Genişbant pazarının %20 yaygınlık oranına ulaştığı Avrupada ECTA, Avrupa Komisyonunu, rekabeti
Genişbant pazarının %20 yaygınlık oranına ulaştığı Avrupada ECTA, Avrupa Komisyonunu, rekabeti arttıracak yasal düzenlemeleri yapmaya çağırdı. Genişbant İnternet erişim yaygınlığı %5 olan Türkiyede ise ne rekabet yaşanıyor, ne de konuya ilişkin yasal düzenlemeler yapılıyor!
Avrupa alternatif Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (ECTA), yılda iki kez yayımlanan ve Avrupada genişbant kullanımı ile rekabeti inceleyen raporunun sonuçlarını açıkladı. Rapordan elde edilen bilgiler doğrultusunda da ECTA, düzenleyici kurumları rekabet kurallarını daha güçlü bir şekilde uygulamaya çağırdı. Bununla birlikte rapor, Türkiyedeki durumun Avrupanın çok gerisinde kaldığını da saptadı.
Araştırma, Avrupada her beş kişiden birinin (%20) genişbant İnternet abonesi olmasına rağmen artış hızının yavaşladığını gösteriyor ve bu durumu yeterli rekabet ortamının oluşmamasına bağlıyor. Öte yandan, yerleşik operatörlerin pazar payı %46 civarında olmayı sürdürüyor; genişbant bağlantıların artış oranı ise %10 düzeyinde kalıyor. ECTA, %10luk artış hızını az bularak yetkilileri rekabetin önünü açmaya çağırıyor. Türkiye ise genişbant İnternet yaygınlığı açısından sınıfta kalıyor. Türk halkının yalnızca %5i, DSL üzerinden sağlanan genişbant teknolojilerinden yararlanıyor. Kablo, fiber ve diğer erişim teknolojilerinin kullanım oranları ise %0.
Avrupa genişbant erişimi tablosu – 2007 üçüncü çeyrek
Sıralama 2007, 3. çeyrek | Sıralama 2007, 3. çeyrek | Ülke | Penetrasyon (Yaygınlık) | Artış hızı (yarım yıl) |
1 | 2 | Danimarka | 34.5% | 9% (9 aylık) |
2 | 1 | Hollanda | 33.9% | 3% |
3 | 3 | Finlandiya | 29.9% | 6% |
4 | 4 | İsveç | 29.5% | 8% |
5 | 6 | İngiltere | 24.9% | 8% |
6 | 8 | Belçika | 24.7% | 19% |
7 | 5 | Lüksemburg | 24% (Temmuz 2007) | N/A |
8 | 7 | Fransa | 23.4% | 9% |
9 | 9 | Almanya | 19.5% | 1% |
10 | 10 | Avusturya | 19.1% | 4% |
11 | 11= | İspanya | 17.3% | 8% |
12 | 14 | İrlanda | 16.8% | 17% |
13 | 11= | İtalya | 16.5% | 3% |
14 | 13 | Portekiz | 15.6% | 7% |
15 | 15 | Yunanistan | 8.1% | 45% |
16 | 16 | TÜRKİYE | 5.1% | 24% |
Türkiyenin telekomünikasyon karnesi sıfırlarla dolu
Araştırma, Avrupada, rekabetin ana kaynağına -yerel ağın paylaşıma açılmasına- yönelik ciddi bir tehdit olduğunu da gösteriyor. Bu tehdit, yerleşik operatörlerin yeni nesil fiber erişim hatlarının ayrıştırılması konusunda erteleme talep etmelerinden kaynaklanıyor. Bir başka deyişle yerleşik operatörler, rakip yeni işletmecilerin, mevcut şebekeleri kendilerine ait olacak şekilde kiralayabilmelerinin geciktirilmesini talep ediyor. Bu erteleme gerçekleşirse, ileride Avrupa genelinde genişbant hatların %80inin yerleşik operatörler tarafından kontrol edilmesi söz konusu olacak. Bu olasılık karşısında Avrupa alarma geçerken, alternatif operatörlerin, genişbant pazarından sadece ve sadece %3 pay aldığı Türkiyede, hiçbir ilerleme sağlanamıyor.
Yukarıdaki tablolarda da görüldüğü üzere Danimarka, Hollanda, İsveç, Finlandiya ve İngiltere gibi, en yüksek genişbant kullanımına sahip ülkelerin, yerel ağın etkin bir biçimde ayrıştırılması ve kablo şebekesinin etkin bir şekilde kullanılması sayesinde, rekabetten fayda sağladıkları da ortaya çıkıyor. Bu ülkeler, bugün dünyanın en iyi genişbant kullanıcıları arasında bulunuyor. Ülkemizde ise, 2.5 milyon adrese ulaşan kablo şebekesi hâlâ özelleştirilmeyi bekliyor. Bunun yanı sıra, ADSL hizmetinin yeni işletmeciler tarafından yaygın olarak sunulmasına imkan sağlayacak Yerel Ağın Paylaşıma Açılması (YAPA) uygulamasının önündeki engeller de varlıklarını sürdürüyor. ECTAnın raporu, Türkiyedeki alternatif operatörlerin sahip oldukları tam paylaşımlı erişime açılmış genişbant ve ses hat sayısının da 0 olduğunu gösteriyor. Bu alanda, liste başında, 5 milyon 400 bin hat sayısına sahip Almanya bulunuyor.
İtalya ve Polonya ise en kötü performans gösteren ülkeler olarak gösteriliyor. Yerleşik operatörler, İtalyada pazarın %64ünü, Polonyada ise %59unu ellerinde tutuyor. Bu ülkelerde genişbant penetrasyonu (yaygınlığı), Avrupa ortalamasının altında bulunuyor. Her iki ülkenin de düzenleyici kurumları, yerleşik operatörlerin hakimiyetini kırmak için işlevsel ayrıma gitmenin yollarını arıyor. Türkiyede ise yerleşik operatörün yüzdesi %97. Ancak, söz konusu ülkelerden farklı olarak Türkiye, pazardaki tekel yapısını bozmak için işlevsel ayrıma gitmenin yollarını ve kablo şebekesinin özelleştirilmesini hâlâ gündemine almamaya devam ediyor.
Rapordan önemli rakamlar
Avrupada toplam genişbant hatları, 6 ayda %10 arttı. 2007nin ilk çeyreğinde 84 milyon olan hat sayısı, 2007nin üçüncü çeyreğinde 92 milyona çıktı. Türkiyede ise fiili tekel Türk Telekom (TTNET) tarafından sunulan ADSL hat sayısındaki artış yetersiz kalıyor. Kablo İnternet abone sayısı da gerilemeye devam ediyor.
Kuzey Avrupa ülkeleri, genişbantta dünya lideri olmayı sürdürdü. Danimarka ve Hollandada %35 olan genişbant penetrasyonu (yaygınlığı), İsveç, Finlandiya ve İngilterede %25in üzerine çıktı. Öte yandan, Türkiyedeki penetrasyon oranı %5te kaldı.
Avrupa genelinde genişbant hatların üçte ikisi, yerleşik operatörlerin bakır yerel ağlarına dayanıyor. Geriye kalan üçte birlik erişim, kablo, fiber, sabit kablosuz ve uydu gibi diğer yöntemlerle sağlanıyor. Türkiyede ise %5 olan erişimin tamamı, yerleşik operatörün bakır yerel ağına dayanan ADSL üzerinden sağlanıyor. Kablo, fiber ve diğer tüm erişimler %0a yakın pay alıyor.
İşletmecilerin pazar payları dikkate alındığında, Avrupada, alternatif işletmeciler genişbant pazarının %54ünü, yerleşik operatörler ise %46sını ellerinde tutuyor. Yerleşik operatörlere yönelik rekabetin büyük bölümü, yerel ağın paylaşıma açılmasından (YAPA) ve kablo şebekesi üzerinden sağlanan genişbant erişiminden kaynaklanıyor. Türkiyede ise alternatif işletmeciler %3, yerleşik operatör %97 pazar payına sahip bulunuyor.
Rapor, TELKODERi haklı çıkarıyor
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, ECTA raporuyla ilgili şu yorumu yapıyor: Açıkça görüldüğü üzere, ECTAnın hazırlamış olduğu rapor, TELKODERin söylediklerini destekliyor. 2000 yılında başlatılan serbestleşme çalışmalarının bugün geldiği noktanın istenen seviyeden çok uzakta olduğu açıkça görülüyor. Genişbant erişimi sadece fiili tekel Türk Telekoma bırakılınca sonuç böyle oluyor. Serbestleşmenin gerektirdiği tüm şartlar, çalışmaların başladığı yıldan itibaren yerine getirilmiş olsaydı, telekomünikasyon alanından elde edilen gelir,şimdiki rakamın iki katına, yani 32 milyar dolara çıkabilecekti. Bu nedenle, 2008 yılında, alternatif işletmecilerin pazardan %20 pay almalarının hedeflenmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.