Dijital ile fizikseli bir araya getiren, son kullanıcı için basit gibi görünse de oldukça karmaşık deneyim tasarımlarına imza atan Deeplocal’ın genel müdürü Brittany Bell ile bir araya geldik.
Evet, Deeplocal dijital ile fizikseli bir araya getiriyor. Hedefimiz merak uyandıran, hatırlanmaya değer deneyimler yaratmak; nihayetinde de marka ile müşterisi arasında duygusal bir bağ kurabilmek. Bu yaklaşıma olan inancımızın sebebi de vücudunuzu kullandığınızda ve fiziksel bir iş yaptığınızda, deneyimle gerçekten bir olduğunuzda daha iyi duygular, daha güçlü anılar ve bağlar oluşturmanız. İşte bu yüzden ikisini bir araya getirmek, nihayetinde markanın en yararına olan şey.
Tasarladığımız deneyimlerde yapay zekâyı uzun yıllardır kullanıyoruz aslında. Tabii sınırları genişletmeye devam etmek konusunda da oldukça heyecanlıyız. Yaratıcı teknoloji uzmanlarımızdan bazıları yapay zekâya ve yapay öğrenmeye oldukça odaklanmış durumda ve biz de sadece içeride, süreçlerimizi daha verimli hale getirmek konusunda değil, müşterilerimizin yapay zekâyı nasıl pazarlayacakları, nasıl farklı şekillerde hayata geçirecekleri konusunda denemeler yapmak ve yollar bulmak konusunda oldukça heyecanlıyız.
Yapay zekâyı en çok kullandığımız alan, beden ve hareket takibi ya da yüz ve mimik takibi diyebilirim. Bunun iyi bir örneği de Google Flower projemiz. New York’ta, 9. Cadde’de bir Google lobisinde tavandan sarkan 160 adet elektromekanik çiçek var. Altından geçtiğinizde, yapay zekâ ile o çiçeklere yönelik hareketinizi ve mimiklerinizi takip ediyoruz. Çiçekler de sizin için açıyor.
Fiziksel ve dijital kombinasyonunu işin içine daha fazla katmak için fırsat var aslında. Hâlâ pek çok şey ekran üzerinde ve daha önce değindiğin gibi ekranlardan yorulduk. Ekranlar her yerde. Dolayısıyla gelecek yıl ya da sonraki yıllarda bir marka partnerliğinde ya da sadece Cannes için bir sergi ortaya koyabilsek, mesela bir robotla vs. kahveyi farklı bir şekilde daha çekici hale getirsek? Bunun fiziksel ve dijital kombinasyonunu gerçekten, en azından bugün burada olandan daha fazla gösterebileceğini düşünüyorum.
Bunun iki yanıtı olduğunu düşünüyorum. Birincisi, Deeplocal çalışanlarının çoğu mühendislik ve yaratıcı teknoloji geçmişine sahip. Yani çoğu kod yazıyor, bir sistemin tamamını tasarlıyor, yazılım ve teknik mimariyi düşünüyor. İşin diğer tarafında ise bizim Gumband adlı SaaS ürünümüz yer alıyor ki bu ürün aslında deneyimleri müşterilerimizin bizzat kontrol edebilmeleri ve izleyebilmeleri için tasarlandı. “Online mı, çalışıyor mu, kâğıt-printer’da olduğu gibi sarfiyat malzemeleri deneyimin parçası mı, misafirin adımıyla çıkış vermeye hazır mı, yani deneyim bir tasarım olarak çalışıyor mu?” gibi sorulara yanıt veriyor.
Gumband aynı zamanda bir içerik yönetim sistemi. Yani misafirler ve müşteriler deneyimi kişiselleştirebiliyor; içeri adım attığında adını yazabiliyor ya da sektörünü öne çıkarabiliyor. Gumband bu deneyimleri ölçüyor da. Yani ne zaman bir tuşa basılsa, bir kol çekilse, bir kişinin ne kadar etkileşim kurduğunu görebiliyoruz. Günün sonunda kontrolü müşteriye vermek için uğraşıyor ki müşteriler sürekli Deeplocal ya da Gumband ekipleri ile çalışmak durumunda kalmasın.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.