır anlayışı.

Ogilvy İstanbul Yönetici Kreatif Direktörü Selim Ünlüsoy: Ajanslar arasındaki rekabette, sözde daha ucuza, dünyanın en büyük kaynağı olan insan zihnini kiralar olduk. Ajansta çalışmak, benim neslimde olduğu kadar seksi değil. Herkesin marka olabildiği bir dünyada gençler reklam işçisi olarak yola çıkmak istemiyorlar. Bunun bir de ülkeden kaçış boyutu var elbette. Yaptığımız işe yaratım kolektifleri olarak bakmamız gerekiyor. Sadece maaş yatırmakla olmaz. Tatminin de her ay maaşla birlikte o zihne yatıyor olması lazım. Bizim kurumlarımızda çalışmak da Tesla’da çalışmak kadar seksi olmalı. Mesele bu kadar kolay ve zor.