Üretime yetişebilmek için ana kategorilere odaklanan markalar corona sonrası nasıl kendine gelecek? Kâr marjlarında yaşayacakları daralma reklam yatırımlarına nasıl yansıyacak? En güzel soru da en sona kaldı: Medya planlarında romantik çağın sonuna mı geldik?
Önümüzde yeni bir normal var. Maslow’un piramidinden baş aşağıya düşmüş, güvenlik ve fiziksel ihtiyaçlarına odaklanmış yeni bir insan var. Üstelik iş kaybı endişesi, düşen alım gücü gibi faktörler de bu ruh haline tuz biber ekiyor.
Ev içinde yeni bir normal olacak. Ev dışı hayatı ise bambaşka bir konu. Aklımda deli sorular.
Bazı şeyleri ev içinde çözebildiklerini fark etti insanlar. Corona günlerinde ister istemez ev içinde yaşam konusunda uzmanlaştı. Saçını evde boyayan, yemeğini daha fazla evde yiyen –hatta işe bile evden götüren- temizlik ve ev dekorasyon konularına daha da takıntılı kitlelerimiz olacak.
Biraz daha DIY (kendin yap) odaklı bu kitlelere markalar nasıl konuşmalı? “Bana balık verme artık balık tutmayı öğret” diyen bir kitleyle bağ kurabilmenin en güzel yolu gelişmiş bir içerik pazarlaması programı mıdır?
Peki, markaların YouTube kanallarında ve Instagram hesaplarındaki “broşür içerikler” yeni insana hitap edebilir mi? Prime time dediğin akşam 8:00’de YouTube’da Cüneyt Özdemir, ardından Netflix’te bir dizi mi? Akşam yatmadan Insta’da “Bartu ve Melikşah’a bakmak” yeni Okan veya Beyaz Show mu?
Y Kuşağı hatırlamaz, 1990’ların başında haber kanallarımız, ilk Körfez Savaşı’nı süper lig maçı gibi anlatmaya başlayınca bir anda uzaktan kumandanın parçası oluvermişti. Akşam gündemi kaç Scud füzesi atıldığıydı. Acaba Patriot’lar yetişebilecek miydi? Ailece ekran başında Ortadoğu’daki dramın ilk günlerine kenetlenmiştik. Ardından haber kanalları hayatımızın vazgeçilmez parçası olarak kaldı. Peki, corona’dan sonra kumandamızda neler değişecek?
Evin dışındaki hayat bambaşka bir konu.
Sinema dünyası ne olacak? Her cuma iple çektiğimiz yeni filmlere gitmek yerine evde platformlara ne geldi diye mi bakacağız? TV endüstrisine geçiş hızlanır mı? Peki, bu geçiş kalıcı olursa SVOD platformların büyümesini arz cephesinde daha da tetikler mi?
Elon Musk’ın Starlink projesi yüzünden soğuk terler döken telekom endüstrisi, hazır cebinde nakit varken zayıflayan film endüstrisini satın almak ve oyuna girmek ister mi?
Kapı koluna dokunmaktan korkan ve canlı haberciliğin içinde yüzmeye alışmış kitleler gazete kağıdına dokunur mu?
Markete gidip alışveriş yapmayı özledik.
65 yaş üstü veya bağışıklık problemi olanlar uzun bir süre evden çıkmak istemeyecek. Günlük alışverişi bile online yapabilirler. E-ticaretin yeni büyüme damarı buradan mı geliyor? Acaba kaç kişi yeni hesap açtı, e-ticareti ilk defa deneyimledi? Her alışveriş olmasa da ana kalemleri online sipariş vermeye devam mı edecekler? Öyle ya, hazır alışmışken… Hem online pratik ve daha ucuzmuş. Bunu da fark ettiler.
Markalar “online satış” dünyasına daha çok eğilecek. FMCG bile dijital dünyaya geçişi görürken, bunun reklam pastasına yansıması ne olur?
Google, Facebook ikilisinin payı zaten yüzde 70’lere geldi. Daha da büyür mü?
Peki, 430’dan fazla AVM’nin olduğu bir dünyayı nasıl etkiler?
AVM’ler eskisi kadar dolu olur mu? “Gezmeye gidenler” ve “alışverişe gidenler” diye ayrılan kitlelerin salgın sonrası davranışları nasıl olacak? Gezmeye gidenler özler belki ama alışverişe gidenlerin cirodaki oranı daha yüksek. AVM’lerin post-corona aktiviteleri bu kitleleri de geri çekebilecek mi?
Kaymalar, geçişler derken beyaz-siyah bir tanımlama düşünmeyin. Griler bile gerilmiş fay hattı gibi.
2020’de toplam cirodaki azalmanın haricinde, sokaktaki perakendeden yüzde 15-20’si kısa vadede web dünyasına kaysa, bunun pazarlama dünyasına etkisi ne olur acaba?
IATA’nın (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) son raporuna göre havacılık endüstrisi bu sene yüzde 50’den fazla küçülecek. 800 milyar dolardan 400 milyar doların altına inecek.
Corona öncesi döneme dönebilmesi de kısa/orta vadede çok zor. Havalimanlarında 11 Eylül sonrasında olduğu gibi yepyeni uygulamalar gelecek. Muhtemelen “test negatif” sonucunu bir uygulamadan göstermeden uçağa alınmayacağız. Buna alışsak da belki yarım saat daha uzayacak yolculuk. Bilet fiyatları da artacak. Yurtiçinde arabayla seyahat etmek artık daha mı mantıklı? Bu, otomobil endüstrisi için iyi haber mi?
FMCG şu sıralar “kamçı etkisi” ile uğraşıyor. Belirli kategorilerdeki talep dalgalanması, tedarik zincirinde ve hammadde cephesinde problemler yaratıyor.
Üretime yetişebilmek için ana kategorilere odaklanan markalar, corona sonrası nasıl kendine gelecek?
Kâr marjlarında yaşayacakları daralma reklam yatırımlarına nasıl yansıyacak?
Medya için yeni FMCG, e-ticaret ve diğer perakende markaları mı?
Aklımda deli sorular.
İlginçtir, medya cephesinde çoğunun cevabı şaşırtıcı olmayacak.
İleride “corona etkisi” medyada bir “hızlandırıcı” olarak hatırlanacak. Belki beş, belki 10 sene içinde beklediğimiz bazı davranışsal değişimler 1-2 sene içine sığacak.
Peki, markalar bu dalgaya hazır mı?
Hızlı bir dijitalleşmeyle yaklaşan yeni normal, markaları daha kısa vadeli, ölçülebilir ve rasyonel bir medya planlama dünyasının içine mi iter?
En güzel soru da en sona kaldı: Medya planlarında romantik çağın sonuna mı geldik?
Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.
Here you'll find all collections you've created before.