“Takip edin, güncellenin, adapte olun”

2008 yılından bu yana Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren, B2B e-ticaretin kalbinin attığı Alibaba.com Türkiye Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat’la, yakın zamanda KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırması amacıyla hayata geçirilen projeyi, Türkiye’nin Alibaba için ne ifade ettiğini ve “Çin malı” algısını konuştuk.

Türkiye’nin Alibaba.com için ne ifade ettiğinden başlayalım lütfen. Tüm operasyon içindeki yeri ne Alibaba.com Türkiye’nin?

1999 yılında kurulan Alibaba.com, 240 ülkede 40 milyona yakın üyesi ve 40’tan fazla ana kategorisiyle uluslararası ticarete destek sunuyor. Amacı, KOBİ’lerin uluslararası alanda iş yapmalarını kolaylaştırmak ve geliştirmek olan dünyanın lider e-ticaret platformu Alibaba.com, Türkiye’de 2008 yılında operasyonlarına başladı ve şu an 2 milyonu aşan üyesiyle, Avrupa’nın ikinci büyük pazarı konumunda. Türkiye, Avrupa genelinde İngiltere’den sonra ikinci en yüksek üye sayısına sahip olan ülke. Alibaba.com, Türkiye’de her yıl yüzde 20 oranında büyüme kaydediyor.

E-Glober ile Kasım 2015’te Türk KOBİ’lerinin uluslararası pazarlara açılarak büyümelerine destek olacak yeni işbirliğimizi açıkladık. Bu işbirliği, Türk şirketlerinin uluslararası ticaret fırsatlarını geliştirmeleri için dünyanın lider e-ticaret portalından faydalanmalarına destek sunuyor. E-Glober, yeni iş birliği kapsamında, alibaba.com’un Gold Supplier üyeliğinin Türkiye’deki satışlarını ve yerel müşteri hizmetleri yönetimini gerçekleştiriyor ve alibaba.com ile işbirliği içinde müşteri ilişkilerini yürütüyor.

Ekonomi Bakanlığı öncülüğünde gerçekleşen ve KOBİ’lerin dijital dönüşümüne katkı sağlayacağı düşünülen projenin detaylarını anlatabilir misiniz?

15 Mart’ta, Türk KOBİ’lerinin yeni pazarlara erişimini kolaylaştırmak, yeni ihracatçılar oluşturmak, KOBİ’lerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak ve geleneksel ihracattan e-ihracata dönüşümü sağlamak amacıyla geliştirilen e-Ticaret Sitelerine Üyelik Desteği Projesi, T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve Ekonomi Bakanlığı himayesinde ve TİM’in destekleriyle tanıtıldı. Projeyle e-ticaret sitelerine üye olan KOBİ’lerin üyelik ücretlerinin yüzde 80’i devlet tarafından hibe edilecek.

Projenin birinci fazında, KOBİ’lerin platforma üyeliklerinin ardından ikinci fazda, platform üyeliği dışında kalan diğer araç ve işlevleri içeren uluslararası pazarların ihtiyaçlarına yanıt verecek uçtan uca entegre bir ekosistemin oluşturulması planlanıyor. Bu araç ve işlevler; lojistik, ödeme sistemleri, finansman, gümrükleme (e-gümrük) ve denetim, dijital pazarlama, danışmanlık, data analitiği ve bulut hizmetlerini kapsayacak.

Projenin ekonomiye sağlayacağı faydayı azami seviyeye çıkarmak için şirketlerin e-ticarete hazır olma durumunu ve halihazırda Türkiye’den yüksek oranda talep edilen ürün kategorilerini içeren şirketlerin belirlenmesi adına küme analizi yapılacak ve bu analize göre önceliklendirilen şirketlerin toplu olarak üye olması sağlanacak. İlk hedefteki kazanımlar; e-ihracat ve dijital dönüşüm, ihracatta verimlilik artışı ve yeni ihracatçılar ile yeni pazarlar ve ihracat menzilinde artış olarak hedefleniyor.

Türk ihracatçıları için bugün itibarıyla e-ticaretteki en büyük engel/engeller ne? Alibaba.com Türkiye bu sorunların aşılması konusunda nerede duruyor?

Türkiye’de toplam e-ticaret hacmi 2017 yılı itibarıyla yaklaşık 55-57 milyar TL civarında. Öne çıkan segmentlerde perakende, elektronik biletleme ve seyahat yer alıyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijitalleşme oranlarının da çok düşük olduğunu görüyoruz. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde gerçekleştirdiğimiz e-ticaret projemizi, bu oranı artırmak ve KOBİ’leri dijital dünyaya adapte etmek için bir fırsat olarak gördük. Bu noktada aslında yeni bir istihdam kapısının da açıldığını söyleyebiliriz.

Hedefimiz, e-ihracat projesi için bir yıl içerisinde 10 bin yeni ihracatçıyı sisteme dahil edebilmek.

Türkiye’de yapılan e-ticaret oranı şu anda yüzde 2 civarında. Bu oranın yüzde 6’ya çekilmesi halinde gayri safi yurtiçi hasılaya katkısı yaklaşık 250-260 milyar dolar oluyor. Bu rakamın yüzde 25’inin ihracata döndüğünü düşünürsek, 50 milyar dolarlık bir fırsat ortaya çıkıyor. Yani beş yılın sonunda 50 milyar dolarlık bir ihracat yaratmış oluyoruz. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyar dolarlık ihracat ve 2 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük için de dijitalleşme gerekiyor.

Alibaba.com ve E-Glober olarak, bu projenin dışında uçtan uca hizmet verecek bir yapı da oluşturmayı planlıyoruz. KOBİ’nin sadece ürettiği değil, diğer bütün süreçleri içeren bir yapı oluşturuyoruz. KOBİ’lerin sermaye, ihracat yapabilme ve pazar bilgisi gibi bazı dezavantajları bulunuyor. Amacımız KOBİ’lerin dünyanın herhangi bir yerine kolaylıkla ihracat yapabilmesi ve ürünlerini ulaştırabilmesi.

Hedefimiz, e-ihracat projesi için bir yıl içerisinde 10 bin yeni ihracatçıyı sisteme dahil edebilmek. Bu anlamda Ekonomi Bakanlığımızın da bizlere sunduğu bu katkı oldukça kıymetli. Mevcut durumda, Türkiye’de e-ticaret sektöründeki 67 bin civarındaki ihracatçı sayımızı da artırmamız oldukça önemli. İhracatçı sayımızı artırmamız için Alibaba.com platformu ve yeni lansmanını gerçekleştirdiğimiz e-ticaret projesinin yaratacağı katma değerin oldukça fazla olacağını öngörüyoruz.

Dijital artık hayatımızda ve sadece daha da hızlanarak günlük hayatımızda ve iş yapış biçimlerimizde yer alacak, iş yapış modellerimizi değiştirecek; bu kesin.

Bununla birlikte, dijital dönüşüm de bu noktada oldukça önemli. İnternet sitesi bulunmayan KOBİ’lere öncelikle internet sitelerini kurmalarını öneriyoruz. Alibaba.com’a üye olan şirketlere e-ticarette nasıl başarıya ulaşabilirler, hangi adımları uygulamaları gerekiyor ve bu adımları uygularken nelere dikkat etmeleri gerekiyor anlatıyoruz, devamlı eğitimler düzenliyoruz. Online ve anında soru sorup cevap alabilecekleri kanalımız 24 saat açık. Dijital artık hayatımızda ve sadece daha da hızlanarak günlük hayatımızda ve iş yapış biçimlerimizde yer alacak, iş yapış modellerimizi değiştirecek; bu kesin. Aynı zamanda, her geçen gün aynı hızda insanlar bu yeni modelleri geliştirerek yeni iş kanalları açacak. Önerimiz, takip edin, güncellenin ve adapte olun, belki de bir sonraki iş modelini sizin küçük işletmeniz belirleyecek.

Çin menşeli ürünler konusunda -neredeyse genel geçer- bir algı var malum. 10 seneye yakın bir süredir Türkiye operasyonu devam eden Alibaba.com’un bu algı üzerinde bir etkisi oldu mu sizce?

Platformun önceliği, dürüst ve geçerli ticareti sağlamak. Bahsettiğiniz konu, sadece Çin’in değil ama en bariz Çin’in sorunu. Bizler Çinli bir şirket olarak bu konuya kendi işimizin en iyisi olarak katkıda bulunuyoruz. Çinli bir şirket olarak bugün dünyanın her alanındaki küçük işletmelerin ticaret modellerini geliştiriyor, iş yapış standartlarını yükseltiyor ve dolayısıyla, her ülkeden gönderilen ürünlerin de kalitesinin iş yapabilmeleri için yüksek olması gerektiğini zaman içinde gösteriyoruz. Yani evet, sadece Çin değil her ülkenin ürünlerinin sadece algısını değil, ürünlerin kendilerini de iyileştiriyoruz.

Grubun dudak uçuklatan günlük hacmiyle sık sık haberlere konu olan bir de B2C kanalı var. Türkiye özelinde Aliexpress’e dair neler söyleyebilirsiniz? Alışverişçilerin ilgisi ne düzeyde?

Her ne kadar Türkiye’de resmen temsil edilmese de Aliexpress’e ülkemizden çok ciddi bir talep ve trafik var. Bunun temelde iki sebebi olduğunu düşünüyoruz. İlki, platformda çok fazla çeşit bulunması ve fiyatların çok makul olması. İkincisi de yapılan alışverişin miktarının ne kadar küçük olduğuna bakılmaksızın ürünlerin ücretsiz kargo ile teslim alınması. Bu iki faktör gerçekten Aliexpress’in başarısında çok etkili.

Yakın zamanda Alibaba.com’a kayıtlı bazı şirketlerin ilanları gündemi meşgul etmişti. Ürün listeleme politikalarınız ve burada belirlenen standartlara uymayan satıcılar konusundaki tutumunuzu özetleyebilir misiniz?

Alibaba.com’un yürürlükte olan katı ve sıkı ürün listeleme politikaları var ve genel listeleme politikalarını ihlal eden satıcılar listelerimizden çıkarılıyor. Kullanım şartlarımızı ihlal eden üçüncü taraf satıcılara karşı önlem almaya devam ediyoruz.