Rolls-Royce, ikonik modeli Phantom’un 100’üncü yılını 25 araçtan oluşan özel bir koleksiyon ile kutluyor.
Rolls-Royce, bir asırdır dünyanın en etkili isimleri tarafından tercih edilen ikonik modeli Phantom’un 100’üncü yılını Rolls-Royce Motor Cars Phantom Centenary Private Collection adlı 25 araçlık özel bir koleksiyon ile kutluyor.
Rolls-Royce Bespoke Collective tasarımcı, mühendis ve ustalarının uzmanlıklarını ve yaratıcılıklarını bir araya getirerek oluşturdukları koleksiyon markanın başyapıtı olarak nitelendiriliyor. Zira 1920’lerden günümüze Phantom’un her neslinin ruhunu ve kimliğini, Rolls-Royce’un kilit isimlerini, üretim yapılan mekanları detaylı bir şekilde inceleyen ekip, elde ettiği bilgilerden yola çıkarak oluşturduğu 77 el çizimi motifi arşiv referansları ile bu özel koleksiyonda yer alan araçlara işlemiş. Dolayısıyla bu özel koleksiyon, Phantom’un 100 yılını ve bugününü özetlemekle kalmayan, önümüzdeki 100 yıla da ilham olan bir imza olarak görülüyor.
Phantom Centenary Private Collection’ın dış tasarımı, Phantom’un Hollywood yıldızlarının tercihi olarak galalarda boy gösterdiği yıllara atfen Hollywood’un altın yıllarını hatırlatacak şekilde oluşturulmuş.
Bespoke iki tonlu boyaya sahip olan araçta Arctic White üzerine Super Champagne Crystal kaplamalı gövde üst kısımda yerini siyah üzerine Super Champagne Crystal’e bırakırken; kaput yeniden yorumlanan, önce 18 ayar saf altın ile dökülen, ardından 24 ayar altın kaplama ile tamamlanan Spirit of Ecstasy figürü ile taçlandırılıyor. Figürün tabanı ise el dökümü beyaz cam mine ile tamamlanıyor ve koleksiyonun adını içeriyor. Aracın ön, arka ve yan taraflarında bulunan “RR” Onur Rozeti ise marka tarihinde bir olarak 24 ayar altın ve beyaz mine ile sunuluyor.
Koleksiyon için hazırlanan 25 çizgiyle işlenmiş Phantom jantları ise hem koleksiyonda bulunan araç sayısını hem de tüm jantlardaki çizgilerin 100 sayısına ulaşmasıyla Phantom’un 100’üncü yılına atıfta bulunuyor.
Phantom’un asırlık hikâyeleri iç mekâna taşınırken, aracın koltukları deri ile kumaşı bir araya getiriyor. Bunun sebebi ise markanın ilk yıllarında şoför koltuklarının dayanıklı deri, arka kabinin ise lüks kumaşlarla kaplanıyor olması. Arka koltukların 1926 yapımı ünlü “Phantom of Love” modelinden ilham alınarak oluşturulduğunu, üç katmanda bir hikâye anlatımı barındırdığını belirtmek gerek. Arka plan Phantom tarihine ait önemli mekânları ve objeleri gözler önüne sererken, ikinci katman geçmiş Phantom modellerini baskı ile, üçüncü ve en üst katman ise Phantom’un her neslinden yedi önemli sahibini soyut şekilde yapılan nakışlarla yansıtıyor. Yüksek çözünürlüklü baskılı kumaşın nakışlarla desteklendiği ve “iplikle eskiz yapmak” olarak adlandırılan teknikte Savile Row terzilik tekniklerinden ilham alınması da dikkat çeken bir başka detay.
Tasarımcıların el çizimlerinden ilham alınarak lazerle işlenen ön koltuklar ise pek çok motif arasında 2003’teki Rolls-Royce lansmanının kod adı olan Roger Rabbit’e atfen bir tavşan ve 1923 Phantom I prototipinin kod adı olan martıyı da içeriyor.
Phantom Centenary Private Collection’ın merkezinde, dikey olarak fırçalanmış 50 adet 3D baskılı alüminyum “kanatçıktan” oluşan Anthology Gallery yer alıyor. Bir kitap gibi iç içe geçen bu kanatçıklar iki taraftan okunacak bir şekilde tasarlanmış ve 100 yıllık tarihinde Phantom’un aldığı övgü dolu alıntıları yansıtıyor.
Phantom Centenary Private Collection’ın Rolls-Royce tarihinin en karmaşık ve detaylı ahşap işçiliğini içerdiğini de belirtmek gerek. Blackwood ile renklendilmiş kapı panelleri, Phantom tarihinin önemli noktalarını yansıtıyor. Sir Henry Royce’un kış aylarını geçirdiği St. Tropez yakınlarındaki Le Rayol-Canadel-sur-Mer kıyı şeridi, Sir Henry Royce’un yazlık konutunun bulunduğu West Wittering’in manzarası, Goodwood döneminin ilk Phantom’ının Perth’ten başlayarak Avustralya kıtasını kat ettiği destansı 4 bin 500 millik yolculuk bunlardan bazıları. Bu desenler üç boyutlu olarak araçlara işlenmiş ve 24 ayar altınla parlatılmış.
6,75 litrelik V12 motor ise 24 ayar altın detaylarla süslenen özel bir kapakla taçlandırılmış.
Rolls-Royce Motor Cars CEO’su Chris Brownridge aracı şu sözlerle tanımlıyor: “Bu ödünsüz sanat eseri, özenle tasarlanmış Phantom VIII’i bir tuval olarak kullanarak Phantom’un olağanüstü yaşam öyküsünü ve onu şekillendiren insanları anlatıyor; Rolls-Royce’daki vizyonerlerden, efsanesinin oluşmasına katkıda bulunan sahiplerine kadar tüm hikâyeyi kapsıyor. Bir yüzyıldır, Phantom isim plakası, Rolls-Royce’un yeteneklerinin zirvesini simgeliyor. Bu mirası onurlandırmak amacıyla hazırlanan son derece iddialı Private Collection, yeni teknikler sunuyor ve 40 bin saatten fazla emeğin ürünü olarak ortaya çıktı. Bu araç, Phantom’un hırs, sanatsal yaratıcılık ve tarihi ağırlık simgesi olarak statüsünü yeniden teyit ediyor.”
Here you'll find all collections you've created before.