Uçuş korkusuna farklı bir bakış

Uçakta bir Arap olmanın nasıl bir şey olduğunu düşündünüz mü hiç?

Royal Jordanian‘ın lafı dolandırmadan direkt olarak sorduğu soru bu.

Geçmiş dönemde, havayolu şirketi daha fazla trafik çekme gayesiyle Amerika Birleşik Devletleri seçim sonuçlarını nükteli bir dille kullanmıştı. Fakat bu son reklam filminde farklı bir perspektiften, sıkça gözden kaçırılan bir konu ele alınıyor: Uçak yolcusu Araplar.

Videoda dış ses, “Uçmaktan korkmuyorum” cümlesi ile başlıyor. “Tehlikelerinden endişe duymuyorum. Bulunmak istemediğim bir durumda kalmaktan korkuyorum. Bana farklı gözle bakan insanlarla dolu bir yerde sıkışıp kalmaktan… ‘Acaba’lardan endişeleniyorum. Bir şeyler ters gider de bana inanmazlarsa ne olacak?”

Tüm bu tasalı anlatının ortasında, kamera uçaktaki yolcular arasında dolanıyor ve oyalanan yüzleri yakalıyor. Yolcuların bakışları, kendinizi farklı ya da ortama ait hissetmediğiniz zamanlarda karşılaşacağınız cinsten. Yani, tek bir hatanın bile affının olmadığı, her şeyin saniyeler içerisinde tam tersine dönebileceği anlardan birine tanık oluyoruz.

Hiç de yabancı olmadığımız terör tehlikesi altında yaşamak, insanların birbirlerine olan davranışlarını da etkiliyor. Duyduğumuz korku, masum insanların da zan altında kalmasına kolaylıkla yol açabiliyor.

Öyle ki, geride bıraktığımız yıl içerisinde manşetlerde etnik olarak Arap olarak tanımlanan insanların sudan sebeplerle uçaklardan indirildiğine tanık olmuştuk.

“Uçmaktan korkmuyorum. Ama etrafımdaki insanlardan korkuyorum.” diye devam ediyor dış ses. Kamera, yaşlı bir kadının bakışları altında rahat hissetmediğinden kesin bir şekilde emin olduğumuz bir Arap erkeğin yüzüne odaklanıyor. İzleyici, ekrandaki yüzün endişesiyle baş başa kalıyor; arka fondaki müziğin yükselen gerilimiyle birlikte reklam filmi ayrımcılığa omuz vermekten çekinilmemesi gerektiğine dair bir mesajla sonlanıyor.

İnsanlık tarihinde ayrımcılığın yol açtığı vahim sonuçlardan ders çıkarma evresi son bulmamışken, son yıllarda konunun terör tehlikesi aracılığı ile tekrar tırmanışa geçmesinin ne kadar endişe verici olduğu ortada.