MediaCat

“17 milyonu etkileyen bir hastalık”

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Cerebral Palsy Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr.h.c. Dilek Sabancı ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün Cerebral Palsy’yi ve Steptember projesini anlatıyor.

“17 milyonu etkileyen bir hastalık”

Tüm dünyada çocukluk döneminde en sık görülen, kas koordinasyonlarını kalıcı şekilde engelleyen bir fiziksel engellilik türü Cerebral Palsy. Türkiye’de her sekiz saatte bir çocuk bu engelle dünyaya gözlerini açıyor. Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla her yıl eylül ayında dokuz ülkede eş zamanlı olarak Steptember projesi yürütülüyor ve 6 Ekim günü Dünya Cerebral Palsy Günü olarak kayıtlara geçmiş bulunuyor. Steptember Projesi’yle günde 10 bin adım atarak hastalık hakkında farkındalık yaratmak ve bağış toplamak amaçlanıyor.

2011’de yılında Avusturalya’dan dünyaya yayılan Steptember projesinin Türkiye temsilciğini 2014’ten bu yana sürdüren Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Sabancı ve projeye ilk günden beri kurumsal destek veren Ford Otosan’ın genel müdürü Haydar Yenigün’den proje kapsamında katedilen yolu ve bilinmesi gereken gerçekleri dinledik.

Steptember projesi 2011’de Avusturalya öncülüğünde dünyaya yayıldı. Bu projede Türkiye temsilciliğini nasıl aldınız? Projeye Türkiye’de başladığınızdan bu yana nasıl ilerlemeler kaydettiniz?

"17 milyonu etkileyen bir hastalık"

Dilek Sabancı: 2011’de başlayan bu projeye Türkiye temsilcisi olarak 2014 yılında dahil olduk, bu sene beşinci senemiz. Tüm dünyada Cerebral Palsy alanında en kapsamlı çalışmaları yürüten Sivil Toplum Kuruluşu Cerebral Palsy Alliance (CPA) bu alanda çalışan STK’larla çeşitli işbirlikleri yapıyor. Steptember’ın globalde yürütülmesinden de CPA sorumlu. Türkiye’de bu alanda en yaygın çalışmaları yürüten STK olduğumuzu gözlemleyerek Steptember’ın ülke temsilcisi olmamızı teklif ettiler.

Steptember’a hem bireysel katılımcılar hem de kurumsal firmalar çok ilgi gösteriyor. Steptember kurumsal firmalar için bir yandan iç iletişimlerini ve takım çalışmasını güçlendiren diğer yandan çalışanlarına sosyal sorumluluk bilincini aşılayan bir proje. Bu yıl 39 farklı firma ve 2 bin 828 gönüllü Steptember Sosyal Sorumluluk Projesi’ne katıldı.

Ford Otosan için Cerebral Palsy nasıl bir önem teşkil ediyor? Bu projeye destek vermenizin ardında nasıl bir hassasiyet yatıyor?

"17 milyonu etkileyen bir hastalık"

Haydar Yenigün: Ford Otosan olarak, ülkemiz ve müşterilerimiz için değer üretirken; faaliyetlerimizi içinde bulunduğumuz toplumun refahına katkıda bulunacak ve gelecek nesillerin gereksinimlerini ön planda tutacak şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Bu bakış açısıyla sağlıklı ve üretken bir toplum için her bireyin “kazanılması” gerektiğini düşünüyoruz. Fırsat eşitliği sağlamak bizim için çok önemli, farklılıklara ve etik değerlere saygılı, herkesin eşit hak ve özgürlüklere sahip olması için çalışıyoruz.

Cerebral Palsy dünya genelinde 17 milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Cerebral Palsy hastaların çeşitli fiziksel ve sosyal problemlere diğer engelli kişilere nazaran daha eğilimli olmaları bakımından yaşam kalitesini tamamen değiştiren bir hastalık. Ancak tanının konulması ve de yoğun rehabilitasyonla hastaların yaşam kalitesinde iyileşme sağlanabiliyor. Biz de bu kapsamda Ford Otosan Gönüllüleri’yle fizik tedavi sayesinde yaşam kalitesini artırma imkânı olan çocuklara yeni bir yaşam fırsatı yaratmayı amaçlıyoruz.

Bu yıl şirket içerisinde yaklaşık 100 takımımız ve 400 gönüllümüz bulunuyor. Çalışanlarımızın gönülden destekleriyle gerçekleştirilen bu sosyal sorumluk projesi kapsamından eylül ve ekim ayları boyunca yerleşkelerimizde düzenlenen çeşitli aktivitelerle bağış topladık. Paydaşlarımız da projeye destek verdiler. Bu birliktelik sayesinde gerek şirketimiz içerisinde gerekse paydaşlarımızda geniş çapta farkındalık yarattık. Cerebral Palsy’li çocukların rehabilitasyonu için bağış toplarken aynı zamanda çalışma hayatımıza da daha fazla hareket katmış olduk. Bir ofis çalışanı günde ortalama 3 bin adım atarken bizim hedefimiz minimum 10 bin adımdı.

Cerebral Palsy konusunda doğru bilinen yanlışları bizimle paylaşabilir misiniz?

DS: Her Cerebral Palsy’li çocuk zihinsel engelli değildir. Cerebral Palsy çocukluk çağında en sık rastlanan fiziksel engellilik türüdür. Bununla beraber beynin etkilendiği alan bağlı olarak Cerebral Palsy’li çocukların yarısında zihinsel açıdan gelişim geriliği de gözlemlenmektedir. Ancak bu durum Cerebral Palsy’li bir çocuğun eğitim almasına engel değildir. Yaşıtlarıyla birlikte kaynaştırma eğitimine dahil olabilir. Cerebral Palsy’li gençler de iş hayatına katılıp hayatlarını idame ettirebilirler.

Toplumun bu konudaki hassasiyetleri nasıl? Bireyleri topluma kazandırmada en çok ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz Daha fazla üzerine düşmemiz gereken unsurlar neler?

HY: Bilinçlendirme çalışmalarına daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Steptember hem tedaviler için bağış toplanması hem de toplum genelinden Cerebral Palsy’ye dikkat çekilmesi ve toplumsal farkındalık yaratılması bakımından çok önemli bir proje. İnsanlar konu hakkında doğru bilgi edindiklerinde hassasiyetleri de artıyor. Erken teşhis ve fizik tedaviyle bireylerin yaşam kalitelerinin artırılabileceğinin vurgulanması gerekiyor. Daha da önemlisi bütün çocuklarımızın okula gitme, oyun oynama, toplum içerisinde yer alma hakkına sahip olduklarının vurgulanması. Bu anlamda şirketler olarak bizler de STK’larla işbirliği yaparak bireyleri topluma kazandırma konusunda üzerimize düşen görevi yapmalıyız.

DS: Cerebral Palsy toplumda ne yazık ki az bilinen bir fiziksel engellilik durumu. Yaşanan en büyük sorunların başında erişilebilirlik geliyor; yer zemini ve kaldırım taşlarının düzensiz olması, rampaların yetersizliği, engelli toplu taşıma araçlarının yetersizliği gibi sorunlar Cerebral Palsy’li bireylerin sosyal hayatlarını zorlaştıran konuların başında geliyor. Bunlara ek olarak Cerebral Palsy’li kişilerin görme bozuklukları, işitme sorunları, konuşma güçlüğü, dikkat ve algı bozuklukları gibi sorunlar da sosyal uyumlarını olumsuz etkileyebiliyor. Bizler bireysel olarak en azından onların sosyal uyumlarını artıracak şekilde davranışlar sergileyebiliriz. Engelli bir çocuk ve ailesine olan bakışlarımızın değişmesi bile onların sosyal ortamlarda daha rahat hissetmelerini ve ayrımcılığa uğramamalarını sağlıyor.

"17 milyonu etkileyen bir hastalık"

Devletin Cerebral Palsy’li çocukların eğitimine nasıl bir desteği var?

DS: Cerebral Palsy’li çocuklar diğer engel gruplarının aldığı Destek Eğitim Hizmeti’nden yararlanırlar. Eğitsel tanı grubuna göre Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinden karşılığı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenen ayda sekiz saat bireysel eğitim hizmetinden faydalanabilirler. Cerebral Palsy çocukların, resmî okullarda kaynaştırma veya özel eğitim okullarında eğitim alma hakları bulunuyor. Eğitsel tanı kısmında zihinsel engel de eşlik ediyorsa ayda dört seans grup eğitimi hizmeti alabilirler. Bu eğitim hizmeti T.C vatandaşı olan tüm engelli bireyler için tanınmış bir hak.

Türkiye’nin kapısında krizin olduğu bugünlerde markalar ellerini taşın altına koymakta çekimser… Öte yandan bu tip projelerde markaların desteği çok büyük bir önem arz ediyor. Sizce markalar neden topluma fayda sağlayan işlerin altına imza atmalılar? Ve markalar topluma sağladıkları faydayı nasıl azami seviyeye çıkarabilirler?

HY: Her konuda olduğu gibi kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde de başarılı olmanın temelinde sürdürülebilir bir sistem kurgulayabilmek yatıyor. Kurumların toplumsal sorunlara duyarlı olması ve bu anlamda çalışma yapan kamu kurumları ve STK’larla işbirliği yaparak daha geniş kitlelere ulaşma ve projelerin etkilerini artırma hedefiyle sosyal sorumluluk projelerine eğilmeleri bir tercih değil bir gereklilik.

Ford Otosan olarak, tüm paydaşlarımız için sürdürülebilir değer üretme hedefiyle ve kurumsal vatandaşlık anlayışıyla çalışıyoruz. Eğitim, sağlık, kültür-sanat ve spor gibi birçok alanda sosyal sorumluluk çalışmaları yürütüyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin en önemli getirilerinden birinin şirketlerin faaliyet gösterdikleri çevrelerde paydaşlarıyla değer ve fayda üretebilmeleri olduğunu düşünüyorum. Bu destekler güçlü bir toplum yaratılmasının en önemli şartı ve ancak güçlü bir toplumda güçlü şirketler ve güçlü bir ekonomi olabilir.

İlgili İçerikler

Parolanı mı unuttun?

Kullanıcı adını ya da e-posta adresini gir. Sana bir e-posta göndereceğiz. Oradaki bağlantıya tıklayarak parolanı sıfırlayabilirsin.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Giriş

Gizlilik Politikası

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.