Pazarlamanın tohumları yeşerdiğinde

Petrol Ofisi’nde 2017’den bu yana atılan adımlar, istasyonları akaryakıt tedarik noktası olmanın ötesinde bir mola noktasına, bir yaşam alanına dönüştürdü. “Pazarlama bir tohum atma işi ve doğru zaman geldiğinde, o tohumlar yeşerdiğinde anlatma vakti geliyor” diyor Petrol Ofisi CMO’su Sinan Seha Türkseven. Biz de kendisinden Petrol Ofisi’nin dönüşüm hikâyesini dinliyoruz.

Petrol Ofisi akaryakıtın yanı sıra enerji-altyapı alanında da faaliyet gösteren bir yapı. Bu yapının sürdürülebilir çevre, marka ve pazara bakış açısı nedir?

Yeni bir enerji dönüşümünün arifesindeyiz. Daha sürdürülebilir bir dünya için fosil yakıtlardan kademeli olarak daha temiz enerji kaynaklarına geçiyoruz. 2017 yılında e-POwer elektrikli şarj istasyonunun lansmanını yaparken, Türkiye’deki araçların hemen elektrikli araca dönüşmeyeceğini biliyorduk. Regülasyon yoktu, var olan elektrikli araçların enerjisi çabuk bitiyordu, dolum uzun sürüyordu, menzil limitliydi. Bugün bu sorunların bir kısmı çözüldü, bir kısmı da gelecekte çözülecek. Yolun başında tek hedefimiz öğrenmekti ve öğrendik. Şimdi doğru bir partnerle doğru noktalarda elektrifikasyon yatırımları yapıyoruz. Sürdürülebilir enerji dağıtımına giden yolculukta yerimizi alma hikâyesidir bu.

Karbon emisyonunu azaltmak üzere dünya denizcilik transit pazarını düzenleyen IMO standartları çerçevesinde VLSFO (Very Low Sulphur Fuel Oil) adı verilen yakıt ile sera gazı emisyonlarını yüzde 80’e kadar azaltan sürdürülebilir havacılık yakıtı Neste MY Sustainable Aviation FuelTM (SAF) ikmalini gerçekleştiriyoruz.

Benzin ve motorin ürünlerimizdeki Active-3 katkılarımızla, motor içerisinde oluşan kurumları temizleyerek verimliliği artırıyor, karbon salımını azaltıyoruz. Madeni yağ ambalajlarımız geridönüştürülebilir malzemelerden yapılıyor. 2053 için net sıfır hedefini açıkladık.

Sürdürülebilirlik bizim için sadece çevre ile ilgili bir kavram değil. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık da sürdürülebilirliğe bakışımızda önemli odaklar. İş hayatında kadın ve erkek arasında tüm koşulların eşit olması ilkesini benimsiyoruz. Bu ilke bize İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı getirdi. İşe alım süreçlerinde, terfi süreçlerinde, ücretlendirmede, belli sorunların iyileştirmesinde kadın ve erkeğin eşit görüldüğü global bir sertifika bu.

İstasyonlarımızda çalışmak isteyen kadınlar için kadın personel istihdam programımızı başlattık. İstasyonlarımızda yüzde 8 olan kadın çalışan oranını bu sene yüzde 12’ye yükselttik. Önümüzdeki beş sene içinde bu oranı yüzde 30’a taşımayı hedefliyoruz.

Beba Innovation & Entrepreneurship Foundation, TurkishWIN ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle hayata geçirilen Milyon Kadına Mentor Programı’nın kurucu destekçilerinden birisiyiz. Bu programla birlikte kadınları Bilim, Teknoloji, Mühendislik veya Matematik (STEM) alanlarının yanı sıra STEM alanı dışında ve liselerde de okumaya motive etmeyi; onlara ilham vermeyi amaçlıyoruz. Son olarak kadın futbol takımlarının sponsorluğuna başladık. Fenerbahçe ve Galatasaray kadın futbol takımlarına sponsor olduk. Amacımız toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığını daha büyük kitlelerde uyandırabilmek.

İstasyonlarımızı daha erişilebilir hale getiriyoruz. Basit bir rampadan tutun engelli tuvaletinde basit bir alarm düğmesine kadar… Engelli yolcularımızı ağırlamak ve onların ihtiyaçlarını gidermek için özel araçlarımız istasyonda hazır. BlindLook’un sesli simülasyon teknolojisi ile internet sitemizin erişilebilirliğini görme engellileri de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Bu sayede tüketicilerle aramızdaki bağı güçlendirmeyi ve özgürleştirici teknolojilerin daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olmayı hedefliyoruz. From Your Eyes girişimi ile birlikte görme engelli kişilere insan ve yapay zekâ işbirliğiyle hem hızlı hem de nitelikli bir betimleme hizmeti sunmayı amaçlayan bir teknoloji üzerinde çalışıyoruz. Geçen sene şampiyon olan Ampute Futbol Milli Takımı’nın sponsoruyduk. Bu sponsorluk çerçevesini genişlettik. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’na (TBESF) bağlı 20 farklı branşta sporcularımıza destek olmaya çalışıyoruz.

“Bugünden yarına hazırız” sloganıyla bir reklam kampanyası başlattınız. Kampanyanın son birkaç yılda değişen stratejilerin bir sonucu olduğunu söylüyorsunuz. Petrol Ofisi’nin stratejilerinde neler değişti?

Kampanyamız çerçevesinde yıllardır müşterilerimizle kurduğumuz güven ve duygu bağıyla, markamızın mesajlarını, Uraz Kaygılaroğlu’nun canlandırdığı bir Petrol Ofisi çalışanı kimliğinde daha dinamik, daha samimi ve daha “bizden” bir iletişim dili ile aktarıyoruz. Kapsayıcılığımızı, çalışkanlığımızı, çözüm odaklılığımızı ön plana çıkaran sıcak ve samimi bir marka dili gözetiyoruz. Müşterilerimizin duygu ve düşüncelerine değerli bir anıyla dokunarak, zihinlerdeki Petrol Ofisi markasını kendileriyle özdeşleştirebilmelerine önem veriyoruz.

Pazarlama bir tohum atma işi. Doğru zaman geldiğinde ve o tohumlar yeşerdiğinde anlatma vakti geliyor. 2017 yılı Petrol Ofisi için bir değişim başlangıcıydı. İstasyonlarımız beş sene içerisinde tertemiz tuvaletleriyle, market, alışveriş sitelerinin teslimat noktalarıyla ve para transferi olanaklarıyla akaryakıt tedarik noktasından bir mola noktasına, aslında bir yaşam alanına dönüştü.

İstasyonlarımızda yaşattığımız deneyim çok önemli ve burada sağladığımız yüksek standartları korumak için pek çok dijital denetim mekanizması oluşturduk. Sektörde hiç olmayan gizli müşteri uygulamasını başlattık. Tüm bu parçalar bir araya gelince Petrol Ofisi’nde konuşma vakti geldi. Kampanyamızda müşterilerimize, bugün ihtiyaç duydukları her şeyin bizde var olduğunu söylüyoruz. Ayrıca, e-POwer ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi karşıladığımız s-POwer güneş panellerimizle, mobil uygulamalarımızla, dijital dünyada yarattığımız değerle geleceğe hazırız diyoruz. Madeni yağda yeni bir teknoloji geliştirdik. Şimdi onunla “Geleceğe hazırız” diyeceğiz.

Türkiye’deki enflasyonist ortam akaryakıt sektörünü nasıl etkiliyor? Önümüzdeki dönem için öngörüleriniz ve hedefleriniz nedir?

Fiyat artışlarına rağmen bu sene pazar hızlı bir şekilde büyüyor. İlk altı ay boyunca depreme, kur krizine, ham petrol fiyatlarının artmasına, pompada 30 lirayı geçen fiyatları görmemize rağmen pazar büyümeye devam etti. Senenin ikinci yarısına doğru bu büyüme yavaşlayacak. Bizim ve bayilerin en büyük derdi, mark-up adı verdiğimiz kâr porsiyonunu enflasyonla doğru orantılı olarak artıramamak. Bu marj yapısında ekonomi, ölçek gerektirdiği için küçük oyuncular dışarıda kalacaktır.

Bizi grup yapan; havacılık, denizcilik, madeni yağ, akaryakıt gibi ayrı iş kollarımızın varlığı değil, kurum içi girişimcilik kültüründen beslenerek ortaya çıkan grup şirketlerimizin varlığı. Tüketici finansman şirketimiz ve fintech şirketimiz bir yana, farklı tarzlarda oyun üretimi yapabilen iştirakimiz PetroLig ile bir unicorn yaratmayı hedefliyoruz.