‘Muazzam bir gücün parçası olmak’

Türkiye’nin en kapsamlı marka ve pazarlama etkinliği Brand Week Istanbul, Grammy ödüllü bestekâr ve sanal koro şefi Eric Whitacre‘la Digital & Mobile Day’de final yaptı. Dünyanın dört bir yanından katılımcılarla 8 binin üzerinde kişiden oluşan sanal koronun yaratıcısı, Brand Week Istanbul sahnesinde yaptığı sunum ve müzik şöleni ile konukları koro müziğinin güzelliğiyle tanıştırdı.

“Okuldayken bir arkadaşım koroda çok güzel kızlar olduğunu söyledi. Bu, koroya katılmam için yeterli bir sebepti.” Whitacre salonu kahkahaya boğan bu cümlesinin ardından koro müziğinin kendisine hissettirdiklerini şu sözlerle anlattı: “O kadar insanla birlikte durup nefes aldığımda ilk kez daha büyük bir şeyin parçası gibi hissettim. O zamandan beri koro müziği hayatımın vazgeçilmezi oldu.”

Hayranından ilham aldı

Whitacre’ın sanal koro fikrinin ortaya çıkış öyküsü de oldukça ilginç. Bir gün Britlin adlı genç bir hayranından bir video kaydı geliyor ve bu kayıtta Britlin, Whitacre’ın bestelerinden birini seslendiriyor. Kaydı izleyince adeta büyülendiğini söylüyor Whitacre. “Çok masum ve tatlıydı. Hiç böylesine etkileyici bir video izlememiştim. Bu videodan esinlenerek sanal koro projesini hayal etmeye başladım. Fakat herkesin aynı hızda söylemesini nasıl sağlayabileceğimi bilemiyordum.” Bu noktada Whitacre kendisinin yer aldığı bir kayıt hazırlamaya karar veriyor ve bu sanal koroda yer almak isteyenleri şarkının hızı konusunda yönlendirecek bir video hazırlıyor. Bu süreçte 12 ülkeden 185 video geliyor ve ilk albüm bu şekilde ortaya çıkıyor.

Tabii zamanla rakam giderek artıyor ve ikinci albüm 58 ülkeden 2052 şarkıcı ile hazırlanıyor. Bugün 101 ülkeden 8 binin üzerinde insanın yer aldığı sanal koroda “6’dan 96’ya her yaştan, her ülkeden, her inançtan, her düşünceden insan var” diyor Whitacre.

Seslerin ardındaki hikâyeler

Topluluk güçlendikçe ve katılan insan sayısı arttıkça yavaş yavaş seslerin ardındaki hikâyeleri de fark etmeye başladığını söyleyen Whitacre, bu hikâyelerin de insanları harekete geçirdiğinin örneğini şu sözlerle anlattı: “Sanal koro dostları adında koroda yer almayanların kurduğu bir hareket başladı. Ve bu kişiler sanal koroda yer almak isteyip de internet bağlantısı ya da teknik aksaklıklar gibi sorunlar yaşayanlara gönüllü olarak yardım etmeye başladılar. Her ülkeden bunu gönüllü olarak yapan insanların haberleri gelmeye başladı.”

Bunun üzerine insanları neyin motive ettiğini sorgulamaya başladığını söyleyen Whitacre yaptığı çıkarımları ve sanal koroyu güzelleştiren özellikleri konuklarla paylaştı.

Başkalarıyla bağlantıda olmak, yeteneklerini paylaşabilme şansı, güzel bir şey inşa edebilme, iç sesini dinlemeyi öğrenme, sık sık başarısız olarak denemeye devam etme ve sonunda başarıya ulaşma.

Başkalarıyla bağlantıda olmak bu işin en güzel hediyelerinden biri Whitacre’a göre. “Dil, din, ırk, hiçbir şekilde ayrımcılık yapmıyoruz. Herkes katılabiliyor ve burada kendinden çok daha büyük bir şeyin parçası olmanın hazzını yaşayabiliyor.”

Yeteneklerini paylaşabilme imkânını buluyor kendine güveni, hevesi kırılmış birçok insan. Kimi güvenini kazanıp ön plana çıkıyor kimi de diğer seslerin arasında kendine vazgeçilmez bir yer ediniyor.

Daha büyük bir şeyin parçası olmak için inşa etmeye bir davetiye sanal koro Whitacre’ın yorumuyla. Ve bugün en büyük bina da internet.

Apple, Fibonacci‘nin altın oranı ve markaların tüketicilerin duygularına hitap etmesine kadar çeşitli örneklerle süslediği sunumunu her şeyin odaklanma, cesaret ve iç sesini dinleyerek mükemmel anı bulmakta yattığını söyleyerek tamamlayan Whitacre’ın konuklara bir de sürprizi vardı.

Whitacre “Divane Âşık Gibi” ile sahnede devleşti

Sahneye Türkiye’de kendi bestelerini seslendiren Rezonans korosunu davet eden Eric Whitacre, konuklara unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı. Ödüllü şefin yönetiminde Whitacre bestelerinin yanı sıra birkaç yıl önce kaybettiğimiz Kazım Koyuncu‘nun sesiyle kalpleri fetheden “Divane Âşık Gibi” şarkısını da seslendiren Rezonans ile konuklar unutulmaz dakikalar yaşadı.