MediaCat

“Bugünün ardında nice dün var”

Vestel’in 8 Mart kampanyasına fark katan vizyonu ve kreatif içgörüyü marka ve ajans ekibiyle konuştuk.

“Bugünün ardında nice dün var”

Vestel, bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için kadınların başarıları yerine, başarıya giden yolda harcadıkları üstün emeği kutlayan özel bir kampanya yayınladı. Başarılarıyla göğsümüzü kabartan kadın sporcuların çalışma azmini odağına kampanyanın ardındaki içgörüyü, markanın başarıya yaklaşımını, kadın sporculara verdiği desteği ve kadınları güçlendiren marka iletişiminin temel taşlarını konuşmak üzere Vestel CMO’su Duygu Badem Uylukçuoğlu, Vestel Pazarlama İletişimi & Perakende Pazarlama Grup Müdürü Feza Turunçoğlu, Concept Başkan Yardımcısı Barış Alemdar ve Concept Kreatif Direktörü Gökhan Özdemir’le bir araya geldik.

Vestel “başarı” kavramına nasıl yaklaşıyor?

Vestel CMO’su Duygu Badem Uylukçuoğlu

Duygu Badem Uylukçuoğlu: Başarı tanımlamayı sevdiğimiz bir kavram ve birçok tanımı var ama ben genel bir başarı kavramından bahsetmek istemem. Bazı insanlar için sonuç, bazıları için süreç önemlidir. Biz şirket içinde “akıbet değil istikamettir önemli olan” gözü ile bakarız. Herkes her gün bir şeyleri başarmanın peşinde koşuyor. Başarmak bazen bir şeyi tamamlamak, bazen de üstün şekilde üstesinden gelmek olabiliyor. Kimi zaman başlamak bile başarmak sayılabiliyor. Sonunda başarıp başaramamak bir yana, peşinden koşma eylemi aslında hayatın kendisi. Sporda da bu böyle. Birçok farklı dalda sporu ve sporcuyu destekleyen bir marka olmamız vesilesiyle buzdağının görünmeyen kısmını daha net gördüğümüze inanıyoruz. Sporcularımızla, antrenörlerle, federasyon çalışanları ve başkanları ile sıkça bir araya geliyoruz. Bu sürece şahitlik eden bizler, sporcuların günlük hayatları yanında yoğun antrenman tempolarını, ailelerinden ayrı kalışlarını, sakatlıklarını, sorunları aşmak için gösterdikleri çabayı, yaşanmışlıklarını, fedakarlıklarını ve adanmışlıklarını saygıyla izliyoruz. Şunu görüyoruz ki, başarı asla tesadüf değil. Başarıya giden her an, her adım, her çaba, akıtılan her ter damlası kendi içinde ayrı bir başarı hikâyesi barındırıyor. Bu yüzden Vestel için spordaki başarı adanmışlığın getirisidir.

Feza Turunçoğlu: Neyi başarmaya çalıştığımızdan bağımsız, bizleri ayakta tutan şey başarma amacı. Fakat burada başarı kavramına nereden baktığımız önemli. Her başarının ardında mutlaka saygı duyulacak bir emek ve yoğun bir çaba var. Sadece hayatta değil, destekçisi olduğumuz sporlarda da bizim başarıya bakış açımız böyle. Konu yalnızca şampiyonluklar, madalyalar, rekorlar değil. İşin perde arkasındaki emek ve çaba en az o anlar kadar desteklenmeye ve kutlanmaya değer.

Concept Başkan Yardımcısı Barış Alemdar

Barış Alemdar: Vestel’le birlikte gerçekleştirdiğimiz ve “Bu bir başarı hikâyesidir” diyebileceğimiz birçok iş oldu. Her birinin ardında gerçekten büyük emek dolu yoğun süreçler var. Markamızın tüm bu süreçleri ne kadar önemsediğini, her şeyi nasıl ince eleyip sık dokuduğunu ve işin ardındaki tüm emeğe ne kadar değer verdiğini ajans olarak her gün ilk elden deneyimliyoruz. Vestel başarıyı sadece ulaşılan “o an” olarak görmeyip arkasındaki emekle birlikte ele alan bir marka diyebiliriz. Bu elbette markanın iletişimlerine, nerede durduğuna ve ne söylediğine de yansıyor.

Marka yıl boyunca kadın sporcuları hangi faaliyetlerle destekliyor?

Duygu Badem Uylukçuoğlu: Vestel, her alanda yeniliğe öncülük eden, 158 ülkeye teknoloji ihraç eden, dünyanın sayılı teknoloji şirketlerinden biri olmanın sorumluluğuyla doğduğu topraklara değer yaratma misyonunu sahipleniyor. Vestel olarak toplumumuzun teknolojik ve ekonomik açıdan güçlenmesi için çalışırken; sosyal hayatta gelişmesi için de çalışmalarımızı ve desteğimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda en çok önem verdiğimiz alanlardan biri de spor. Vestel olarak 25 yıla yakın süredir spor ile iç içeyiz. Voleybol, cimnastik, hentbol, yelken ve tabii ki futbol desteklediğimiz spor dalları arasında yer alıyor. Espor yatırımlarımız ise farklı bir kulvardan ilerliyor. Sporun, özellikle kadın sporunun gelişimiyle ülkemizin gelişiminin doğru orantılı olduğuna inanıyoruz. Son 10 yılda Türkiye’de sporun, bilhassa kadın sporunun gelişimine tanıklık ettik. Bu süreçte ulusal ve uluslararası ölçekte büyük başarıları beraber göğüsledik. Bu başarılarda Vestel’in de payının olduğunu bilmek bizim için çok değerli.

Feza Turunçoğlu: Sporun destekçisi olmak yalnızca maddi destek anlamına gelmiyor. Biz Vestel olarak önemli müsabakaları birlikte izliyor, reklam kampanyalarımız, sosyal medya çalışmalarımız ve 360 derece iletişim anlayışımızla manevi desteğimizi de sporcularımıza hissettiriyoruz. Bu sayede sporun hangi dalıyla işbirliği içinde olursak olalım, onlarla bütünleşiyoruz. Başarımızın ardındaki sırlardan biri de bu. Elbette kulüplerin ve sporcuların ihtiyaçları çok önemli. Özellikle uluslararası organizasyonlara katılım öncesindeki hazırlık dönemi, karşılaşmalar esnasında ihtiyaç duyulan destekler düşünüldüğünde sorumlu markalar olarak bizlerin harekete geçmesi gerekiyor. Burada önemli olan spora desteği kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak görmek yerine bütüncül bir yaklaşımla benimsemek ve sürdürülebilir kılmak. Bu sayede hem markalar hem de desteklenen spor ve sporcular değer kazanacaktır.

Sizce kadınları güçlendiren marka iletişimi nasıl olmalı?

Duygu Badem Uylukçuoğlu: Kadınlar zaten güçlüler, onları güçlendirmek gibi bir amacı şahsen doğru bulmuyorum. Önemli olan içlerindeki gücün farkına varmaları, bunu dışarı çıkarmaları ve bunun için desteklenmeleri. Bu noktada bence iletişimin hedefi erkekten çok kadın olmalı. Toplumu bilinçlendirmenin çok büyük bir adım olduğunu düşünüyorum. 8 Mart kutlamaları zaman zaman tepki alıyor. Ama ben bu açıdan bakmıyorum. Geçmişten bugüne yapılan tüm çalışmaların toplumsal farkındalık seviyesine katkısını önemsiyorum. İletişim çalışmalarında önemsediğim belirli noktalar var. Öncelikle kesinlikle kadınlar üzerinden ahkâm kesmemeliyiz. Sonrasında da şunu bilmeliyiz ki, erkekler bizim düşmanımız değil. Bizim mesajımız kendimizle ilgili; kendimize güvenmemiz, çok çalışmamız, farkındalığımızı yüksek tutarak potansiyelimizi kullanmamız, engel tanımadan ama önümüzde bir engel olduğunu hissetmeye başladığımızda da engeli ortadan kaldırmak için mücadele etmemiz gerektiğini hissettirmeliyiz.

Tabii ki iletişim dendiğinde ilk akla gelen pazarlama iletişimi oluyor fakat Zorlu Holding ile birlikte Vestel çatısı altında toplumsal cinsiyet eşitliği prensibi çerçevesinde Eşit bir Hayat felsefemiz dahilinde pek çok aksiyon alındığını da en azından not olarak düşmek isterim. Belki daha sonra buna ayrı bir başlık açarız.

Feza Turunçoğlu: Her şeyden önce hamasetten uzak olmalı. Altı doldurulamayan büyük laflar etmek işin kolayı. Samimi olalım; insanlar maruz kaldıkları iletişimlerin samimiyetini bir şekilde hissediyor. Ayrıca kadınlar olarak hislerimiz kadar kendimiz de güçlüyüz. O yüzden “yaparsın, edersin, başarırsın” gibi sözlerden öte, zaten yaptıklarını görerek yanlarında olmak ve bunu hissettirmek gerek diye düşünüyorum. Tek bir günü kutlamak değil, yılın her günü verilen emeği kutsamak en önemlisi.

Concept Kreatif Direktörü Gökhan Özdemir

Gökhan Özdemir: Kadınlar Günü iletişimleri genelde bıçak sırtıdır. Doğal olarak her bir kelimesi, geçirmeye çalıştığı her bir hissi hassas teraziye konularak, üzerine tekrar tekrar düşünülerek hazırlanan işler oluyor. Kadınlara dışarıdan bakan biri olarak konuşmamak, bizzat “kadın” olarak doğru içgörüyü yakalamak işe doğru bir şekilde başlamak demek. Fakat ne kadar doğru kurulursa kurulsun cümleler kadınlara gerçek anlamda güç vermek için yeterli değiller. Bu gibi konularda söylediklerinizden çok yaptıklarınız değer kazanıyor.

Vestel’in başarıya giden yolda “emek” kavramını kutladığı Kadınlar Günü kampanyasının ardındaki içgörüyü dinleyebilir miyiz sizden?

Vestel Pazarlama İletişimi & Perakende Pazarlama Grup Müdürü Feza Turunçoğlu

Feza Turunçoğlu: İçgörümüz aslında sporun kendi temel felsefesi. Başarı amaç olsa da her şey demek değil. Türkiye’de sporun en büyük destekçilerinden biri olarak başarının değerini elbette biliyoruz ve bunu teşvik etmek üzere çalışıyoruz. Ama tabii ki her işte olduğu gibi burada da konunun derinine inmeyi hedefledik ve işin arka planındaki emeği ön plana çıkardık. Kadınlar Günü’nü destekçisi olduğumuz kadın sporcularla kutlamak, aslında bir günü değil ardındaki nice dünleri kutlamak demek. Ortada kutlanacak bir gün var ama o günün ardında nice dün, nice emek var. Bugünü bugün yapan şey sadece bir güne sığmayacak kadar büyük.

Barış Alemdar: Biz iletişimde tüm kız çocuklarına rol model olan kadın sporcularımızın emeğinin, mücadelesinin altını çizerken “Bugünün Ardında Nice Dün Var” diyoruz. Biz emeği, mücadeleyi spor dalları üzerinden anlatsak da verilen mesaj aslında tüm kadınlara bir şey anlatıyor. Çünkü Türkiye’de kadınlar yıllardır var olabilmek, hedeflerine ulaşabilmek için mücadele veriyor, üstelik de bunu omuz omuza, bir takımın parçası olarak yapıyor. Bugün kadınların olduğu yere gelebilmesi için hiç bitmeyen bir mücadele var, nice dün var. Tabuları yıkmak, toplumsal hayatta var olabilmek, sesini duyurabilmek, kendi kararlarını aile, eş baskısı altında kalmadan verebilmek, emeğinin karşılığını “eşit” bir şekilde alabilmek, korkmadan yaşayabilmek; bunların hepsi kadınların bugün omuz omuza verdiği mücadeleler.

Filmin çekim hikâyesinden de kısaca bahsedebilir misiniz?

Feza Turunçoğlu: Bitmeyen yazışmalar, ajans, yönetmen, müzik için yaptığımız toplantılar ile her şey ince ince düşünüldü. Farklı spor dallarından sporcularımızı üstelik maç ve antrenman takvimleri arasında ve farklı şehirlerden organize etmek bu işin en emek harcanan kısmı idi diyebilirim. Sabah erken başlayan ve gece geç biten set günleri, heyecanı bol set anları. Yoğun bir süreç ama filmi seyrederken aldığımız mutluluk tarif edilemez. Kısaca bu çekimin ardında da nice dün var diyebiliriz.

Barış Alemdar: Müziğiyle, sözleriyle, görüntüsüyle, ritmiyle, her şeyiyle içinde coşku barındıran bir iş olsun istiyorduk. Çekimlere girmeden önceki motivasyonumuz buydu. Çekimlerde de her şey istediğimiz gibi oldu. Ülkemizdeki genç ve yetenekli kadın yönetmenlerden biri olan İrem de tüm emeğiyle bu filmin kamera arkasındaki kadın kahramandır. İçinde bolca kadın emeği olan, sevdiğimiz bir iş çıkardık ve çekerken çok eğlendik!

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.