Yorgunluk alıp keyif verir

FCBARTGROUP’ta çalışmaya başlamadan önce ev hanımı olan Elmas Ordu, dört yıldır “sonsuza kadar kalmak isterim” diye bahsettiği yerde çalışıyor. Çalışanlar tarafından ajansı çekip çeviren kişi olarak işaret edilen Ordu’nun kendince en büyük meziyeti ise hep lezzetli olan Çaykur Rize Turist çay kullanması.

Ne zamandan beri ajans çaycısı olarak çalışıyorsunuz?

Bu benim ilk işim. Dört yıl öncesine kadar ev hanımıydım. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Sıcacık bir aile, ev ortamı var ajansımızda. İşimi, çalışanları, patronları çok seviyor; sonsuza kadar burada kalmak istiyorum.

Ajansta rutin bir güne nasıl başlarsınız?

Ajansa sabah 8:00’de gelir hemen çayımı demlerim. İlk çay olana kadar herkes sabırsızlıkla bekler. Zaten çay içmezse başı tutar birçok arkadaşımın. Çaysız duramaz, bitmesine de pek tahammül edemezler. Günde 10-15 bardak içen arkadaşlar var.

Melda Sarıkaya
Müşteri Yöneticisi

Elmas Abla burayı çekip çeviren bir anne gibidir. Ne onsuz ne de çaysız durabilir bu ajans. İnce bellide içmenin zevki ayrıdır ama ben fazlaca içebilmek için ajanstayken fincanda içiyorum.

Ne zaman ihtiyacımız olsa Elmas Abla’nın çayı hazırdır. “Çay içtim, fikir buldum” gibi kesin bir ilişki yoksa da işimizi yapmamız konusunda katkısı tartışılmaz çayın.

Nasıl çay demlersiniz, hangi markayı kullanırsınız?

Evimde de ajansta da Çaykur kullanıyorum. Bu benim annemden gördüğüm bir şey. Çaykur’la büyüdüm diyebilirim. Daha önce başka markalar da kullandım ama Çaykur’daki tadı ve lezzeti onlarda bulamadım. Ajans olarak tadını çok seviyoruz çayımızın. Ufak bir kazanımız var, onda demliyoruz. Belli bir ölçeğim de var. Çünkü eğer göz kararı olur, ölçeği kaçırırsam çayın o güzel tadını tutturamayabilirim. Çaykur Rize Turist çayını kullanırız, başka da hiçbir şey koymayız demlerken.

Nasıl tarif edersiniz çayınızı?

İyi demlenmiş bir çay ilk yudumu aldığınızda ağzınızda şöyle hoş bir tat bırakır. Yumuşak bir içimi vardır ve kesinlikle acımsı bir tat almazsınız. Yorgunluğunuzu alıp yerine keyif verir size.

Meltem Taner
Müşteri Süpervizörü

Yuvayı dişi kuş yapar derler ya, aileyi de aile yapan annedir bence. Ajanstaki aile ortamını sağlayan kişi bizim için Elmas’tır.

Bir de çok güzel bir kadın değil mi yahu? İlk gördüğümde hayran kalmıştım ona ben. Güzelliği bir yana, çayını da severek içerim. Ajanstaki herkes için muhabbeti artırıcı bir ruh hali sunar Elmas’ın çayı.

Uzun sayılabilecek bir süredir bir reklam ajansında çalışıyorsunuz. Sizce bu işin en zor yanı ne?

İlhamın gelmesi, fikir bulmak. Kimi zaman sabaha kadar çalışıyor arkadaşlarım. Bu meslek gerçekten çok çok zor.

Mesai saatleri dışında çay da yok…

Tabii. Geceleri çaysız geçiriyorlar. Bazen sallama çay içiliyor tabii ama sabah olmasını dört gözle bekliyorlar taze çay içebilmek için.

Engin Kafadar
Kreatif Direktör

Çayın yapım süreci bizim iş yapma biçimimize oldukça paraleldir. Çay öyle koyup da hemen içmeye başlayabileceğiniz bir şey değil, bir demlenme süreci vardır.

Herhangi bir iletişim problemini çözmek istediğinizde de bu böyledir. Fikir ortaya atılır, sonra kafa kafaya verirsiniz. Etraflıca bakar, üzerine düşünür, biraz demlenmesini beklersiniz. İyi fikirler de iyi demlenenler olur genelde. Onlar arasında da değerli olanlar vardır ama bazen sallama çay fikirler görüyoruz sektörde…

Ajansa çayınızla verdiğiniz katkı hakkında ne söylersiniz?

Ajansta kimin canı sıkılmışsa, kim bunalmışsa, kimin başı ağrıyorsa, kim mutsuz veya keyifsizse gelip çayımdan alır. Çayını alan balkona çıkar, rahatlar.

Sizce işiniz konusunda yaptığınız en iyi şey ne?

Burada birçok şey yapıyorum ve hepsini çok iyi, çok güzel yaptığımı düşünüyorum ama en iyi olduğum konu kesinlikle çay.