Ekonominin modernizasyonu

Visa Türkiye Pazarlama Başkanı Ülkü Yüksel ile yapay zekâ teknolojilerinin ödeme sistemlerini nasıl geliştirdiğine dair sohbet ettik.

TCMB verilerine göre, 2024 yılında banka ve kredi kartlarıyla yapılan harcama tutarlarında önemli bir artış yaşanıyor. Sosyoekonomik açıdan bakıldığında bu artışın arkasında ne gibi faktörler olduğunu düşünüyorsunuz?

2024’te banka ve kredi kartlarıyla yapılan harcamalardaki yüzde 86’lık önemli artış, ödemelerde hız, kolaylık ve gelişmiş güvenlik taleplerinin artmasına bağlanabilir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandemi sonrası dönemde önemli ölçüde hızlanan ve tüketici davranışlarını sürekli olarak yeniden şekillendiren bir trend olan dijital dönüşümün derin etkilerine tanık oluyoruz. Tüketiciler, işlemlerin güvenliğini ve etkinliğini artırmak için yapay zekâ ve biyometri teknolojilerine dayalı çözümleri giderek daha fazla kullanıyor. İşletmeler de dijital ödemelerin sağladığı faydalardan yararlanıyor, uluslararası ödemeleri, para transferini, işletme sermayesi yönetimini geliştirmek, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için inovasyonları benimsiyor ve işlerini daha verimli bir şekilde yürütüyor. Bu dönüşüm yalnızca sorunsuz ve güvenli işlemleri desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekte dijital ödemelerin daha da fazla benimsenmesinin önünü açıyor.

İleriye baktığımızda, bu trendin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz. Visa olarak, tüketicilerin değişen taleplerini ve ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ödeme çözümleri geliştirmeye kararlılıkla devam ediyoruz.

Blokzincir ve yapay zekâ gibi yeni teknolojiler dijital ödeme sistemlerini nasıl dönüştürüyor? Türkiye bu teknolojilere ne ölçüde adapte oldu?

Yapay zekâ teknolojisi, ödeme deneyimlerini kişiselleştirmede ve dolandırıcılık girişimlerini tespit etmede önemli bir rol oynamaya devam edecek. Ödeme yöntemlerini, güvenlik alanındaki gelişmeleri ve dolandırıcılıkla mücadeledeki uygulamaları da etkileyecek. Ancak diğer yandan, dolandırıcılar da zayıf noktaları bulmak için yapay zekâyı kullanabiliyor. Bu nedenle ödeme sektörü, dolandırıcılıkla mücadele etmek ve bu tehditlerin her daim bir adım önünde olmak için çalışmaya devam ediyor. Visa olarak, 30 yılı aşkın bir süredir yatırımlarımız ve geliştirdiğimiz inovasyonlarımızla bu alanda öncü bir rol oynuyoruz.

Her saniye, Visa ağımızda; 76 bine kadar işlem, 200’den fazla ülke ve bölgeyi kapsayan, 300 milyondan fazla özel kod satırı ve 24 milyondan fazla mil uzunluğundaki özel ağ altyapısı üzerine inşa edilmiş bir platform üzerinden gerçekleşiyor. 30 yılı aşkın bir süredir bu operasyonun kilit unsurlarından bir tanesi de yapay zekâ. Visa olarak son 10 yılda, paranın daha güvenli ve daha etkin bir şekilde hareket etmesini sağlamak ve dolandırıcılığı proaktif olarak tespit edip önlemek için yapay zekâ ve veri altyapısına 3 milyar dolardan fazla yatırım yaptık.

100’den fazla ürüne destek veren yüzlerce yapay zekâ modeliyle, yapay zekâ ve derin öğrenme yeteneklerimiz, alıcılar, satıcılar, finans kurumları için uzun süredir devam eden zorlukların ve sorunlu noktaların çözülmesine yardımcı olmaya devam ediyor. Bu çalışmalarımız dahilinde, yalnızca geçtiğimiz yıl 40 milyar dolar tutarında dolandırıcılık girişimini önledik.

Visa dijital ödeme sistemlerine ne gibi yenilikler getiriyor?

Ödeme çözümlerinin işlem güvenliği, kullanım kolaylığı ve hem mağazalarda hem de çevrimiçi ortamlarda kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sunabilme yeteneği, ödemelerin geleceğini etkileyen ana faktörler. Tokenizasyon teknolojisi de hassas kişisel verileri kriptografik bir anahtarla değiştirerek ve modern tüketicinin aradığı deneyimleri güçlendirerek bu alanda önemli bir kolaylaştırıcı olarak öne çıkıyor. Örneğin, e-ticareti düşünürsek, Click to Pay teknolojisi, ödemelerin güvenliğini sağlarken, fiziksel alışverişte temassız ödemenin rahatlığını çevrimiçi alana taşımayı amaçlıyor.

Visa’da yapay zekâ, güvenli ve sorunsuz ödeme deneyimlerinin sağlanmasında ve dolandırıcılık tespit yeteneklerinin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynuyor. Yapay zekâ teknolojisini kullanarak, tüm dünyadaki müşterilerimiz ve tüketicilerimiz için daha üstün güvenlik sağlıyoruz.

Aynı zamanda hem güvenliği hem de rahatlığı artırmak için yüz tanıma, parmak izi ve diğer biyometrik bilgiler gibi son derece güvenli kimlik bilgilerini bir araya getirerek kimlik doğrulama teknolojilerini geliştiriyoruz. Kimlik doğrulama, ödeme anahtarlarıyla daha güvenli ve hızlı hale getirilebilir; bu anahtarlar sayesinde, biyometrik veriler ve dijital kimlikleri birleştirerek birden fazla cihazda kesintisiz bir deneyim sağlanabilir. Son olarak, uluslararası ödemeleri daha sorunsuz ve rahat hale getirmeye devam ediyoruz. Visa Direct gibi entegre edilebilir anlık ödeme ağları aracılığıyla, uluslararası işlemleri kolaylaştırıyor, her zamankinden daha hızlı ve daha erişilebilir hale getiriyoruz.

Dijital ödeme sistemleri ekonomiye nasıl katkı sağlıyor?

Dijital ödeme sistemleri, işlemlerin etkinliğini artırarak ve operasyonel maliyetleri azaltarak ekonominin modernizasyonunda hayati bir rol oynuyor. Böylelikle de paranın çeşitli sektörler arasında hızlı ve güvenli bir şekilde dolaşmasını sağlıyor. Finansal katılımı teşvik ederek küçük ölçekli işletmeler için de oldukça önemli bir destek sağlıyor. Bu işletmeler, her geçen gün dijitalleşen bir pazarda, büyümelerini ve rekabete katılmalarını sağlayan finansal hizmetlere erişebiliyor. Ayrıca, dijital ödeme sistemleri, dünya çapında e-ticaretin hızla gelişmesinde de önemli ölçüde rol oynuyor, çevrimiçi işlemleri besleyen ve pazar erişimini genişleten güvenli ve kullanışlı altyapıyı sağlayarak küresel ekonomik entegrasyonu ve büyümeyi hızlandırmaya devam ediyor.

Gelişen teknolojilerin getirdiği yenilikler yeni siber güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor mu?

Bu risklere karşı ne gibi adımlar atılmalı? Günümüzün giderek daha karmaşık hale gelen dolandırıcılık ortamında, tokenizasyon gibi önlemler gerekli hale geldi. Tokenizasyon, gerçek dünya verilerini güvenli tokenlarla dijital ortamda temsil ederek, çevrimiçi işlemler sırasında hassas bilgileri koruma altına alıyor. Bu yaklaşım yalnızca riski azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelerin işlerini büyütmelerine de destek veriyor. Son dönemde, Avrupa’da önemli bir dönüm noktası gerçekleşti: Tüm e-ticaret işlemlerinin yüzde 50’si artık tokenizasyon yoluyla güvence altına alınıyor.

Tokenizasyon teknolojisi oldukça büyük bir potansiyel sunuyor. Visa tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, token oranının yüzde 36 seviyesinde bulunduğu 2023 yılında Avrupa’da satışlarda, 13 milyar dolarlık artış görüldü. Bu süreçte, dolandırıcılık yoluyla kaybedilebilecek 150 milyon dolar da korunmuş oldu. E-ticaret işlemlerinin tamamının token teknolojisiyle korunduğu durumda ise Avrupa genelinde satışlarda gerçekleşen artışın 36 milyar dolar seviyesinde olabileceğini ve dolandırıcılıktan korunan miktarın 424 milyon dolara ulaşabileceğini tahmin ediyoruz.

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.